Anibal Güleroğlu

Anibal Güleroğlu

guleranibal@yahoo.com

Tüm Yazıları

Reklam pastasının vazgeçilmez çekiciliğinde kanallar arasında büyük bir rekabet yaşanmakta. Birbiri peşi sıra yayına sokulan dizilerle yürütülen çekişme, hafta sonları da yarışmalarla kendini gösteriyor.

Yaz aylarında izleyicinin gönlünü fetheden ve son bölümünde‘Yetenek Sizsiniz’i geride bırakıp birinci olan ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’, İlker Ayrık farkıyla, Kanal D’nin kozu. Acun’un yapımları zaten malumunuz.

Bu sezonun sürprizi, Acun’u Star’a kaptıran Show TV’den… ‘Yetenek Sizsiniz’e rakip olarak ekrana sürülen, iç yapımlar ürünü ‘En Büyük Show’! Şov büyük olunca şimşekleri üstüne çekmesi ve yıpratma amacıyla öküz altında buzağı aranması da doğal bir süreç.

Haberin Devamı

Fransız formatlı bu eğlence programının genelde başarılı bir çalışma olduğu inkâr edilemez bir gerçek. Gerek görsellikteki canlılık, gerekse birbirinden ilginç atraksiyonlarla yaşatılan keyifli ortam, ekranlarda bir fark yarattı. Bundan dolayı Caner Erdem yönetimindeki Show TV iç yapımlar ekibini tebrik etmek gerek.

Her hafta değişik ünlüleri konuk edip, sahnedeki profesyonel şovlara masa başındakilerin amatör yorumlarıyla renk katan ‘En Büyük Show’, sahne ortamının suniliğinden ziyade eğlence mekânında gösteri izliyormuş hissi veren bir yapım.

Dünyanın birçok ülkesinde yayınlanan ve beğeni toplayan bu formatın çekiciliği, çeşitli milletten katılımcının sergilediği birbirinden ilginç gösterilerde gizli!

Türkiye’den de yeteneklerini sergileyen katılımcıların bulunduğu yarışmadaki bir diğer çekici olgu, eleştirilerin hedefi olan ve ‘En Büyük Show’un yumuşak karnı seçilen İvana Sert.

İvana, Çağla ve Hakan gayet başarılı

Çağla Şikel, İvana Sert ve Hakan Akkaya’nın sunumuyla ekrana gelen ‘En Büyük Show’, yurt dışından ve bizden yetenekleri buluşturup farklı renkleri gösteri potasında harmanlarken, içeriğiyle gayet uyumlu bir sunucu kadrosu da oluşturmuş.

Kendine has bir üslubu olan Hakan Akkaya… Şimdilerde albüm çıkartma dedikodularıyla gündeme gelen Cennet Mahallaesi’nin Sultan’ı Çağla Şikel… Ve İkoncan lakaplı İvana Sert. Kim ne derse desin, üçü de sahneye yakışıyor.

Haberin Devamı

Farklı konuklarla çeşnilendirilen ‘En Büyük Show’un en göze batanı kuşkusuz, İvana. Çünkü sansasyonel bir isim. Bodrum’daki bikini şovları, derin dekoltelerle ekranda boy göstermesi ve nihayetinde twitter’a düşen göğüs frikiği…

Yapılan iş, adı üstünde şov olunca normalde yadırganacak tavırlar da mubah oluyor. Kaldı ki, niceleri twitter denen ve paylaşımdan öte teşhirin yaşandığı mecrada pampiş, tontiş sergilemiyor mu? Kimi diziler erkek karakterlerin baklavalarına odaklanmıyor mu? Madonna da orasını burasını açmadı mı? Beğensek de, beğenmesek de yeni yaşam anlayışında reklamın gereği!

Türkçeden, ayrımcılığa varan karalama

İvana ve dolayısıyla ‘En Büyük Show’a yönelik asıl sert eleştiri, göğüs frikiğinden değil ‘dil’den dolayı!

Şov işinin inceliklerini iyi beceren İvana’nın Türkçesi, sanki başka örnekler yokmuş gibi, birilerini rahatsız etti. Tabi bunda kıskançlığın payı büyük.

Aslında içeriğiyle çok başarılı olan ‘En Büyük Show’a katılan yabancılarla muhabbet kurmak için, tecrübesizliğine rağmen sahnede göz dolduran İvana gayet uygun. Hiç değilse İtalyan yarışmacının Türkçesiyle dalga geçip, üç beş kelimeden öte İtalyanca konuşamayarak komikleşen tecrübeli sunucuların durumuna düşmüyor.

Haberin Devamı

Ancak modayla ilgili program yapınca idare ettiği düşünülen İvana’ya, iş gece yayınında sunuculuğa gelince ‘Yapmasın’ deniliyor. İvana, twitter’dan eleştirene ‘Kimse, kimsenin ekmeğiyle oynamasın’ diyerek gerekli cevabı verse de kimi yorumların çizdiği portre çok çirkin.

Bariz bir biçimde ayrımcılık içeren bu yorumlar, ‘Dünyanın neresinde yabancı biri ulusal kanalda sunuculuk yapar’a kadar varabiliyor.

İnsanları kategorize etme çağ dışılığını geçtim, sanırsınız sunuculuk yapılan program ‘şov’ değil de ‘Ana Haberler’… Hoş ‘Ana Haberler’de bile ‘Iıı… Iıı..’ diye lafı gevelemeler, kelimeleri yalan yanlış okumalar, gaflar gırla! Yine de umursayan yok.

‘Muhteşem Yüzyıl’da görüldüğü üzere yabancı kadınların cirit attığı Osmanlı Sarayı gerçeğindeki Meryem Uzerli… ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ dizisiyle baş tacı edilen Wilma Elles… ‘Uçurum’daki Lavigna Ronghi, Denise Capezza… Sevilen dizi ‘Krem’deki Rüya karakterinin hakkını veren dublajlı Larissa Gacemer…

Bunların Türkçelerini veya kimliklerini yaptıkları işin önüne geçirmek doğru olmadığı gibi İvana Sert’i de Türkçesiyle eleştirip buradan hareketle Show TV’nin başarılı yapımını karalamak büyük haksızlık. Hele ki Donovan ve Rebecca çiftinin ayakta alkışlanan performansı ve nicelerini izleme fırsatı, ‘En Büyük Show’ sayesinde Türk izleyicisine sunulmuşken. Yoksa onların da lastik ve çelik gibi bedenleriyle yaptıkları müthiş gösteriyi es geçip, bozuk Türkçeyle ‘Türkiye’ye âşık olduk’ demelerine mi takılmak lazım?

Galiba en doğrusu, Sibel Kekilli’nin aksanından dolayı ‘Game of Thrones’ dizisinin karakterini değiştirip Kekilli’ye uyduran ve kimliğini değil oyunculuğunu gözeterek övgüler yağdıran medeni zihniyeti örnek almak! Mümkünse eğer…

Anibal GÜLEROĞLU

www.twitter.com/guleranibal