‘GüzeI bir gülüş, karanIık bir eve giren güneş ışığına benzer’ demiş Lev ToIstoy… Yaşamın zorluklarıyla boğuşurken öylesine daralıyoruz ki, bir nebze gülmeye şiddetle ihtiyaç duyuyoruz. Bunu gerçekleştirmek için başvurulan yollar arasında kurguların dünyası başı çekmekte. Lakin ekranın da maşallahı var. Yoğun dizi temposunda birbirinin benzeri iç karartıcı dizilerden geçilmiyor. Töreydi, ağaydı, şiddetti, intikamcılıktı, terör mücadelesiydi derken gül gülebilirsen. Dahası filmlerdeki mizah anlayışı da argo ve küfürden ibaret. İşte tam da bu noktada kaliteden ödün vermeden yüz güldürmeyi başaran işler bir başka değer kazanıyor. Gel gör ki kaliteli komedi sunabileni bulmanın zorluğu da aşikâr.
'Hangimiz Sevmedik' bu noktada farkını fark ettirenlerden oldu. Adını, Müslüm Gürses’in seslendirdiği şarkıdan alıp darbeyle yolları ayrılan âşıkların hikâyesini anlatmak üzere yolculuğunu başlatırken, darbe girişimine denk düşerek yarıda kesilip tarihe geçen BSK yapımı TRT 1 dizisi ‘Hangimiz Sevmedik’, yüz güldürme açısından televizyonda bir vaha olmuştu adeta. Moralleri düzelten neşeli temposu, herkesin gönül rahatlığıyla izleyeceği türden içeriğinin yanı sıra seviyeli ve bilinçli komedisiyle de oldukça renkli bir işti. Kimi zaman duygusal anlar da yaşatan, geçmişten günümüze uzanan aşk öyküsüyle günümüzün şıpıdık aşk üçgenlerine ciddi ders veren ve bu ders niteliğindeki sevgi yansımasına gençleri de dâhil ederek ilerleyen yapımın karakterlerindeki samimiyet kadar, yarattığı mahalle atmosferi de kolayca benimsenip sevilecek türdendi.
***
‘Hangimiz Sevmedik’in genel değerlendirmesini yapacak olursak… Bir ara başrollerin anlaşmazlığıyla soğuk havalar estirerek ‘Itır’ değişimine gidilse de… Kimileri senaryonun sürekli aynı konu etrafında döndüğünden şikâyet etse de… Özellikle Cengiz Bozkurt’un performansıyla güldürme garantili hale gelen Şener karakteri başta olmak üzere, oyunculuk gücü yüksek bir iş olduğu kesindi.
Selen Soyder’in yerine gelen yeni Itır’a yani Yeliz Kuvancı’ya kısa sürede alışılan dizide, gençliklerinden beri birbirlerine âşık olan ama 12 Eylül’le yolları ayrı düşen Münir ile Adile, Altan Erkekli ve Gül Onat canlandırmasıyla o denli gerçek bir etki yaratmıştı ki, evimizin aile fertlerine dönüşmüştü ikisi de. Yeşilçam tadındaki karakterleriyle ilerleyip Şener üstünden Erdal Bakkal’a ve Şener Şen’e selam çakmayı ihmal etmeyen yapımdaki diğer çiftler de kayda değerdi doğrusu. Tarık ile Itır’ın yanı sıra Pelin Ermiş ile Bülent Şakrak’ın canlandırdığı Emel-İlyas güzel bir aşk hikâyesi çıkartmışlardı ortaya. Şener-Ayşen cephesinde de komedili romantizmin tadını yansıtan ‘Hangimiz Sevmedik’te asıl olay, diyalogların güzelliğiydi kuşkusuz!
Muhakkak ki tüm dizilerde olduğu gibi burada da mantık hataları, dikkatsizlik sonucu gelişen olumsuzluklar ve kimi zaman gereğinden fazla uzatılan sahneler mevcuttu. Ancak ‘Hangimiz Sevmedik’in çok yönlü ve bol güldürüşlü aile muhabbeti hepsini bertaraf edecek cinstendi. Gel gör ki, her güzel şey gibi ‘Hangimiz Sevmedik’ de hak ettiği değeri bulamayanlardan oldu.
***
İzleyici kitlesinin acıklı ve ağır tempolu dramalardan, mafyatik içeriklerden şikâyet etse dahi dönüp dolaşıp yine onlarda karar kıldığı… Kaliteli aile komedisine prim vermektense, başka işleri tercih ettiği gerçeğini darbe kalkışmasının yarattığı şanssızlıkla buluşturarak ekrana çıktığında 17’inci sırada yer alan dizi tam yükselişe geçmişken bu kez de yeni sezonun dezavantajıyla karşılaştı. Yaz aylarında hak ettiğinin gerisinde kalan ‘Hangimiz Sevmedik’ sezon içinde de Pazartesi’nin zorlu rekabet ortamında ayakta kalmayı başarmak için canla başla mücadele verdi.
Lakin kaliteli komedinin yetmeyeceğini ispatlarcasına gerileme yaşamaktan da kurtulamadı. Böylece 39’uncu bölümüyle totalde 37’inci olan yapımın 40. bölümüyle sevenlerine veda etmesi de kaçınılmaz hale geldi. ‘Hangimiz Sevmedik’ deme alışkanlığında olanlar için bu vedanın üzücü bir durum olduğu kesin. Tek tesellisi, ekran yolculuğunda hak ettiği izleyici desteğini bulamayarak reytinglerde geriye düşen dizinin layıkıyla noktayı koyacak olması!
Başrol oyuncularından Can Yaman’ın anne-babasını da konuk oyuncu olarak ekrana taşıyacak olan final bölümünde umulanın aksine ters köşe yaratacak sürprizlerin olması finali daha merak uyandırıcı hale getirmekte. Çifte düğüne sahne olacak bölüm bize neler getirecek hep birlikte izleyeceğiz ama temennimiz hastane sahnesinin devamında üzüntüyle neticelenecek gelişmelerin olmaması… ‘Hangimiz Sevmedik’ diyenlerin günümüz modası doğrultusunda yürek burkan ters köşelere dayalı sürpriz yerine, yüzlerin topyekûn güleceği mutluluk tablosu yaratması! Metanetle diziyi sahiplenen ‘Hangimiz Sevmedik’ izleyicisi bunu hak ediyor zira. Bu saatten sonra senaryo bildiğini okuyacak olsa da biz bu yöndeki saptamamızı yapalım dedik.
SONUÇTA; Her güzel şeyin sona ereceğine kuşku yok. Fakat bazılarının gidişi bir başka etki yaratıyor insanda. Ayakta kalma mücadelesini 40 bölüm sürdürmeyi ve akıllarda güzel izler bırakmayı başararak gidecek olan ‘Hangimiz Sevmedik’ de bunlardan biri.
Önemli olanın gidenin ardından iyi konuşulması olduğuna göre biz de ‘Hangimiz Sevmedik’e veda ederken üstümüze düşeni yapıp, her daim ‘İyi bilirdik’ diyerek anacağımız diziye emeği geçenlere ‘İyi ki bize Hangimiz Sevmedik deme fırsatı yarattınız’ diyerek teşekkürlerimizi iletip koyalım noktayı.
Anibal GÜLEROĞLU