‘Lale Devri’nin gelişip canlanmasına hayli katkıda bulunan Hatice Aslan, bu kez hem oyunculuk performansı hem de vücuduyla karşımıza çıkıyor. Yapımcılığını Ran Film’in üstlendiği ‘Vücut’ta hayli cömert davranan Aslan, ‘Bir Çocuk Sevdim’ dizisinin Sinan’ı, Hakan Kurtaş ile kamera karşısında.
Dizilerin kısıtlı dilinden kurtulan Hatice Aslan, kendisine ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülü getiren ‘Vücut’ta, yıllarca kapama gibi yaşayan ve porno filmlerinde rol alan Leyla’yı gerçekçi ve cesur bir üslupla yorumluyor. Öyle ki, yılların yorgunluğunu üstünde taşıyan vamp görünümlü kadının, haplardan destek alan ruhundaki çaresizliği ve sevgi özlemini Aslan’ın oyunculuğu sayesinde tamimiyle hissediyorsunuz. Aşka ve saygı görmeye duyulan açlığı, çocuğu yaşındaki bir erkekle tatmine giden Leyla, yaşlı-genç vücutların birleşiminde çiçek açıyor adeta! Kâh hüzünlü, kâh duygusal, kâh ateşli… Her kalıba giriyor kısacası.
Genelinde sert bir çizgiye sahip olan karakterin porno çekimindeki yansıması da oldukça ilginç… ‘Tüpçü’ fantezisinde, bir yandan patlıcan soyan, bir yandan da ‘Nerede kaldı bu tüpçü’ diyerek tüpün takılmasını bekleyen Aslan, gayet şuh bir pozisyonda! Ama sakın bu fanteziye kanıp da ileri bir cinsellik beklemeyin. Her şey kararında ve amacına uygun. Nitekim el kameralı çekimle yapılmaya çalışılan porno film denemesinde, setteki patlıcanlar biter ama tüpçü bir türlü boyundan öteye geçemez. Sabrı taşan yapımcı olaya dalar. Tabii buradan da ister istemez bir kara komedi doğar.
Tüpü takmak için çekime dâhil olan İzzet’e gelince… Toy delikanlı rollerine tam uyan ve bu filmle ödüle kavuşan Kurtaş’ın canlandırdığı İzzet, küçüklüğünde şahit olduğu anne-baba cinselliğinin etkisindeki bir genç. Normal iş yerine, orta yaşlı eşcinsel erkek vücutlarını memnun ederek para kazanma kolaycılığına kaptırmış kendini. Aile özlemini hayata boş vermişlikle bastıran İzzet’in tek artısı, Leyla ile başlattığı ilişki.
Açılmayan kapı önündeki, ‘Bunu bana nasıl yaparsın’ çaresizliğiyle girişini yapan ‘Vücut’, Leyla’yla yarattığı öyküyü yan karakterlerle destekleyerek geliştiren bir yapım. ‘Leyla ile Mecnun’ dizisinde Erdal Bakkal kimliğiyle yüzleri güldüren Cengiz Bozkurt, pornocu Yılmaz’ın pervasızlığında gösteriyor kendini. Duygulara ve ilişkilerin mahremiyetine, meslekten gelen bir alışkanlıkla, değer vermeyen Yılmaz için önemli olan tek şey, sergilenen cinsellik! İleri görüşlülüğüyle övünen pornocumuzun hedefi, sanatçı havasında yürüttüğü işini internette ilerletmek…
‘Ayak fetişi’fantezisiyle pornoculuğu ayağa düşürürken ‘Temel İçgüdü’ olayını hesaba katmayan Yılmaz’ın yanı sıra bir diğer ilginç karakter de, ödüllü Şeyla Halis’in canlandırdığı; kilosundan, kocasından ve çocuklarından dertli anne! Tek arzusu, oğlunu bir dizide görmek olan kadının kızı da kendi gibi şişman vücut depresyonu yaşamakta… Çocuklarının saldırgan ve problemli kimliklerinin ötesinde, ölen kocasının vücuduna uyguladığı cinsel sapkınlıklarının anılarıyla azap çeken kadının en büyük acısı, şişmanlıkla ezilmenin sırrı… Aralık kapılar ardından resmedilen karanlık cinselliklerde ‘Vücut’ olayının hüzünlü yüzü Halis’in vücuduyla kendini göstermekte.
Televizyon ekranından empoze edilen ve imrenilen zayıf vücutların yarattığı olumsuzluğu, çocuk karakterle veren ‘Vücut’, kas geliştirmek için yapılan ilaç uygulamalarının yanlışlığını da İzzet’in vücutçu arkadaşıyla vurguluyor. Kadın karakterlerin ön plana çıktığı senaryoda yelpaze oldukça geniş! Genç görünmek isteyenlerin vücut operasyonlarından, evli erkeklerin karılarını bakımsız bulmasına kadar her alanda kadın vücudu ana tema… Erkek vücudunda odaklanılan yer ise filmin içeriği gereği, malum nokta. Ancak film burada da, ölçülü davranıyor ve esprilerle cinselliği karıştırıyor.
Görünenin ötesine inmeyi ve vücut aracılığıyla, kadına karşı sergilenen yozlaşmanın her türüne değinmeyi amaçlayan ‘Vücut’, yaşamın diplerinde gezen insanları çıplaklaştıran bir yapım olarak takdiri hak ediyor! En büyük takdir de, insanların cinselliğine hizmet eden beden işçilerinin iç dünyasını hiç zorlanmadan aktaran Hatice Aslan’a…
Anibal GÜLEROĞLU