‘Genç bir kızla, bir bakireyle başlıyor anlatımız. Çünkü bakirelik, o bir baş dönmesidir…’ diyor seneler önce İsmet Özel, ‘Bir Yusuf Masalı’ isimli şiir kitabında.
Tanrı’nın övgüsünün insanın acziyle karıştığı duygu yüklü dizelerin üstünden yıllar geçiyor ve bu kez TRT 1 ekranında Hakan Haksun’un senaryosuyla çıkıyor karşımıza ‘Bir Yusuf Masalı’…
Tıpkı İsmet Özel’in ‘Bir Yusuf Masalı’nda olduğu gibi onun da başlangıcında bir genç kız yer almakta. İki çalışmanın da ismi ve genç kıza odaklanışı aynı ama TRT1’in yeni dizisinin konusu hem farklı hem de çok daha renkli ve eğlenceli.
***
Yamak Ahmet dizisinin yapımcısı Okur Film’in yeni projesi olan ‘Bir Yusuf Masalı’, en basitinden ifadeyle bir dönem dizisi.
Ekranlardaki dönem dizisi merakı malumunuz. Dizi dizi örneklerini de gördük. Kimi tuttu, kimi dikkate dahi alınmadı. Ancak ‘Bir Yusuf Masalı’ bunlardan farklı bir dokuda!
Budin’den devşirme olarak İstanbul’a gelip devlet yapısında yükselen Cevdet Paşa’nın yeğeni Maria ile Yakup Usta’nın oğlu Yusuf arasında gelişecek olan aşk hikâyesini anlatan ‘Bir Yusuf Masalı’ öyle ayaküstü kotarılmış bir çalışma değil.
Osmanlı dönemini, İstanbul’un üç ayrı mekânında ve çarşıda gerçekleşen çekimleriyle gayet başarılı yansıtan yapım, hem o devrin yönetim yapısını hem de yaşam adabını vererek işlediği aşk öyküsünde, eğlendirmek kadar dönemsel bilgilendirmeyi de ihmal etmiyor.
Hakan Arslan’ın yönetmenliğindeki yapımda, konu ve atmosfer kadar, rol alan oyuncuların kombinasyonundaki başarı da dikkate değer.
Tarık Ünlüoğlu, Nil Erkul, İnan Ulaş Torun, Rozet Hubeş, Emin Gürsoy, Burak Satıbol, Ömür Arpacı gibi isimlerin yer aldığı kadro hem rolleriyle çok güzel uyumlu, hem de canlandırmaları başarılı.
Aslında bu noktada vurgulamak isterim ki, sahnelerindeki ayrıntılarıyla tam bir dönem dizisi olan yapımdaki karakterizasyon da özenle gerçekleştirilmiş!
***
Osmanlı dilini Macar babasından öğrenen ve ‘Su perisi’ anlamına gelen Zübeyde göbek adını da amcasından edinen Maria’nın, gözleri fıldır fıldır dönen Kül Kedisi şirinliği…
Ekmek kokularının arasından yasemin-gül kokusunu alacak derecede hassas bir buruna sahip olan Yusuf’un dedektifliğinin yanı sıra aşçılığa da soyunarak on parmağında on marifet bir erkek tipi sergilemesi…
Tatlı-sert Cevdet Paşa’nın, kendilerine yamanacak erkek arayan iki kızı ve duruma uygun tavır alan karısıyla konaklara şenlik muhabbeti…
Hakkındaki şikâyet mektuplarını dolapta saklayarak ‘Düşmanlarını istiflediğini’ söyleyen Behzat’ın hazır yiyici uyanıklığı…
Müslüman mahallesinde salyangoz çorbası yapan aşçıbaşı İkram’ın bulunduğu ortama Fransızlığı…
Mahallenin dayısı Mangal Hasan’ın, işini doğru dürüst yapmayanı eşeğe ters bindiren adalet algısı…
İşin ucundan tutarken yardımdan ziyade zarar veren Babür’ün yarenliği…
Şerbetçi Danyal’ın yaranma isteğiyle geliştirdiği işgüzarlık cevvalliği…
Cizye ödemekte zorlanan ve başkasına ait mektubu okumayacak kadar dürüst olan gayrimüslim tebaanın profili…
O devirde bile kadın çantalarına musallat olan kapkaççıların varlığı…
Ve daha neler neler…
***
Osmanlı döneminin İstanbul’unda geçen bu aşk öyküsünde yok yok anlayacağınız! Peki, birbirlerine karşı nazik konuşmalarla yaklaşan insanların, arka planda dönen dolapların ve her kılığa giren ajanların korkusuyla pür dikkat kesilen devlet zevatının dünyasında yol alan ‘Bir Yusuf Masalı’, tüm bu artı özellikleriyle hak ettiği ilgiyi gördü mü?
Ne yazık ki, hayır! Arka arkaya iki bölüm yayınlanarak da farklı bir duruş sergileyen yapımın aldığı en iyi sonuç, SBT ölçümlerinin A/B grubundaki 11’incilik.
‘Onca emeğe yazık’ dedirten bu netice, bana göre ‘Bir Yusuf Masalı’nın hiç hak etmediği bir durum. Dizi, hem maç kargaşasında gözden kayboldu hem de izleyicinin Pazar günleri TRT ekranı alışkanlığının olmamasına kurban gitti. Arka arkaya yayınlanması da pek bir şey ifade etmedi.
İlaveten sezon içinde başlamış olmasının da bu ilgisizlikte payı olduğu bir gerçek! ‘Küçük Gelin’ ve ‘Yetenek Sizsiniz’in yanı sıra ‘Güneşi Beklerken’ zaten izleyici kitlesini parsellemiş.
Şimdi fark edilmeyi hak eden eğlenceli bir dönem dizisi olarak başlangıcını yapan ‘Bir Yusuf Masalı’na düşen, kendini göstermek için bolca adını duyurmak!
Eminim ki, bir süre sabredilir ve tanıtımda gerekli özen gösterilirse diziyi izleyenler bu hoş ve zarif aşk öyküsünün müdavimi olacaktır. Aksi takdirde 'Bir Yusuf Masalı'na yazık.
Anibal GÜLEROĞLU