Değişen reyting sistemi ve izleyici profiliyle kızışan rekabet her geçen gün daha önemli gelir kapısı halini alan diziciliği o denli ön plana çıkarttı ki, siyasetin ardından en çok gündemde yer bulan konu haline geldi.
Dizilerim neden izlenmiyor diye telaşlananlar bir yanda… Oyuncak bolluğunda elindekini atıp yenisine heveslenen çocuklar gibi dizi değiştiren kanallar diğer yanda. Orta yerde de armudun sapı, üzümün çöpü diye ahkâm kesenler. Bizim payımıza düşen de o ahkâm kesenler tayfasından olmak.
***
Yeri geldiğinde en kaliteli yapımı dahi harcayan televizyon dünyasında başarı konusuna odaklanıldığında, dizilerle ilgili ele alınacak o kadar çok ayrıntı var ki…
Konular basmakalıp. Süreler uzun. Zaman doldurma kaygısından dolayı tempolar ağır ve heyecansız. Rakip bol. Dizilerin internetten izlenebilmesi ekran reytingine etkili. Oyuncular rolleriyle uyuşmuyor. Sırala sıralayabildiğin kadar.
Bunların her biri başlı başına ele alınması gereken konular. Ancak dizilerin geneline bakıp başarı kıyası yaptığımda gözüme çarpan en önemli ekran gerçeği, vasat dizilerin, kalıplaşmış ve argo ağırlıklı esprileriyle tutku halini alan yerli komedi filmleriyle asla baş edemeyecekleri gerçeği!
Dizileriyle başarısız olan bir kanal, diziden vazgeçip yerli komedi filmi oynatırsa o gece hemen yüksek reytingi de garantiliyor.
Durmadan yeni yapım ekrana çıkartıp dizi makinesine dönmesine rağmen bir türlü istediği verimliliği elde edemeyen Show TV de bunu çok güzel örnekledi doğrusu.
***
Yıllarca oynatılan ‘Tosun Paşa’, ‘Kibar Feyzo’ gibi Kemal Sunal filmlerinin ve ‘Hababam Sınıfı’ serisinin akıl almaz olduğu kadar düşündürücü bir bağımlılık yaptığı zaten bilinmekte… Son dönemlerin modasıysa ‘Recep İvedik’ serisi.
‘Ben diziyi ne yapayım, dizi reyting getirmezse’ diyerek tatil günlerinde Recep İvedik kafasıyla takılma kararı alan Show TV, mevcut üç filmi de arka arkaya yayınlayarak bu modadan nasiplenmeye niyetlenmiş.
Büyük akıllık doğrusu… Yoksa rüyasında görürdü ‘Karadayı’nın ardından hem TNS, hem de SBT’nin ölçümlerinin toplam izleyici reytinginde ikinci olmayı!
A/B dediğimiz elit izleyici kesiminde bile Show TV’ye üçüncülük getiren ‘Recep İvedik’ merakının boyutuna bakıp, yerli komedi filmi tutkusunu varın siz değerlendirin artık.
Hani bir iki kez oynatılmış olsa neyse de tıpkı Kemal Sunal ve ‘Hababam Sınıfı’ gibi defalarca yer almış bir yapımın, hem de kanal kanal dolaştığı halde böylesine izlenmesi normal değil çünkü.
Bu durum karşısında filmin olağanüstü sinemasal değer taşıdığını düşünüp ‘Helal olsun’ mu demeli yoksa, ‘İvedik esprileri dizilerdeki repliklerden daha çok izleyicinin kafasına uyuyor’ sonucunu mu çıkarmalı? Onu bunu bilmem… Ne çıkartılırsa çıkartılsın, İvedik’e bu denli vurgun olan izleyici, yakında ‘Hepimiz İvediğiz’ diye bağırmaya başlarsa hiç şaşmayalım.
***
Yerli filmlerin dizilere üstünlüğüne bir başka örnek de aynı gece Star’da oynayan ‘Hababam Sınıfı Uyanıyor’ isimli film…
O da her iki ölçüm sıralamasında, hem toplam hem de A/B izleyicisinde ilk on içinde!
Ne, üniversite gençliğine kadrosunda yer veren ve sürprizleriyle izleyiciyi cezp etmeye çalışan ‘Beni Böyle Sev’in çabası fayda etmiş ne de, ‘Kayıp’ın final yapıyor olması. Varsa yoksa İvedik ve Hababam.
Bu iki örnek de gösteriyor ki, ekran başındaki izleyici, iç bayan uzatmalardan ve ağır tempolardan bıkmış. Televizyonunun karşısına oturdu mu enerjiklik görmek, gülmek, eğlenmek istiyor. Bunu sağlayacak seçenekler de en iyi yerli komedi filmlerinde!
İşte o nedenle aynı seri arka arkaya tüm kanallarda da yer alsa yine dizilerden daha çok rağbet görüyor. Başarılı dizilerin rekabeti bu kıyasın dışında tabii…
Öyleyse, dizilerden umulan bulunamayınca boşluğu doldurmak için yerli komedi kafasına devam. Boşluğu, boşlukla doldurmak… İşte en büyük ekran gerçeği bu!
Anibal GÜLEROĞLU