Alman edebiyatının dünyaca ünlü ‘Hansel ve Gretel’ masalını ‘cadı avı’na dönüştüren Hollywood yapımını, günümüzün ekranlarındaki cadı avlarıyla ilişkilendirip, irdelemeden önce merakla beklenen ‘G.I. JOE: MİSİLLEME’ye kısaca değinelim.
Dünyanın dört bir yanındaki sinemalarda ‘HANSEL VE GRETEL: CADI AVCILARI’ filminden önce 3 boyutlu olarak gösterilen ‘G.I. JOE: MİSİLLEME’nin 4 dakikalık tanıtım görüntülerini basın gösteriminde izlediğim yapım, ‘Birilerinin dünyayı kurtarma’ gerekliliği üstüne öyküsünü kurmuş bir devam filmi!
Can düşmanlarının yanı sıra, hükümetin içinden gelen ve varlıklarını tehlikeye atan tehditlerle de mücadele etmek zorunda kalan G.I. Joe ekibinin aksiyon yoğun macerasındaD. J. Cotrona, Byung-hun Lee, Adrianne Palicki, Ray Park, Jonathan Pryce, Ray Stevenson, Elodie Yung, Channing Tatum, Bruce Willis ve Dwayne Johnson rol alıyor. Yönetmenliğini Jon M. Chu’nun üstlendiği filmin senaryosunu ise Hasbro’nun G.I. Joe karakterlerinden yola çıkarak Rhett Reese ve Paul Wernick yazmış. 2009 yılında vizyona girdiğinde 300 milyon doların üzerinde hâsılat elde eden ‘G.I. JOE: KOBRANIN YÜKSELİŞİ’nin devamı olan yapımın, özel tanıtımından görüldüğü kadarıyla, dövüş sahneleri gerçekten de mükemmel bir koreografiye sahip.
Sahneler her ne kadar bilgisayar destekli de olsa, kolesterolü yüksek generalin (Bruce Willis) aksiyondan ziyade ilginç esprileriyle dikkat çektiği tanıtım, yüksek tempolu bir film izleneceğinin habercisi. Özellikle dağlar arasında halatlarla kurulan kaçış yolunda, iplere bağlı kahramanlarımızın Ninja düşmanlarla dövüşü nefes kesici. Tabi beyazlar içindeki Ninja’yı ilginç bir yöntemle kaçırmaya soyunan G.I. Joe ekibinin filmin kalanında neler yaptıklarını bilemeyiz.
Türkiye’de 29 Mart 2013’te vizyona girecek olan filmle ilgili satırlarımızı burada noktalayıp bu hafta gösterime giren ‘HANSEL VE GRETEL: CADI AVCILARI’na geçelim…
Grimm Kardeşlerin Eserine Farklı Yorum
Yurt dışında vizyona girdiği tarihten 30 Ocak gününe dek 21 milyon dolar gişe hâsılatı elde edip Oscar adayı ‘Silver Linings Playbook’ ve ‘Zero Dark Thirty’ gibi yapımları geride bırakmayı başaran ‘HANSEL VE GRETEL: CADI AVCILARI’, orijinal öykünün özünü kısa açılışında verip kendi yolunu çizen bir yapım.
Grimm Kardeşlerin efsanelerden derledikleri masallardan biri olan ‘Hansel ve Gretel’in, ormanın derinliklerinde babası tarafından terk edilen iki kardeşin şekerlemeden yapılmış eve girmeleri ve cadının elinden kurtulma aşamalarını, başlangıcına yerleştirip Jeremy Renner ve Gemma Arterton oyunculuğunda fantastik korku-aksiyon türünde bir cadı avcılığına dönüşmüş.
Küçükleri eğlendirmekten ziyade arka planındaki ürkütücülükle tehditkâr nasihatler vermeyi hedefleyen Grimm Kardeşlerin derlemelerindeki söylem tarzını kullanarak yaratılan yapımda, ‘Bir cadıyı öldüreceksen ateşe ver’ farkındalığıyla işlerini gören Hansel ve Gretel, cadıların yetim kardeşlere yenik düştüğü manşetleriyle, ki burada günümüz medya şişirmeciliğine gönderme yapılmakta, efsanevi kahramanlar olarak devleştirilmekte.
‘Cadı avcılığı’nın moda olduğu dönemlerde ‘Bir cadıyı gözünden anlayan’ şerifin aksine, cadı kontrolünü, hayvanlara ve kölelere yapıldığı gibi, kadınların dişlerine ve bedenlerine bakarak yapan Hansel, cadının evindeki esaretinde çok şeker yemekten şeker hastası olduğunu söyleyen bir tip.
‘Kanlı Ay’, ‘Ay Tutulması’ gibi klişeleri kendi masalını yaratmakta tetikleyici olarak kullanarak pek çok korku filmiyle benzeşen yapımda Gretel de beyaz cadı kavramını, mahzun bakışlı trolün sevecen yönünü açığa çıkartan dişi kahraman.
Günümüzde farklı biçimde kullanılan ‘Tek iyi cadı ölü bir cadıdır’ felsefesini dillendiren film, çocuk kurtarıcılığını, o dönemde ne aradıkları konusunda sorgulanmayı umursamadan içeriğe yerleştirilen modern silahlar, aletler ve ensülin iğnesi prototiplerinin varlığında, akıcı bir dille işlemekte.
Ortaçağ’ın kara lekesi sayılan cadı avını ve özellikle kadınların bu suçlamayla yakılmalarını, ‘Hansel ve Gretel’ masalı üstünden haklı bir gerekçeye oturtarak aklayan film, vahşeti sergilemekte de kendini sansürlemeye hiç gerek duymayan bir özgürlükte.
Çocukların ahlakını bozma gerekçeli olası tepkilere muhatap olmamak telaşıyla, abajurdaki ‘göğüs ucu’ belirgin kadın heykelciğini buzlamak suretiyle sansürleyenlerin varlığı düşünüldüğünde, kürekle kopartılmış yapma kelleyi elinde sallayan masal kahramanı Hansel’le, erkeklere yumruk sallayan Gretel’in macerası çocuklara ne derece uygundur, bilemeyiz.
Ancak bir kıyaslama yapacak olursak, cadı avı esnasında çocuklukta başlarına gelenin nedenini de anlayıp geçmişleriyle yüzleşen Hansel ve Gretel’in süpürgeli cadıları yakalamak için başlattıkları fantastik sürek avının, gerçek hayattakilerden çok daha eğlenceli ve zararsız olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Hiç değilse burada, maksatlı olarak ‘cadı’ gibi gösterilen masum objeleri ya da kişileri yok etme çabası sergilenmemekte… Ortaçağ gazetelerine malzeme olan her şey hayali ve bilgisayar ürünü.
Kaldı ki, sigaranın, heykelcikteki göğüs başının, tablonun, Turist Ömer filminin ya da içki kadehinin cadı gibi zararlı algılanarak buzlanıp sansürlendiği ekranlarda, çocukların kafalarına dahi dayanmasında bir sakınca görülmeyen silahlar ve kadına şiddet alabildiğine sansürsüz verilmekte! İyi cadı avları…
Anibal GÜLEROĞLU