Anibal Güleroğlu

Anibal Güleroğlu

guleranibal@yahoo.com

Tüm Yazıları

Sağlık, güzellik ve diyet olmak üzere üç kategorideki uygulamayı indirenlerin, cepten de istedikleri anda ulaşabilecekleri ‘Doktorum’, başlangıçtan bugüne içeriğini geliştirerek yol alan bir yapım… Ve bana göre de ekranların en ‘hayırlı’ programı.

Neden hayırlı?

Öncelikle sunucusuna hayırlı geldi. Hayatın her an her yerde bizlere bir şeyler fısıldadığını düşünen ve farkındalık yaratmak isteyen Zahide Yetiş, ‘Dinle! Hayat Sana Fısıldıyor’ isimli kitabını çıkarttı. Kuşkusuz bu kitabın yaratılmasında, ‘Doktorum’ programından edinilen tecrübelerin payı büyüktür.

Haberin Devamı

Bu özele yönelik hayır dışında ‘Doktorum’, genele de hayırlı bir program. Zira sabah saatlerinde ekranlara bakma alışkanlığı olanların beyinlerini, bilmem kim ne giymiş, falanca kimle takılıyormuş gibisinden boş ve nahoş lakırdılarla doldurmak yerine faydalı bilgileri algılamalarını sağlıyor.

İnsanların bilinçlenmesine ve sağlık konusunda daha dikkatli olmasına zemin hazırlamaya yönelik özelliğinin ötesinde ‘Doktorum’un diğer hayırlı yönü, bilfiil hayır işlemesi.

Dallarında uzman doktorları konuk ederek umut dağıtan ‘Doktorum’un kendilerine başvuranlara, şayet mümkünse, tedavi olanağı sağlaması önemli bir ayrıntı! Faydadan çok zarar verdiği, günden güne daha çok ortaya çıkan tam gün ve performans yasaları yüzünden profesörlerin, doçentlerin hastanelerden kaçıp hastaları (tıp öğrencilerinin mağduriyetini de unutmayalım) görüşlerinden mahrum bıraktığını düşünürsek, bu ayrıntının kıymeti daha da ortaya çıkmakta. Özel muayenehaneye gidemeyenler için bu devirde profesör bulup ona tıbbi konuda danışmak zor iş ne de olsa!

İşte ekran başındakilere bu olanağı sağlayıp, uzmanların açıklamalarıyla kendi kendilerine muayene tekniklerini öğreten ve izleyiciye mevcut hastalıklarını fark ettiren ‘Doktorum’, katarakt ameliyatı yapılarak göz sağlığına kavuşturulan hanım gibi pek çoklarına umut olup hayır duası almakta.

Doğuştan skolyoz hastası olan ve ameliyat umuduna ‘Doktorum’ sayesinde kavuşan Van 100. Yıl Üniversitesi öğrencisinin durumuna benzer sayısız hayır işine aracı olan program Türkiye’nin tüm illerine sağlık ulaştırmakta.

Haberin Devamı

Kısacası, inatçı kilolardan kurtarmak da dâhil, her konuda ‘hayır meleği’ne dönüşen ve doktorları hastanın ayağına götüren ‘Doktorum’ büyük küçük demeden herkesin derdine derman olmaya çalışıyor.

***

‘Bir hastalığınız mı var? Bize başvurun’ diyerek fırsatlar elverdiğince yardıma girişen ve tedavi ettikleriyle mutluluk dolu anlar yaşatan ‘Doktorum’, ekran başındakilerce de o denli benimsenmiş ki, özellikle belli bir yaşın üstündekiler burada anlatılanları birbirlerine tavsiye etmekte.

Dahası, hiç abartısız, hastanede bekleşen hastalar bile orada bulunan televizyonlardan ‘Doktorum’ izleyip not almakta.

Gittiğim hastanede rastladığım bu durumun başlıca sebebi, ‘Doktorum’ ekibinin güven telkin etmiş olması. Çoğunluk tarafından, defalarca vurgulanmasına rağmen, hala doktor sanılan Zahide Yetiş’in ve Op. Dr. Aytuğ Kolankaya’nın kullandıkları dil ve ayrıntılı açıklamalar hastaların hoşuna gitmekte.

Haberin Devamı

Hasta olan ya da herhangi bir konuda aklına takılan sorulara cevap arayanlar için en önemli etken, açıklamaları algılayabilmek olduğundan ve ne yazık ki performanstan-yoğunluktan dolayı hastane doktorlarının buna soluğu yetmediğinden ‘Doktorum’un basit-teferruatlı anlatımı, programın çekiciliğini artırmakta. Tabi, güler yüzlü sunum ve isabetli konu seçimi de ekstra katkı.

Sonuç itibariyle; arada ünlü isimleri konuk ederek hem hayalleri gerçekleştiren, hem de izleyici ilgisini diri tutmayı bilen ‘Doktorum’, işlenişi ve aktiviteleriyle rutin bir sağlık programı olmanın ötesine geçen başarılı bir iş.

Kolay değil gündüz programı olarak bunca zaman insanları ekran başına çekebilmek!

Anibal GÜLEROĞLU

www.twitter.com/guleranibal