Bugüne kadar pek çok vesileyle ekranlarda ‘Hayır işi’ne yönelik program düzenlendi. Ancak hiç biri ‘Benzemez Kimse Sana’ nın temposuna sahip değildi. Yaz aylarının boşluğunu doldurmak için Star TV’de boy gösteren program, katılımcıların ilk günlerin acemiliğini üstünden atmasından sonra müthiş bir ivme kazandı. Her bölüm birbirinden daha keyifli bir performansla izleyiciyi kendine bağladı.
Hem keyiflendirdi, hem de çeşitli vakıflara sembolik destek sağladı. En önemlisi de Türk insanına gözlerden ırak olduğu için akıllara da düşmeyen kuruluşları hatırlattı. Ne var ki, halkın reytingleriyle baş tacı ettiği ‘Hayır’ programı, Acun’un geldiği ortamda gitme konusunda ‘Hayır’ diyemedi.
Kesinlikle gösterişçi yardım özelliği taşımayan 13 haftalık keyifli ‘Hayır’ işi de, böylece sona erdi. Seyfi Dursunoğlu’nun dediği gibi ‘Ah yazık oldu bitti’ diyen seyirciden gelen talebin devam yönünde olduğunu belirtelim. Bu durumda pekala başka bir kanal seçeneği düşünülebilir.
Bip Bip Seyfi… Hep Böyle Kal Erol… Taze Gelin Hande…
Yaşlanmak herkesin kaderi. Ama 80 yaşına rağmen, TV’de şovun nasıl yapılacağını; ‘bip bip’li konuşmanın da bir sanat olduğunu cümle aleme gösterip bir şarkıyla şöhret olanların balonunu söndüren Seyfi Dursunoğlu gibi olmak herkesin harcı değil.
‘Benzemez Kimse Sana’ parçasıyla sahne alarak duygulandıran Seyfi Bey, Huysuz Virjin gösterisiyle geçmişin anılarını canlandırdı. Hem jüriye, hem yarışmacılarla Murat’a, hem de seyirciye yetişmeyi çok iyi beceren Seyfi Bey, müthiş enerjiyle tamamladığı şovda, tüm Türkiye’ye komple sanatçı örneği oldu. Yerinin doldurulamayacağı kesin.
‘Çok güzel bir programdı niye bitti’ denmesini isteyen Seyfi Bey’den feyz alıp başlangıçtaki durgunluğu üstünden atarak çiçek gibi açan Erol Evgin’in de hakkını yememek lazım. ‘Bip Seyfi, bip bip Seyfi’ temposuyla tam manasıyla çocuklaşan, anılara dalıp Seyfi Bey’e bile konuşma fırsatı bırakmayan Erol Bey’e, Huysuz Virjin ağzıyla ‘Hep böyle kal’ diyoruz.
Giderayak nazarlara gelip düşme tehlikesi geçiren taze gelin Hande Ataizi ise programı amacına ulaştırıp yüzleri güldürmeye katkıda bulunanlardan. Elini verip kolunu Seyfi Bey’e kaptıran ve nihayet kırık çıkık olmadan paçayı kurtaran Hande, umarız aynı direnci evlilik hayatında da gösterir.
Bu Programda Hiçbir Hayvana Zarar Verilmedi!
Tarih boyunca insan haklarıyla hayvan haklarının korunması arasında paralellik kuran Ömür Gedik, yarışma boyunca çok gayret gösterip az taltif edilenlerden. ‘Benzemez Kimse Sana’yı bir birincilik, bir de En İyi Taklacı Ödülü’ne layık görülerek noktalasa da… Seyfi Bey, muntazam bacaklarını teşhirden dolayı kendisini kazançlı ilan etse de onun en büyük kazancı, insanımıza her tür canlının yaşam hakkı olduğunu sıkça duyurabilmesi! Tabi bu noktada duymak değil anlamak önemli.
‘Bir hayvanı öldürmediğim için ne yorumlar yaptılar. Millet ne caniymiş. Demek ki pata küte hayvan öldürüyor’ diyerek toplumun içindeki vahşi gerçeği dillendiren Ömür, HAÇİKO’nun projesinden de kısa süreye çok şey sığdırma coşkusuyla bahsederek vahşi bir çekicilik yarattı.
Diğer vakıf ve derneklerin az çok gündemde olup halk tarafından bilinmesine karşın, gerek isim gerekse misyon bakımından, HAÇİKO (Hayvanları Çaresizlikten ve İlgisizlikten Koruma Derneği) insanımıza pek tanıdık değildi. Antrparantez TOHUM Vakfı’nın da toprağa ekilen tohumlardan sanıldığını belirtip açılımının Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı olduğunu hatırlatalım.
Seyfi Bey’e feleğini şaşırtıp Tarkan kelimesini ‘hayvan’ olarak algılatan ve kendini hayvanat bahçesinde hissettirtecek kadar hayvan hakları söylemi gerçekleştiren Ömür Gedik, öldüremediği kırkayaktan dolayı twitter’da trend topic olmanın magazinselliğinin ötesinde, gençlerin hayvanlara duyarlılığını artırdı. Hayvanların çaresizliğine katkıda bulunup Ömür Gedik’in derneğine destek olmak isteyenler www.haciko.org adresinden bilgi alabilirler.
Her gün çeşitli sebeplerle insanların birbirlerine zarar verdiği topraklarımızda çevrilen film ve dizilerde, tıpkı tüm medeni ülkelerde olduğu gibi, ‘Bu filmde hiçbir hayvana zarar verilmemiştir’ yazısının yer alması için Zeynep Özbatur’la birlikte çalışmalar yürüttüklerini, kuvvetli çenesiyle anlatan Ömür’e ‘insanını koruyamayan insanlar’ diyarında hayvan korumacılığı konusunda başarılar diliyoruz.
Her ne kadar geçen yıllarda setlerde atların, köpeklerin öldüğü gerçeği orta yerde dururken, Tarkan rolündeki Uğur Arslan, ‘Bu şarkıda hiçbir kuzuya zarar verilmemiştir’ ile Murat Başoğlu ‘Bu programda hiçbir hayvana zarar verilmemiştir. Sinek bile öldürülmemiştir’ şakalarıyla; tıpkı, insanların bir hiç uğruna parçalanan bedenleri henüz tanımlanamamışken, halı ve satranç takımı hediyesiyle yöre halkının ticaretine katkıda bulunmaya çalışanlar misali projenin ciddiyetini sulandırmış olsalar da hayvanları ve insanları koruyanların yolu açık olsun.
Hayvanları koruyalım. İnsanları da unutmayalım!
Anibal GÜLEROĞLU