Anibal Güleroğlu

Anibal Güleroğlu

guleranibal@yahoo.com

Tüm Yazıları

Yaz esintisinin kendini göstermesiyle birlikte televizyon dünyasında da bir hareketlilik başlar genelde. Gelecek sezona devretme heyecanıyla, finalle noktalanma kaygısı harman olur… Zafer sevinciyle veda hüznünün iç içe geçtiği bu sürece yaz dizisi olarak başlayacakların telaşı da bir başka tat katar kuşkusuz. Daha doğrusu ‘Bir başka tat katardı’ demek daha yerinde olacak. Zira bu yıl yaz dizisi telaşı geçmişe kıyasla çok daha sakin gibi!

Önceki dönemlerin aksine yeni dizi yönünden hayli kıyımcı bir tablo yansıtan sezon sonuna yaklaşmışken yaz aylarında ekranda yerini bulacak diziler cephesinde öyle hararetli bir sunum gayreti görünmüyor maalesef. Bu durağanlıktan dolayı içerik ve kadro açısından öne çıkmayı hedefleyen projelerin rekabetçi yarışına da rastlayamıyoruz haliyle. Kuşkusuz dizilerin bu durağanlığında araya giren Ramazan sürecinin etkisi büyük. Yanı sıra eski dizilerin finale gidene dek yayını doldurarak sağladıkları getirinin avantajıyla, yenilerin gecikmesine sebep oldukları da ortada. İlaveten, Kanal D gibi, biten yapımların yerine sinema filmi koyma mantığı da yaz dizilerinin ötelenmesinde bir etken. Tüm bunlara seçim dolayısıyla ekranlarda yer bulacak programların varlığını da eklersek kanallarda yaz dizisi heyecanı görülmemesini doğal karşılamamız lazım sonuçta.

Haberin Devamı

Öte yandan ekranlarda yer almak için hazırlanan yapımlar da yok değil. Hal böyleyken biz de Show TV’de yakında boy gösterecek olan diziye genel itibariyle bir göz atıp ‘Darısı Başımıza diyelim mi’ sorgusunu yapalım istedik. Hadi buyurun…

‘DARISI BAŞIMIZA’ İLE YAZ CURCUNASI

Gold Film yapımcılığında ekrana gelecek olan ‘Darısı Başımıza’ hâlihazırda merakla beklenen bir dizi konumunda. Çünkü senaryosu Deniz Kargı tarafından kaleme alınan yapımın içeriği, izleyicinin ilgi gösterdiği aile çatışmacılığı üstüne yol alacak gibi görünmekte. Senaryonun izleyicinin nabzına göre şerbet verme potansiyelinin ötesinde dizinin oyuncu kadrosunun sevilen isimlerden olması da ekranda beğeni kazanmak adına artı bir detay.

Haberin Devamı

Şöyle ki; Hasan Tolga Pulat’ın yönetmen koltuğunda oturduğu yapım Mehmet Ozan Dolunay, Elif Doğan ve Devrim Yakut’u buluşturuyor. Çekimlerine İzmir’de başlanan dizide ayrıca Açelya Topaloğlu, Özgün Karaman, Nergis Kumbasar, İbrahim Kendirci, Sevinç Erbulak, Dilek Çelebi, Ulvi Alacakaptan, Yüksel Ünal, Burak Can, İlay Erkök, Gizem Ergün, Eda Başlamışlı gibi oyunculuklarıyla kendilerini ispatlamış isimler de yer alıyor. Anlayacağınız yaz boşluğunda ekrana gelmesi planlanan ‘Darısı Başımıza’nın kadro açısından bir problemi yok. Hele de Mehmet Ozan Dolunay ve Elif Doğan henüz dizi ekrana çıkmadan birbirine yakışmış çift tablosu yansıtırken!

‘Darısı Başımıza’nın kadrosu böylesine renkli de peki ya içeriği? İşin o kısmına baktığımızda, genel öyküsüyle, tam bir yaz curcunası yaşatacağını düşünsek yeridir. Tabii bu curcunada ekran klişelerinin de katkısı büyük olacaktır. Nasıl derseniz…

Devrim Yakut’un canlandırdığı Zerrin, ömrünü çocuklarına adamış fedakâr anne karakteriyle çıkıyor karşımıza. Malumunuz ‘Fedakâr anne’ klişesi çoğunlukla ve doğru kullanımla iş yapar. Zerrin’in fedakârlığı da yine çocuklarının geleceğiyle ilgili olacak kuşkusuz. Tek beklentisi, çocuklarının mutlu yuva kurmaları olan Zerrin ne yazık ki bu konuda benzer yapımlardaki annelerle aynı kaderi paylaşacak. Çünkü Açelya Topaloğlu’nun canlandırdığı büyük kızı Rüya, eski bir oyuncuya karşı platonik aşk beslediğinden çevresindeki taliplerine hiç yüz vermeyecek. Ortanca çocuğu Öykü(Elif Doğan) ise kariyer yapma hevesiyle yurtdışına gittiğinden Zerrin’in bu kızından yana da mürüvvet görme umudu olmayacak. En küçük çocuğu Serkan(Burak Can) da ana kuzusu olarak yansıtılacağından, evliliğe hayli uzak bir profil sunacak izleyiciye. Yani tam anlamıyla ‘Ne kadar çocuk, o kadar dert’ durumu!

Haberin Devamı

Zerrin Anne’nin bu aile tablosunu hareketlendirecek gelişmeyse, Öykü’den gelecek evlilik haberi olacak. Çocuklarının evliliğini görmekten umudu kesen Zerrin bu haberle havalara uçacak ama dünürleriyle karşılaşacağı günü dört gözle beklerken umulmadık kötü bir sürpriz her şeyi altüst edecek. İşte o noktadan sonra da Aksoy ve Arslansoy aileleri karşı karşıya gelecek. Eski defterlerin açılacağı bu karşılaşma Zerrin dışında hem Öykü’nün hem de Rüya’nın hayatını etkileyecek. Bundan sonrası aşkın ve mutluluk çabasının bol kahkahayla harmanlandığı bir curcuna olarak yansıyacak izleyiciye.

SONUÇTA; ‘Darısı Başımıza’, bize yabancı olmayan öykü düzenine sahip bir iş gibi durmakta. Lakin oyuncu kadrosuyla ve genel hikâyesiyle değerlendirildiğinde, gençlik başta olmak üzere her kesimin ilgisini çekme kapasitesinde bir yapım izlenimi bırakmakta ilk etapta.

Öte yandan ‘Darısı Başımıza’nın aile ağırlıklı yaz dizisi özelliğini, herkesin hoşuna gidecek bir ‘yaz curcunası’na çevirmeyi başarabilmesi için anlatım dilinin abartılı klişelerden uzak ve kolayca benimsenebilecek doğallıkta olması gerektiğini de hatırlatmakta fayda var. Anlayacağınız cümleten ‘Darısı Başımıza’ diyebilmek için öncelikle samimiyet şart! Bunun ne oranda gerçekleştirileceğini de izleyip göreceğiz. Hayırlısı diyelim.

Anibal GÜLEROĞLU

www.twitter.com/guleranibal