Din adamı dendi mi genellikle akıllarda hemen belli bir kalıp şekillenir… Dünya meşgalelerinden elini eteğini çekmiş, inanç öğretilerinin dışında pek bir şeyle uğraşmayan adeta insan figürünün üstüne taşınmış kişiler olarak algılanır, din adamları özelinde, imamlar.
Yıllar boyu süre giden bu toplumsal yönlendirme alışkanlığına zıt imam figürleri kurgusal canlandırmalarda karşımıza çıksa dahi, gerçek yaşamda klişelerin katılığı varlığını sürdürmüştür yıllar boyu. Ancak günümüzün değişen ve modernleşen bakış açıları imamların da, dini kimliklerinin ötesinde farklı ilgi alanları olabileceğini işlemeye başlamıştır.
Nitekim 2005 yapımı ‘The İmam’ filmi, bu yönde çok güzel bir iç çatışma ve analiz sunmuştur bize. Eşref Ziya’nın canlandırdığı İmam Hatipli Emre karakteri üstünden gelişen müzikçi, eğitimli modern imam tipinden günümüze geldiğimizde en güzel örnek, halen ATV’nin sevilen dizilerinden olan ‘Kertenkele’de!
Modern Robin Hood’lukten zorunlu imamlığa geçiş yapıp ‘Hoca camide’ olgusunu, çağdaşlığa ayak uydurabilen ‘Hoca her yerde’ mantığına dönüştüren ‘Kertenkele’ ile çok daha değişik bir imam karakteri sunuldu ekranlardan. Onca eleştiriye göğüs gererek başarıyı yakalamayı da bildi üstelik.
Şimdiyse bu kurgusal imamların yarattıkları tablolara nispet edercesine, gerçek dünyada var olan farklı imamların belgeseli geliyor huzurlarımıza.
ÖZELLİKLERİYLE FARK YARATAN İMAMLAR…
TRT 1’de 17 Haziran’da başlayacak olan ‘Gönül Köprülerimiz’ isimli 29 bölümlük belgesel, alışılmışın ötesinde bir çalışma. Çünkü içeriği bambaşka. Teması, imamlar üstüne. Kimi ressam, kimi müzisyen olan… Piyano çalan, şarkı söyleyen, güreşle ilgilenen, kısa film çeken… Kısacası her biri farklı şehirlerde yaşayan ve birbirinden ilginç yetenek ve uğraşlarıyla özellik sergileyen 29 imamın hikâyelerini anlatacak bize.
Ramazan ayı boyunca her gün yayınlanacak olan, genel yönetmenliğini Mesut Uçakan’ın üstlendiği ‘Gönül Köprülerimiz’de, rutini aşmış imamların şaşırtıcı yeteneklerine şahitlik edeceğiz.
Çekimleri devam eden belgeselde İstanbul, Ankara, Çankırı, Bolu, Kütahya, Rize, Manisa, Samsun, Karabük, Denizli, Şırnak, Kars ve Van’ın da aralarında bulunduğu birçok ilden imam, herhangi bir metne bağlı kalmaksızın hikâyelerini kendi dilinden aktaracak bize. Program akışında imamların bu yetenekleri aile ve dostlarının değerlendirmesiyle işlenip onların gözünden farklı boyutlarıyla da ele alınacak ayrıca.
Belgeselin diğer niteliklerine gelince...
Aktüel çekimlerden oluşan programın görüntü yönetmenliğini Mustafa Sert, kurgusunu Berkay Aksoy, müzik uygulayıcılığını Serkan Akgün ve yapım koordinatörlüğünü ise Mustafa Uğur gerçekleştiriyor.
Yönetmenliğini Ercan Coff’un üstlendiği belgeselin her bir bölümü 20 dakikadan oluşuyor. Bu da izleyicinin ‘Gönül Köprilerimiz’deki imamların kişisel gelişim öykülerini sıkılmadan takip edebilmesi açısından önemli bir avantaj!
Ressamından güreşçisine, kısa film çekeninden müzik albümü çıkaranına kadar çeşitli yetenek ve uğraşa sahip olup ‘İmamların böylesi her yere lazım’ dedirtecek performanslarıyla ve birbirinden ilginç hayat hikâyeleriyle izleyenleri şaşırtmayı hedeflerken aynı zamanda bilinçlendirme görevini de yerine getirmeye soyunan ‘Gönül Köprülerimiz’in genel yönetmenliğini üstlenen usta yönetmen Mesut Uçakan da bu konuda hayli iddialı…
Uçakan belgeseli yapmaktaki amaçlarıyla ilgili şunları söylüyor:
“İmamlarımız, yıllardır, çarpık bir batılılaşma hareketi içerisinde şiirlerde, romanlarda, film ve dizilerde gerçeğinin aksine, bilinçli olarak çarpıtıldı, horlandı, üfürükçü karakterler olarak resmedildi. Oysa, imam dediğimiz şahsiyet; bizim medeniyetimizde, önderdir, yol göstericidir, sosyal ve kültürel pek çok faaliyet içinde olan çağdaş algıya sahip âlim ve arif bir şahsiyettir. Ancak, son tahlilde halktaki imam algısının çarpıtılmasının yanı sıra imamlarımızın da salt namaz ve vaaz denklemi dışına çıkamadığını kabul etmek gerekir. Bu program bize, bu denklemin dışına çıkmayı başaran, çağdaş sanatlarla ve ilginç uğraşılarıyla halka ve gençliğe öncülük eden imamlarımızı tanıtacak. Bir imamın beste yapışı, dalgıçlık yapışı, dijital teknoloji ile uğraşması, kısa film çekmesi kime bahsedilse büyük ilgi çeken ve henüz ele alınmamış bir konu. Bu program bu boşluğu layıkıyla doldurmaya çalışacak.”
Sonuçta; Ramazan ayının uhreviyatıyla, sıradanın ötesine geçmeyi başarmış imamların rol modelliğini buluşturacak olan ‘Gönül Köprülerimiz’, hem öncülük eden hem de imam algısını değiştirerek çağdaşlık farkı yaratan bir program kimliğinde. İmamların kendi ağızlarından aktarımlı süreciyle güven telkin edip büyük bir boşluğu dolduracağı da kesin.
Hayırlı Ramazanlar diyerek ve böylesi modern, özellikleriyle fark yaratan örnek imamlarımızın çoğalmasını dileyerek koyalım noktamızı.
Anibal GÜLEROĞLU