Daha yayınlanmadan magazine konu olmuştu meşhur araba tecavüzü… Kafası taksi penceresine kıstırılmış İffet, kadın çaresizliğinin en yalın örneğiydi. Bu sahne, tek amacı hoş vakit geçirmek olduğu her cümlesinden anlaşılan taksici Cemil’in, baba baskısında büyüyen masum ev kızını hiç sevmediğinin de göstergesiydi. İyi bir öyküyle giriş yapıp üst sıralarda yer alan dizi, izleyiciyi intikamın getireceği heyecanlı bölümlerin beklentisine sokmuştu. Ne var ki, umulan gerçekleşmedi. Normalde tiksinti yaratması gereken olay, dizi reyting sıralamasında geriledikçe ötelenmeye ve aşk kılıfıyla hoş gösterilmeye başlandı.
Fatmagül’ün ardından tecavüz mağduru olarak ekranlarda boy gösteren ‘İffet’in tecavüz sonrası Cemil’i affedip evlenmeyi düşünmesi bile yeterince çirkindi. Ama hem çevre baskısı hem de karnındaki çocuk buna mazeret olabilirdi. Ancak karakter zafiyetini tecavüzle ispatlayan Cemil’in hamile bıraktığı kadını para uğruna paçavra gibi fırlatıp atması, savunulması imkânsız bir davranıştı. Üstelik tecavüzcüsü utanmazlıkta sınır tanımayıp, para için en yakın arkadaşıyla evlenirken İffet, namussuzlukla suçlanıp baba dayağıyla çocuğunu düşürdü. Yani Cemil yüzünden ruhen ve bedenen tecavüze maruz kaldı. Peki, bütün bu acımasızlıklara karşın senaryo nasıl gelişti?
Ali İhsan gibi bir saf zengin(her dizide mutlaka bir tane var) bulan İffet, tavırlarıyla şok etmeye başladı. Yaşıtı kayınpederine ‘Baba’ diyerek hayli komik duruma düşen Ali İhsan’ın kızıyla kırıştıran Cemil’e melül melül bakan; odasına girip öptüğünde karşılık vermekten çekinmeyen İffet, tam bir iffetsizlik örneğine dönüştü. Ali İhsan, İffet’in babasının kendisine ‘Oğlum’ demesinden havaya girip çocuk hevesine kapılırken, tecavüzü utandığı(!) için sakladığını dudaklarını bükerek anlatan İffet de Feride Anne’nin ameliyatını bahane edip Cemil’e yeşil ışık yaktı. İnsanlık namına hastane koşusuna çıkan İffet bu yetmezmiş gibi ‘Elimde olmadan sizi çok üzdüm. Cemil benim yüzümden uzaklara gitti. Hepsi benim yüzümden’ diye salya sümük özür diledi. Cemil’in babasını hastaneye götürme sahnesini anımsayıp rezaletini hafifletmeye çalışan İffet’in, tecavüzcüsüne ‘Kendine iyi bak’ demesinin hafifletici sebebi neydi? Cemil’in evine gidip atkısını öpüp koklaması hangi insani mantıkla izah edilebilirdi? Aşkın gücüyle mi?
Bu sergilenenlerle adeta tecavüz teşvikçisine dönen ve ‘Pes artık’ dedirten dizi, tecavüzle dalga mı geçiyor yoksa ‘Kadınlar tecavüz eden erkeğe aşkını sürdürecek kadar aşağılıktır’ mı denmek isteniyor? Anlamak olanaksız. Gururlu ve iffetli bir kadın, kendisine tecavüz edene bu denli yakınlık gösterebilir mi? Sevgiyle bakması mümkün müdür? Kim bilir, ‘Tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bak’ prensibi doğrultusunda hareket etmişse ya da sapkın bir kişiliğe sahipse mümkündür. Belki o masum görünüşünün altında İffet de böyle bir karakter taşımaktadır.
Bir ihtimal, konuyu yaratırken tecavüz mağdurlarını tecavüzcüleriyle evlendirmeyi önerenlerden ilham alınmıştır. Hatta özür dilemesinden yola çıkarak, İffet’in Cemil’e tecavüz ettiğini varsaymak bile olasıdır. Sözün kısası, tecavüz-aşk-ajitasyon üçgeninde yol alan ‘İffet’te karmaşık ilişkilerle yaratılan ajitasyon kurtarıcı modunda… Aşk, aşağılanmalara rağmen, doruklarda… Tecavüz ise reklamın ötesinde konu etmeye değmeyen, cam arasında yaşanan önemsiz bir vaka.
İçki şişesi görüntülerinden dolayı gençleri içkiye teşvik edici bulunan ‘İffet’in tecavüzü hafife alan, mağdurlarıyla adeta dalga geçen, kadını küçük düşüren bu yaklaşımının çok daha tehlikeli olduğu gerçek! İmaj koçuna yollanan ‘İffet’in bu vahim gidişattan çark etmesi ve düşüşe geçen izleyicisini yükseltmesi için acilen senaryo koçuna ihtiyacıysa, sergilenen saçmalıklarla ayan beyan ortada.
Anibal Güleroğlu