Güncelinden havasına, hayli hararetli geçen yaz günlerinde hareketlilik olanca hızıyla sürerken kanallar da yazdan kışa yeni sezon hazırlıklarını yapmakta. Farklı proje isimleri daha şimdiden izleyici ilgisini çekmek için sürekli magazin medyasında yer buluyor.
Başrol oyuncusuyla sansasyon yaratıcı haberlere malzeme olan ‘Kösem Sultan’… Ya da Oktay Kaynarca ile Deniz Çakır’ı buluşturan, Kurtlar Vadisi’nin fenomen isimlerinden olan Kenan Çoban’ı da oyuncu kadrosuna katarak hazırlıklarını sürdüren ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’… Yeni sezonun yazdan yüzünü gösteren yapımları olarak sıkça gündemde.
Öte yandan yeni projelerin ekranda yer almak için Eylül’ü beklediği şu günlerde elini çabuk tutanı da mevcut. Nasıl ki, başarılı işlere imza atan Samanyolu TV bu yönde gösterdi bile kendini. Arzu Yanardağ, Arda Esen gibi yeni yüzleri bünyesine katarak yeni sezon çalışmalarını yürüten ‘Küçük Gelin’… 660. bölümle sezon finalini yapan ‘İki Dünya Arasında’… Aksiyonuyla beğeni toplayan ‘Sungurlar’ gibi başarılı işlere imza atan Samanyolu TV, yeni sezon açılışını da 3 Ağustos’ta yayına sokacağı günlük diziyle yapıyor.
Samanyolu TV’nin diğer kanallara fark atarak yeni sezonu erkene çeken günlük dizisinin ismi, ‘Çınarın Gölgesinde’…
‘ÇINARIN GÖLGESİNDE’NİN AVANTAJLARI…
Brezilya yapımları sayesinde günlük dizi sevdasına tutulan izleyici kesimi o gün bugündür bu alışkanlığını sürdürmekte. Tabii bu merak sadece ülkemize mahsus değil. Amerika’dan Avrupa’ya özellikle ev kadınlarının vazgeçilmez tutkusu, her gün ekrana gelen diziler.
Günlük yaşam temposuyla paralel yol alan bu tür yapımlarla adeta bütünleşen izleyicinin getirisi de yüksek oluyor haliyle. Özellikle Total gruba hitap eden bu yapımların aldıkları reytingler bunu ispatlamakta. Bu nedenle kanallar gündüz kuşağı için böylesi yapımları tercih durumunda kalıyorlar genellikle. Yanı sıra günlük dizilerin ille de gündüz kuşağında yayınlanması da şart değil… Ki, bu da yelpazesini genişleten türe olan iştahı iyice kabartıyor.
Nitekim Deniz Yıldızı, Alın Yazım, Beni Affet, Unutma Beni gibi diziler Fox, Star ve Kanal D’nin yıllar boyu süren bu tarz yapımlara örneklerinden… Samanyolu TV’nin de ‘İki Dünya Arasında’ isimli yapımı kendini geliştirerek başarılı günlük diziler sınıfında yerini almayı bildi. Şimdi bir başka günlük dizi olan ‘Çınarın Gölgesinde’ ile bu kulvardaki yarışta elini güçlendirme hedefinde. Bu noktadaki kararlılığını da rakiplerinden çok önce yeni sezon hamlesini yaparak ortaya koydu.
Peki, Samanyolu TV’ye artı getiri sağlaması beklenen ‘Çınarın Gölgesinde' dizisinin bu yarıştaki avantajları neler? Nasıl bir hikâye yapısına sahip?
Şu aşamada genel bilgileri itibariyle bir değerlendirmede bulunursak, ilk sözüm, ‘Çınarın Gölgesinde’nin günlük dizi alışkanlığını etkileyebilecek potansiyele sahip olduğu yönünde. Neden derseniz…
Öncelikle senarist avantajına sahip! Şöyle ki, ‘İki Dünya Arasında’ ile günlük dizi deneyimini başarıyla atlatan, ‘Küçük Gelin’le de toplumun kanayan yarasını resmedip farklı kesimlerden izleyicinin beğenisini kazanan Erkan Çıplak’ın kaleminden çıkacak ‘Çınarın Gölgesinde’nin senaryosu. İki sevilen işi halen ekranda olan senarist eminim, izleyicinin beğenisini kazanma yolunda edindiği tecrübelerini burada da konuşturacaktır.
‘Çınarın Gölgesinde’ dizisinin diğer avantajı, oyuncu kadrosunun yıpranmamış isimlerden oluşması! Yönetmenliğini Ahu Atılgan ve İlyas Yavuz’un, yapımcılığınıysa Mustafa Bilgiç’in üstlendiği dizide; Pelin Bölükbaş, Müjde Zeynep Akdeniz, Ali Alper Türkan, Sevinç Erol, Esra Yıldıran, Ayşegül Aslan ve Ömer Çaltılı gibi isimler sürprizlere ve merak duygusuna açık performanslarıyla çıkacak izleyicinin karşısına.
Bunlara ilaveten özenli bir çalışmayla yaratıldığı vurgulanan dizinin üçüncü avantajı, öyküsü… Tam anlamıyla kadının gücünü anlatan, hayattaki yerini yücelten bir öykü bu! Kısaca ona da bakalım.
ÇALINAN HAYATININ SAVAŞINI VEREN BİR KADIN
İlk bölümüyle, 3 Ağustos Pazartesi saat 19.00’da Samanyolu TV’de yerini alacak olan ‘Çınarın Gölgesinde’, kaybedilenlerin yeniden kazanılması ana fikrine dayanan bir öyküye sahip.
Çekimleri 5 bin metrekarelik dev bir platoda gerçekleştirilen ve yarım milyon dolarlık bir harcama yapılan yeni günlük dizinin başkahramanı adından da anlaşılacağı üzere Çınar karakteri… Bir iftiraya kurban gidip kocası ve çocuklarıyla memnun mesut yaşarken ‘koca katili’ damgasıyla yuvasından kopartılan Çınar, müebbet hapislik bir mahkûm olarak kendini gösterecek en başta. Ancak haksızlıkların sonuna dek aynı kalmayacağını ispat edercesine gelişecek sürpriz tahliye mucizesiyle serbest kalacak kahramanımız. Boş yere hayatından yılları çalınmış olan Çınar, 20 yıllık esaretin ardından özgürlüğüne kavuşur kavuşmaz çocuk sevgisi-analık özverisiyle tutunduğu hayata yeniden başlamak için kolları sıvayacak ama… İşte hep olduğu gibi bu ‘ama’ noktasında işler karışacak yeniden… Ve diziye avantaj sağlayacak dramatiklik de günbegün gelişecek.
Yıllardır saklanan gerçeklerin ortaya çıkmasına zemin hazırlamasından korkulan beklenmedik tahliyeyle, Zuhal ve kocası Turgut’un kötülük planlarını devreye sokacak olan ‘Çınarın Gölgesinde’, oynanan oyunların tek tanığı olan Halil’i de işin içine katacak. Bu kumpas ve acımasızlık tablosunda bir yandan da Çınar’ın ailesiyle olan dramatik etkileşimlerine tanıklık edeceğiz. Zira Zuhal ile Turgut’un hedef tahtasındaki Çınar, hayattan alacaklı olduğu 20 yılın telafisi için çabalarken kendisini öldü bilen çocuklarının karşısına çıktığında hiçbir şeyin artık eskisi gibi olmadığını da görecek.
Anlayacağınız, iç içe geçmiş hayatlardaki çıkarcı ihanetlere ve aile sorunlarıyla örülü bir duygusallığa dayanan kaliteli bir günlük dizi vaat ediyor ‘Çınarın Gölgesinde’nin draması.
Sonuçta; Her zaman dediğimiz gibi, nihai yorumlar yapımların izleyicisiyle buluşmasının ardından çıkar ortaya. Ancak ön değerlendirmelerde bulunmak da lazım... Hem yapımı masaya yatırmak, hem de izleyiciyi motive etmek babında…
Entrikadan aileye çeşitli konu hassasiyetine sahip ‘Çınarın Gölgesi’ yaz hararetiyle yorgun düşmüş dimağlar için serinlik sunan bir vaha olabilir mi? Büyük ölçüde cevabımız ‘Evet’ olsa da, izleyicinin yaklaşımını bekleyip görmek gerek. Kadının gücünü resmedeceğini umduğum dizinin yolu açık olsun.
Anibal GÜLEROĞLU