Magazin dünyasında adettendir hep belirli isimlerin üstüne oynamak. Çünkü onlar yaşantılarıyla, yaptıklarıyla bol malzeme sağlarlar. Üstelik ses getirici davranışlarla popüler hale geldikçe onlara dair haberlere gösterilen ilginin artma avantajına da sahiptirler. Yani çift yönlü bir çıkar söz konusudur orta yerde. Bundan dolayı da hak etsin veya etmesin sansasyon yaratan, her daim birkaç tık önde olur magazinde.
Aynı durum diziler için de geçerli. İzleyici ilgisini çekmek için magazine sürekli haber pompalamak adeta moda. Ancak bu taktiğin ne derece tuttuğu konusu tartışmaya açık. Nitekim son dönemde, medyada gözde durumundaki isimleri kadroya doldurmanın yanı sıra magazin desteğini de arkalarına alıp büyük umutlarla ve reklam ataklarıyla ekrana çıkan yapımların nasıl hayal kırıklığı yaşadığını hep birlikte görüyoruz. Yani artık magazin ve medyatiklik eskisi kadar izleyiciyi, dolayısıyla başarıyı etkilemiyor. Senaryo kalitesi ve oyunculuk yeteneği daha etken halde.
Öte yandan sessiz sedasız kendi yolunda emin adımlarla yürüyen yapımların gerek yurt içinde gerekse kilometrelerce uzakta yarattıkları ilgi seli de ekranın gerçeklerinden. Nasıl ki, Kanal 7’nin günlük dizisi ELİF bu duruma güzel bir örnek!
***
Kendi varlığından habersiz öz babasının çiftliğine besleme olarak gidip zorlu bir yaşamın içine düşen küçük Elif’in karşı karşıya kaldığı kötülükleri, evin hanımı Arzu’nun yaptıklarını ve çiftlik kâhyalarının korumacılığını işleyerek ilk sezonunu geçiren ELİF, yayınlanmaya başladığı günden itibaren ilgi gören bir yapım.
İkinci sezonunda öyküsüne yön değiştirtip, senaryosunu da Kenan’ın Elif’in kendi kızı olduğunu öğrenmesi üstünden şekillendirerek gelişimini sürdüren dizinin başarısında hiç kuşkusuz modern anlayışla yapılandırılan senaryo kadar yüzleri yıpranmamış oyuncuların da rolü büyük.
Sosyal medya takipçileri hayli fazla olan İsabella Damla Güvenilir’in sevimli ama bir o kadar da duygusal sunumundaki Elif karakteri kuşkusuz dizinin gözbebeği. Karakteri bu denli çekici kılan ise altı yaşına rağmen çok büyük performans sergileyen İsabella’nın yeteneği! Ama olay sadece onunla bitmiyor tabii… Diğer çocuk karakterin de hakkını yememek lazım. Tuğçe’yi canlandıran Zeynep Öğren de oldukça başarılı. Çevresindekilere türlü oyunlar oynayan, insanları canından bezdiren şımarık Tuğçe’yi izleyiciye çok güzel yansıtmakta.
***
Bu iki küçük yıldız bir yandan eğitimlerini sürdürüp bir yandan da şöhret basamaklarını ELİF dizisiyle tırmanırken kendilerine eşlik eden büyüklerin de yıldızları parlıyor haliyle. Bu noktada Elif’in Melek annesini oynayan Selin Sezgin, dizinin başarılı isimlerinden olarak öne çıkıyor. Green Yapım imzasını taşıyan günlük dizide pembe rujlu Gonca olarak dikkat çekip barbi bebek lakabını alan Dilara Yüzer de farklı bir tablo çiziyor, ELİF’in entrika ve dram dolu atmosferinde.
Endonezya, Bosna Hersek gibi ülkelere de satışı yapılan dizide, Selim’i canlandıran Emre Kıvılcım da ününü sınırlarımızın dışına taşıyanlardan. Aynı şekilde Selim’i kurtarmak için çaba harcayan Zeynep’i oynayan Gülçin Tunçok, karakterinin yaptıklarıyla hem izleyiciyi kıozdırmayı başarıyor hem ilginç bir portre yansıtıyor ELİF penceresinden.
Nihan Eren’in başında bulunduğu 10 kişilik ekiple senaryosu hazırlanan ELİF’te herkese uygun konu gidişatı mevcut. Küçük karakterin hüzünlü maceralarının yanı sıra yetişkinler arasındaki aşk ve hırs çekişmeleriyle de öne çıkıyor dizi. Bu özellik doğal olarak kötü karakterlerin önemini artırıyor. İzleyiciye kimi karakterlerin yaptıkları ters gelse de, misal Arzu’nun Elif’i hastaneden kaçırması gibi sahneler mantık dışı bulunsa da iyiliğin galip gelebilmesi adına kötülerin sivriltilmesi şart.
Öykünün bu yönünü tamamlayan isimlere gelince... Cemre Melis Çınar (Arzu karakteri), Gürhan Gülbahar (Necdet karakteri) ve Umut Ölçer (Erkut karakteri)… Paylarına düşen kötülükleri layıkıyla yerine getirip ELİF’in reyting sıralamasındaki elini güçlendiriyorlar. Diziye kattıkları renklilik ve hareket de ekstrası.
***
Sonuçta; Küçük Elif'in büyük başarısı, onca yapımın arasında sürdürdüğü varlık çabası! Toplam izleyici grubunda ‘Muhteşem Yüzyıl-Kösem’i geçmeyi başaran ELİF, içeriğindeki ilişkiler yumağından dolayı bir parça tepki görse dahi, kabul etmek gerekir ki bunlar da hem dizinin tuzu biberi hem de onu uzun süreli kılmaya yarayan gelişmeler. Onu yapma, bunu gösterme… Ne sunulacak her gün izleyiciye? Günlük diziyi eleştirirken bunu da düşünmek gerek değil mi?
Kısacası, gerek çocuk karakter üstüne konu geliştirmek, gerek aşk entrikacılığı, gerekse geçmişten gelen sırlar bakımından diğer kanallardaki yapımları aratmayacak bir içeriğe ve sunuma sahip ELİF dizisi. Dolayısıyla yabancı ülkelerde zirveye yerleşen yapım, Kanal 7’nin günlük dizisi olarak ekrandaki yolculuğunu sürdürmeyi ve izlenmeyi aynı ölçüde hak ediyor!
Anibal GÜLEROĞLU