Birbirinin benzeri günleri yaşamaktan monotonluğun yarattığı olumsuz etkiyi de kanıksamış gibiyiz çoğumuz. Taze enerjilerin, ufacık yeniliklerin hayatımıza katacağı farklı tatları unutmamız sonucu nasıl ruhsal çöküntüye girdiğimiz malum.
Öte yandan genel için eğlencenin tek adresi olan televizyonun sunduğu klişe yapımların da bu monotonluğu ve bezginliği katmerlediği aşikâr. Gidişatını az çok tahmin ettiğimiz, birbirinin benzeri diziler… Bilmem kaçıncı kez ekrana getirilen filmler… Birbirinden sinir bozucu olayların aktarıldığı haberler… Vakit öldürmekten başak işe yaramayan gündüz programları… Ve insanların bütçesi düşünülmeden sürekli tüketime yönlendiren-özendirici reklam kuşakları… Üstelik hepsi de insanı canından bezdiren, çoğu zaman ekranın karşısında uyuklatan tempoda sergilenmekte.
İşte bu nedenle televizyonda farklı tatlar hissettiren bir iş oldu mu kaçırmamak lazım. Ben de bu yazımda böylesi özelliklere sahip işlere kısaca değineceğim. Buyurunuz...
‘SAATLİ İLKER AYRIK TAKVİMİ’ İLAÇ GİBİ!
Her akşam Ana Haber Bülteni’nden sonra FOX ekranlarında olan İlker Ayrık, az ama öz bir programa imza atmış. Dizilerinden ve ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’ döneminden ağızlarda bıraktığı tadı, üç beş dakikalık programda yeniden canlandırmakta olan ‘Saatli İlker Ayrık Takvimi’, küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öperek söze girip ‘Saatli Maarif Takvimi’ misali, günün tarihsel yönünü işaret eden ve çocuk isimleri öneren evreden sonra farklı tiplerden bölümlere geçiyor çabukça.
‘Saksı değilim ben’ diyen Prof. Dr. Necati Gizlişeker ile ‘Tarihte Bugün Neler Oldu’ bölümünü sunup ‘Doktora şiddet’ gibi toplumsal magandalıklara ve ‘çikolata’ gibi şeker yükseltici türlü konulara dair mesaj yollayan program, ‘Günün Menüsü’nde Afitap Coşar ile yemek listesi sıralayarak ‘Günün Hareketi’ için de Adnan Adonis’e bağlanmakta.
Listedeki yemekleri pişirmek için bütçe denkliği gerektiği gibi, Adonis’in yuvarlanıp giden pilatesine ayak uydurmak için de yürek lazım dedirten bu tatların tümünün ortak özelliği, kıpır kıpır bir enerjiye sahip oluşları. Tüm karakterlerin İlker Ayrık tarafından canlandırıldığı programı ‘Geniş Aile’den yadigâr tip Mürsel Koçak ile bağlayan İlker Ayrık ‘Günün Püf Noktası’nı en komiğinden bilgi paylaşımına çevirirken izlediklerinizin nasıl geçip gittiğini anlayamıyorsunuz bile.
Velhasıl; ‘Sevdiklerinize onları ne çok sevdiğinizi söylemeyi ihmal etmeyin’ diyerek, sevgi yoksulluğuna karşı, sosyal bilinçlendirmesini de yapan akşam neşesi ‘Saatli İlker Ayrık Takvimi’ jet misali akışıyla işi uzatıp bıktırmadan yaratılmış bir eğlence! Programın, haberlerin getirdiği gerilimi ve günlük stresi bir nebze hafifleten ilaç gibi olduğunu vurgulayarak, izlemeyenlere tavsiye edelim. Teşekkürler İlker Ayrık.
‘HURDA İMPARATORLUĞU’ ARABA MERAKLILARINA…
Araba tutkusunu görsel olarak yaşatmayı sürdüren Discovery Channel için ‘Araba meraklılarının tek adresi’ desek yeridir. Cuma akşamları Discovery Channel’da ikona dönüşmüş olan Turbo Gecesi’nde hayal gücü, azim ve mekaniği bir araya getiren yepyeni bir program var… ‘Hurda İmparatorluğu’!
9 Haziran Cuma saat 22.45’ten itibaren Discovery Channel ekranlarında olmaya başlayan bu programda, paslanmaya yüz tutmuş hurdaların muhteşem dönüşümüne tanık oluyoruz. Adrenalin tutkunu ve araba delisi olan Andy Cohen’in yorulmak bilmez girişimciliğinde onun tek amacını izlerken, paslanmakta olan hurda tepelerini nasıl servete dönüştürdüğünü de göreceğiz.
Eğer arabalara yönelik ilginiz varsa, Andy’nin ‘Eski kafalı’ babası Bobby ve çılgın ekipleriyle birlikte kelepir parçalar bulup, başkalarının attıklarını değerlendirişini sergileyen ‘Hurda İmparatorluğu’ tam size göre. 'Birinin çöpü, diğerinin hazinesi olabilirmiş' diyerek...
HAYVANLARIN DA KORUMA POLİSİ VAR!
İnsanların kendilerini koruyamadıkları dünyada hayvanlar nasıl başlarının çaresine bakabilir diye düşünüyorsanız…12 Haziran Pazartesi saat 21:00'dan itibaren Animal Planet ekranlarında başlayacak olan ‘Miami Hayvan Koruma Polisi’ tam da bu konunun cevabı.
Florida’nın Miami-Dade bölgesinden işe koyulan ekip, timsahlardan şivavalara, milyonlarca canlıya ev sahipliği yapan bu şehirde hayvanlara acil yardım sağlamakta. Sadece bir ekibe sahip olan şehre yetişmek için sürekli çalışan Miami-Dade Hayvan Servisleri Birimi'ndeki kadın ve erkekler 24 saat hizmet vermekte. Hizmetin, hayvanların da hakkını düşündüklerinden olsa gerek!
Miami’de şehir merkezine bir kaç dakika uzaklıkta olan bu birimin, en ciddi ve tehlikeli durumlardan, en basit olanlara müdahale ederken ayda yaklaşık olarak 2500 acil durum telefonu alması insanların da konuyla ne denli ilgili olduklarının göstergesi.
Serbest kalmış bir timsahın yolda 14 km’lik bir trafiğe sebep oluşundan, umumi tuvalette bulunan piton yılanına ya da hayvan kurban eden bir tarikata kadar birçok sorunla karşı karşıya kalan ‘Miami Hayvan Koruma Polisi’ için şehir, adeta balta girmemiş bir orman gibi! Onlar ,bu ormanda mücadele verirken, ekran başındaki hayvanseverler de bu dünyada hayvanlara işkence edenler kadar onları canla başla koruyanların da bulunduğunu izlemenin heyecanlı huzuruna kavuşacak.
COOPER’IN HAZİNESİ İLGİYE DEĞER!
Uzayın uçsuz bucaksız derinliği, bilinmezleri çözme peşindeki insanlık için her daim ilgi çekici olmuştur. Bu merakı tatmin uğruna başlatılan uzay araştırmalarından günümüze uzanan süreçte gerçek anlamda ne kadar gelişme yaşandığı meçhul. Ama NASA’nın bilgi depolarının hazine değerinde olduğunu düşünsek yanılmış sayılmayız. Nitekim 1960’larda uzayda görev almış ‘Original 7’ astronotlarından olup film yıldızı görünüşü ve spor araba düşkünlüğüyle grubun en genci ve en havalısı sayılan Gordon Cooper’ın yıllara dayalı bilgileri de bu özellikte.
Amerikan tarihinde yalnız olarak uzayda en uzun kalma rekorunu elinde bulunduran Cooper, dünyadaki nükleer tesisleri tespit etmek için çıktığı uzay seyahatlerinin birinde bambaşka bir şeyle karşılaşıyor... Yeryüzündeki gemi enkazları! Bunun üzerine Cooper, Dünya’nın etrafında dönerken topladığı bilgiler üzerinde yıllarca gizlice çalışıyor. Bu çalışmalar sonucunda kendisini inanılmaz büyüklükte bir servete kavuşturacağını düşündüğü uzaydan çekilmiş bir hazine haritası oluşturarak, bu çok gizli belgeyi ölümünden önce yakın dostu Darrell Miklos ile paylaşıyor. O da bu hazine avcılığını bir belgesele dönüştürüyor.
Anlayacağınız 13 Haziran Salı saat 21.55’ten itibaren Discovery Channel ekranlarında başlayacak olan bu sıra dışı belgesel seri “Cooper’ın Hazinesi” Cooper’ın uzaydan gözlemleriyle yarattığı haritanın izinde yol alacak bir yapım. Dünyaca ünlü define avcısı Darrell Miklos, çocukluk kahramanı eski NASA astronotu Gordon Cooper’ın çizdiği define haritasını çözüp o haritayı izlemeye çalışıyor. Bunu başarıyor mu peki? Sorunun cevabı için “Cooper’ın Hazinesi”ni izlemek lazım.
SON SÖZ; Farklı tatlara bakışımız şimdilik bu kadar. Sıradanlığı kıran içerikleriyle ekranda fark yaratacak yapımlar çıktıkça sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Her zamanki gibi ‘Tavsiye bizden, tercih sizden’ diyerek koyalım noktayı.
Anibal GÜLEROĞLU