Anibal Güleroğlu

Anibal Güleroğlu

guleranibal@yahoo.com

Tüm Yazıları

İnsan hayatta en çok ne ister? Şimdi çoğunuz, ‘Para, mal-mülk, sağlık vs.’ diyeceksiniz. Bunlar elbette istenen ve olması gereken şeyler. Ama tümünün dışında, en çok arzu edilen olgu; ‘Adam yerine konmak’tır! Zengini de, fakiri de toplum içinde varlık gösterebilmeyi; sözüne itibar edilmesini her şeyin üstünde tutar. Hoş, zaten zenginlik, edinilmeye çalışılan statüler, isimlerin önüne getirilen etiketler de ‘Adam’ sayılmak için peşinden koşulan araçlar değil midir? Açıkça dile getirilmese bile herkes dikkate alınmayı bekler. Varlığın görmezden gelinmesiyse, yapılabilecek en büyük saygısızlıktır. İşte ‘Koyu Kırmızı’ izleyicisine karşı takınılan tavır da bu nitelikte!

Haberin Devamı

Defalarca yazmamıza, izleyicinin yoğun tepki ve talebine karşın elde var sıfır. Kimilerine göre kopartılan bir yaygara, kimilerine göreyse ‘Koyu Kırmızı’yı sürdürmek angarya… ‘Adam yerine konmamaya’ gösterilen tepkiler, satırlarda özelleşip youtube paylaşımlı videolarla genele yayılınca, istedik ki son bir omuz verelim bu akıllı uslu yapıma. Bakınız, Derya Hanım isimli okurumuz, gerek kanalın gerekse yapımcı şirketin ilgisizliği karşısındaki duygularını ve dizi takipçilerinin ses duyurma çabasını nasıl dile getirmiş…

‘Sayın Anibal Hanım,

Hazırladığım bir kısa tanıtım videosu var. Sizinle paylaşmak istedim. Bir de son yazınıza değinmemek olmaz. Okuduğumda inanılmaz bir sinir boşaldı sanki bedenimden. Dile dökemediğim içimde kalan ne var ise yazmışsınız. Yüreğinize sağlık. Hala net bir cevap yok ne yazık ki ne kanaldan ne yapımcıdan. ‘Koyu Kırmızı’nın 13. bölümde final yapacağı ile ilgili ortada dolanan haberler var ama resmi bir açıklama olmayınca insanın pek inanası gelmiyor. Çok üzülüyorum dizimize. Hepimiz çok üzülüyoruz. Haftalarca verdiğimiz çabalar belki boşa gidiyor olabilir ama ben hiç pişman değilim.’

Bir başka ‘Koyu Kırmızı’tutkunu Aylin Hanım ise dizinin mevcut saatinin 9 Nisan’dan itibaren ‘Behzat Ç’ye verilmesinden ve ‘Muhteşem Yüzyıl’ gibi yapımların fragmanlarının günlerce önceden döndürülmesine karşın ‘Koyu Kırmızı’nın duyurusunun tek bir kez bile yapılmamasından şikâyetçi. İşte, bu çifte standarda karşı hissedilen öfkeyi yansıtan satırlar…

Haberin Devamı

‘Bizlerle Alay mı ediliyor? Hayır, bilelim eğer böyleyse. Sizleri muhatap alıp derdimizi dileklerimizi paylaşıyoruz; her ne kadar akıntıya kürek çekiyor isek de...

Bir fragmanını görürüz belki diye, bekliyoruz… Emeğe saygılı da olsam, izlenmesi işkenceye dönüşen BÇS dizisini bile izleyen bizler karşılık olarak görüyoruz ki, taa Çarşamba gününüzün pek kıymetlisi MY’nin fragmanı verilirken ‘Koyu Kırmızı’mızın adı bile geçmiyor. Günü ve saati BÇS’ye veriliyor 9 Nisan’dan itibaren!

Şaka mı yapıyorsunuz? Yoksa -Siz çatlayın, patlayın biz bildiğimizi okuruz- diyip, ‘Koyu Kırmızı’ sevenlerine huzur vermeyeceğiz andı mı içtiniz. Gerçekten onu bunu bilmem tövbe sizin gibi despot bir kanal yönetimi ve yapımcı firma görmedim ben. Körler sağırlar birbirinizi bulmuşsunuz. Diğer dizilerinize yaptığınız taklaların, bırakın takla atmayı düzgün bir yayın politikası saptasaydınız dizimize her şey bambaşka olurdu… Ki, her baltalanmaya rağmen seyircisi, seveni artarak çoğalıyor. Ama gören ne gözünüz, ne gönlünüz var! Bari sadece saatimiz değişsin; bu dizinin günü ‘Pazartesi’dir. Biz her günü pazartesi olsun diye geçirir olduk. Pazartesi sendromunu yok eden, ‘Ezber bozan’ dizimizi artık RAHAT BIRAKIN! KOYU KIRMIZI DİZİMİZE DOKUNMAYIN! BENCE, BUNCA SEVENİNİN AHINI DA ALMAYIN!

Haberin Devamı

Bugün sözün çoğunu okura bıraktım. ‘Adam yerine konmak’ isteğinin dışında hiçbir amaç gütmeyen tepkiler bu iki örnekle sınırlı değil! ‘Koyu Kırmızı’ sevgisi ve isteği, sınırlarımızı aşıp Amerika’ya kadar ulaşmış durumda. Oradan da dizinin kaldırılmaması için istekler var!

İzleyici cephesi bu denli çaba harcarken asıl önemlisi, ‘Koyu Kırmızı’ başta olmak üzere, harcanmaya meyilli tüm yapımların ekiplerinin de bu doğrultuda emeklerine sahip çıkmaları! Bir kanalın, yayın politikası nedeniyle ötelediği ve başarısızlığa mahkûm ettiği dizi pekâlâ farklı kuruluşta kendini yükseltebilir. Show TV’nin gözden çıkarttığı ‘Lale Devri’ bunu çok güzel başardı. Konusu ve oyuncularıyla göz dolduran ‘Koyu Kırmız’ için neden imkânsız olsun? Yeter ki kadrosu, bir cevabı çok gören yapımcıya karşı, bu gerçeği savunabilsin! Aksi takdirde, daha pek çok aklı başında çalışma ‘kanal-yapımcı-reklam’ şeytan üçgeninde harcanır gider. Ekran başındakiler de ‘erkek’ kapışmaya çalışan kadınların suni görüntüleriyle mayışır; ‘kara’ hayatlardaki haykırışların dikte ettikleriyle afyonlanır durur. Karşı çıkanlarsa görmezden gelinip ‘Adam’ yerine konmaz. Kulluk düzeninin eseri ‘Merkezi yönetim’ oratoryosuna alkışlarla…

Anibal GÜLEROĞLU

guleranibal@yahoo.com