‘Lale Devri’yle Cumartesilerin gözdesi olan FOX TV, dizi alanında varlığını her geçen gün biraz daha hissettirmekte. ‘Deniz Yıldızı’, ‘Yer Gök Aşk’ gibi beğeni toplayan yapımlarına bir yenisini ekleyen kanal, Gani Müjde’nin ‘Harem’iyle Pazar reytinglerine de göz dikmiş durumda.
Her ne kadar ‘Yalan Dünya’nın Açılay’ı Nihal Yalçın tarafından ‘Sorsan üç ay role hazırlandık derler’ twitiyle eleştirilse de ‘Harem’, oyunculuk kaygısından uzak, ince taşlamalara sahip izlenmesi hoş bir absürt komedi!
Zaten Gani Müjde’nin Tükenmez Kalem’inden damlayan eleştirilerle ‘Muhteşem Yüzyıl’ı tiye alan ‘Harem’in reytingleri de, eleştirilerin aksine, izleyicinin beğenisini tasdikler yönde.
‘Harem’in temeli ‘Kahpe Bizans’ın dili
İlk bölümüyle ‘Krem’i geride bırakan ‘Harem’de göze çarpanların başında, dili ve işlenişiyle ‘Kahpe Bizans’ benzerliği geliyor.
Gani Müjde, özellikle Mehmet Ali Erbil’in karakterine hemen hemen aynı esprileri yaptırmış. Ulan Bator rolünde düşmanlığa soyunan Erbil ve Mozaikli Valide Sultan Nurseli İdiz’in varlığı bu benzerliği perçinleyen olgulardan.
Konu bakımından da ‘Kahpe Bizans’ı hatırlatan dizide, yine abisinin tahtına göz dikip öldürtmeye çalışan kız kardeş ve ona yardım eden sevgili var. Ancak bu kez Bizanslı değil Basurlular hıyanet içinde. Erkek çocuk için yanıp tutuşan da Bizans’ın imparatoru değil, Basur’un Sultanı Küçük Esat.
‘Harem’in ilginçleri ve Nurseli’nin mozaiği…
Kör Ebe, Zilli Sultan gibi karakterlerle orijinalleşen ‘Harem’de, babasıyla fiziki benzeşmesini aksiyonda sıfırlayan Murat Arkın’ın canlandırdığı ‘Kare Murat’, kahramandan absürtlük yaratmanın en güzel örneği.
Önder Açıkbaş’ın ince sesli, kıvrak dilli Çıngıraklı Hamit Paşa’sı, Okan Yalabık’ın İbrahim konuşmasıyla dalga geçmek için biçilmiş kaftan. Açıkbaş, dizide suikastı eline yüzüne bulaştıran kötü adam beceriksizliğiyle İbrahim Paşa’ya uymasa da, bu absürtlükle denk düşen sesinin hakkını iyi veriyor doğrusu.
Mozaikli Valide Sultan ise karakter olarak pek aktif değil. Ancak görünümüyle fark yaratıyor ve sorgulatıyor. Silahlar hiç sakınılmadan hemen her dizide bolca gözlere sokulurken, sigara ve alkol görüntülerinin mozaikle kamufle edilmesi gibi Nurseli İdiz’e reva görülen bu maskelemenin amacı ne?
İnsanların iç dünyasını bilip bilmeden ‘alkol’ yargılamasına gidenlere mi yoksa ‘Muhteşem Yüzyıl’ın Validesi’ni genç göstermek için uyguladığı filtrelemeye mi gönderme yapılmak istenmiş? Sebep her ne ise rahatsızlık veren bu esprinin pek fazla yapılmaması, izleme zevki açısından yerinde olur!
‘Muhteşem Yüzyıl’dan gazeteci tutuklamalarına…
‘Gani Müjde kendini mi tekrarlıyor’dedirten benzerliklerin dışında, ‘Muhteşem Yüzyıl’daki kadın hegemonyasının komediyle resmedilen gerçek yüzü gibi duran ‘Harem’de taşlamaların yelpazesi oldukça geniş.
Sülüman’dan daha çok sultanlığa yakışan Levent Üzümcü’nün Küçük Esat’ından büyük mesajlar çıkartıp Osmanlı’daki kadın zaafını ziyadesiyle vurgulayan ve ‘Sülüman da kimmiş’ havasına giren ‘Harem’den nasiplenenlerden biri de ‘Kuzey Güney’…
Gamze Karaman’ın görselliğinde can bulan Abide Sultan’ın‘Tatlıtuğlardan Kıvanç olsa ne yazar’ esprisiyle, dizilerdeki ‘vücutçu yakışıklı erkek’ modasına dokunduran yapım, ‘Oğlum Bak Git’i de unutmamış. Yoldaki çocuğuna ‘Ulan Bi Git’ ismini yakıştıran Mehmet Ali Erbil’in Kıbrıs tutkusunun hicvedilmesinden, kısa mesajla iletişim çılgınlığına kadar daha nice konu Gani Müjde’den nasiplenmiş.
Tüm bu ayrıntıların içinde en önemlisi; Küçük Esat’ın kendisiyle ilgili olumsuz haber yapanları toplatmak isteyen Çıngıraklı Hamit Paşa’ya söyledikleri!
Günümüzde sürekli hedef gösterilen ve yazılarından dolayı tutuklanan gazetecilere selam niyetine gelen bu cevapta, ‘Aleyhimde haber yaptılar diye gazetecileri içeri attıracak kadar geri kafalı mıyım’ diyen Küçük Esat’ın Basur Sultanlığı’ndaki hoşgörülü demokrasi anlayışı, 21. yüzyılın Sultanlarının kulağına küpe olacak türden.
Görünen o ki, Gani Müjde’nin Tükenmez Kalemi’nin mürekkebi tükenmediği sürece benzer taşlama-haşlama örnekleri, FOX TV’ye komedide söz hakkı sağlayan ‘Harem’de daha çok dillenecek.
Anlayana sinek saz, anlamayana ‘Harem’ komedisinin taşları az!
Anibal GÜLEROĞLU