‘Suçlular ondan korkar, o her şeyden’ sloganıyla ekranlarda yer aldığı günden itibaren önüne çıkartılan her engeli başarıyla atlatmasını bilen ‘Galip Derviş’, gerek performansı gerekse dayanıklılığıyla beni şaşırtan bir yapım oldu.
Pek çok sansasyonel çıkış yapan ve balon gibi çabucak havaları inen işlere karşılık oldukça kendi halinde bir imaj çizen Barakuda Film ürünü ‘Galip Derviş’in, hangi saatte, hangi günde olursa olsun izleyicisini kendinde tutmayı becermesi; istikrarlı bir biçimde varlık göstermesi şaşılmayacak gibi değil ki!
Perşembe geceleri ikinci kuşakta başladığı yayın hayatını, ikinci sezon başlangıcından itibaren saat 19.45’te sürdüren, arada bir dizi yokluğuyla boşluk yaratmışsa oraya kurtarıcı olarak konulan ‘Galip Derviş’, şimdilerde Pazar geceleri saat 23.00’te takılmakta… Tam ‘Bu kez işi zor’ diyecekken, bizim Galip Efendi aldığı sonuçlarla adeta ‘Benden vazgeçmek kolay mı’ demekte.
Kolay değil, hem ikinci kuşaktan işe başlayıp kendini sevdirmek, hem de bu sevgiyi onca değişime karşın diri tutabilmek… Hele de yabancı yapımlardan uyarlama senaryolara pek itibar etmeyen toplam izleyici kesimi tarafından bile ilgiyle izlenmek. Bravo, zoru başaran ‘Galip Derviş’e…
***
Bundan sonra Allah bilir, daha doğrusu Kanal D bilir hangi gün ve saatte boy gösterecek olan ‘Galip Derviş’, tıpkı karakteri gibi mütevazı bir duruş sergileyerek başarıyı yakalıyor olmasının yanı sıra, izleyicinin benimseyeceği bir uyarlamanın nasıl olması gerektiğini de örnekleme özelliğine sahip.
NBC’den format hakları alınarak uyarlanan yerli Monk, nice ünlü dizinin uyarlamasının beklenen başarıyı yakalayamadığı ekranlarımızda, işin püf noktasının, konu uyarlamasından ziyade oyunculuğu orijinaliyle denkleştirmekte ve hakkıyla yönetmekte saklı olduğunu da ispatlamış bir dizi.
Dolayısıyla ‘Aslının varlığına karşılık taklidinin tutmayacağı’ cevherini yumurtlayanları utandırırcasına kendini sevdiren ‘Galip Derviş’in en büyük gücü; Engin Günaydın ve Algı Eke’nin senaryoya mükemmel uyumu, Ersin Korkut ile Orhan Güner’in kareyi tamamlayan varlıkları. Tabii kadrodaki diğer isimlerin ve yönetmen Barış Pirhasan’ın da bu fire vermeyen başarıdaki etkisi inkâr edilemez.
***
Başlangıcından itibaren, ekranlarımızın yeni modası olan ‘konuk oyuncu’ sürprizlerini sürdürüp Mehmet Ali Alabora, Nurgül Yeşilçay, Şebnem Bozoklu, Erkan Can, Cem Kurtoğlu, Yiğit Özşener gibi tecrübeli oyunculara bünyesinde yer vererek yolunda yürüyen ‘Galip Derviş’in gücünde, kuşkusuz bu başarılı konuk adaptasyonlarının da katkısı var.
Nitekim, Perihan Savaş’ı da uzun bir aradan sonra ekrana taşıyarak izleyicisini memnun eden dizi, bu bölümünde en takıntılı kişilerin dahi alışkanlıklarından vazgeçebileceğini hissettirerek yapıma farklı bir duygusal boyut katmıştı.
‘Galip Derviş’e şefkatli anne gibi özen gösteren ve onu tabaktaki yemekleri düzene sokma gibi takıntılarından bir nebze olsun vazgeçirmeyi başaran, evini süsleyen Nermin Hanım rolündeki Perihan Savaş’ın ardından, bu kez de Moskof Recep olarak ‘Merhamet’e ayrı bir tat veren Turgut Tunçalp ve ‘Aliye’den ‘Avrupa Yakası’na farklı işlerde rol alan Simge Selçuk konuk ediliyor…
Dizinin polisiyeyi komediyle buluşturan kimliği ve hafiyelik merakını tatmin etmesinin yanında, bu konuklar da ekstraları anlayacağınız.
Bu tablodan görünen o ki, tüm olumsuz huylarına rağmen sevilen bir karakter olabilerek, izleyicinin garipliklere merakını bir kez daha ispatlayan ‘Galip Derviş’, kalite çizgisinden taviz vermediği müddetçe, birbirinden renkli konukları ve gizemleriyle uzun bir süre daha bizleri şaşırtmayı ve gücünü diri tutmayı sürdürecektir.
Anibal GÜLEROĞLU