Anibal Güleroğlu

Anibal Güleroğlu

guleranibal@yahoo.com

Tüm Yazıları

Çocukluğumuzdan itibaren özlemle beklediğimiz… Yıllar içinde, gelenekleri yaşamanın güzelliğinden ziyade, tatil ve eğlence aralığına dönüşen bayramlar büyük-küçük herkesin hayatına renk katan zamanlar. Daha doğrusu ‘zamanlardı’ demek lazım. Zira bayram kavramını ‘yollara dökülme’ olayına çeviren insanların sabırsızlığı, bencilliği ve kendilerine aşırı güven cehaletleri sonucu meydana gelen trafik kazalarının ekranlara yansıyan bilançosu, son dönem bayramlarının karanlık ve acı verici halini sergiler oldu. Nasıl ki bu yıl da 100’ün üzerinde ölümlü kaza haberleri yer buldu medyada.

Haberin Devamı

Öte yandan bayramın iç bunaltan tablosu bu kadarla kalmıyor. Çeşitli sebeplerden dolayı bayramda evden uzaklaşamayanlar için yegâne eğlence aracı olan ekranların da durumu her geçen bayram daha da içler acısı olmakta. Eskiden özel programlarla bayram yayınlarını hazırlayan kanallar iyiden iyiye boşladılar. Özellikle mayo-şortlarla, bornozlarla bayram ziyaretinde bulunmanın marifetmiş gibi magazinde parlatılarak laçkalığın yükselen değer haline getirildiği bu bayram, televizyon kanallarındaki tablo tam anlamıyla bir fiyaskoydu. Ne bir hazırlık vardı, ne de eğlencenin adı.

Bayramın aşırı sıcaklar ve kazalarla dolu bunaltan tablosuna ‘programsızlık ve ciddiyetsizlik’ vasıtasıyla katkıda bulunan kanalların el mahkûm evde kalan izleyiciye reva gördükleri şey, tekrarlarla can sıkmaktan ibaretti!

Bu gerçek doğrultusunda kanalların bayram karnesini değerlendirecek olursak…

STAR’IN ‘ERKENCİ KUŞ’ TAKINTISI

Gündüz kuşağını, biten dizilerin tekrarlarıyla dolduran Star’ın akşam kuşağı da bayram tatili boyunca maalesef aynı mantıkla geliştirilmişti. Yenilik sunma ihtiyacı hissetmeyen kanalda ‘Erkenci Kuş’ takıntısı akşam kuşağına yapışıp kalmıştı.

Esasen ‘Fazilet Hanım ve Kızları’yla sabah kuşağını başlatıp ‘Güzel Köylü’ ile akşam kuşağını noktalayan kanalda bayram boyunca her günün yayını birebir aynıydı ve tekrarlardan ibaretti… Ama izleyiciye saygı adına hiç olmazsa Star Haber’in arkasından sürekli ‘Erkenci Kuş’ verilmemeliydi. Çünkü hepi topu sekiz bölümü yayınlanmış olan dizinin devamlı karşımıza çıkartılarak bezdiren, kabak tadı verdiren bir durum yaratmasına sebep olundu. Aldığı reyting sonuçları da izleyicinin kabak tadı verdirilmesinden hoşlanmadığını gösterdi zaten!

Haberin Devamı

Dolayısıyla Star, bayram olayını ‘Erkenci Kuş’ takıntısı başta olmak üzere her dizisinin etinden sütünden faydalanmaktan ibaret bir kolaycılık olarak geçiştirdi diyebiliriz.

ATV SİNEMAYLA İŞİ GÖTÜRDÜ

Yeni sezon tanıtımını döndürmeye başlayan ve ‘Bir Zamanlar Çukurova’ dizisiyle dikkat çekmeyi başaran ATV, diğerlerine kıyasla, bayram yayını adına en elle tutulur olan kanaldı. Zira yabancı yapımlar başta olmak üzere sinema olayına ağırlık vererek gerek sabah gerekse akşam kuşağında beyazperdenin güzel örneklerini izleyiciye sunan kanal, bir nebze de olsa dizilerin bunaltıcı dünyasından uzaklaştırdı bizi. Gerçi yayınlanan filmler daha önce de gösterilmiş işlerdi ama hiç değilse tekrar tekrar karşımıza getirilen klişe dizi zevzekliklerinden daha yeğdi, sinema filmlerinin tekrarını izlemek!

Haberin Devamı

Anlayacağınız ATV gayet akılcı bir yaklaşımla herkesin beğenisine hitap edebilecek mahiyetteki sinemayla işi götürdü bu bayram.

KANAL D, YENİLERLE FARK ATTI

‘Koca Koca Yalanlar’ dizisinin yeni bölümünü yayınlayarak rakiplerine fark atmayı başaran Kanal D, bayram uykusuna yatmayıp yenilikler sunan kanal olarak çıktı karşımıza. Sabah kuşağında ‘4 Kadın Zamanı’ isimli programı canlı olarak veren kanal, akşam kuşağında da yıllara meydan okuyan ‘Çarkıfelek’in yeni bölümlerine ağırlık verdi.

Böylece bayram boyu akşam kuşağında ‘Çocuklar Duymasın’ın tekrarına bir kez yer veren ve ‘Yüreğin Kadar’ isimli yeni yapımla iddiasını ortaya koyma niyetinde olan kanal eğlendirmeye odaklı yenilerle kısmen fark attı.

SHOW ‘GÜLDÜR GÜLDÜR’ BAKTI BAYRAMA

‘Eyvah Eyvah 3’ diyerek bayrama giren Show’da tatil boyu akşam kuşaklarında ağırlık ‘Güldür Güldür Show’ isimli programdaydı. 7’de 77’ye herkesin beğeniyle izlediği yapım olarak görülse ve dahi program yokluğunda birinciliği alsa bile yeri geldiğinde bıkkınlık veren esprilerin mevcudiyetindeki şov, bayrama bakışı da resmediyordu bir anlamda. Yani geçmişte çok önemsenen bayram programlarının, değişen değer yargıları doğrultusunda, yayıncılığın öyle veya böyle sergilenen klişe işlerle güldür güldür bir şova dönüştürüldüğü gerçeğini seriyordu ortaya.

Diyeceğim o ki, Show ‘Güldür Güldür’ bakarken bayrama, bayram seyran demeden izleyiciye dayatılan televizyon mantığını da çok güzel koydu ortaya. Hayat, güldür güldür şovlardan ibaret öyle ya!

FOX’UN YÜKSELENİ ‘YAPASIN AŞKIM’…

Yakında ‘Bir Deli Rüzgâr’ estirmeye başlayacak olan FOX’un bayram ekranındaki yükseleni, yeni bölümleriyle huzura getirilen ‘Yaparsın Aşkım’ oldu. İlker Ayrık’ın neşeli sunumunun büyük katkısıyla varlığını sürdürmeyi başaran yapım, eğlenceli sohbet ve çekişmeli oyun yarışmacılığına meraklı olan izleyiciye hitap etti. Bu özelliğiyle de birincilik koltuğuna oturuverdi. Bu meyanda, bayram boyunca ekranda yer alan diğer işler gibi reyting oranlarının düşüklüğüyle dikkat çektiğini de atlamamak lazım.

TRT 1 DE TEKRARLARA GİTTİ

Özel kanallarla reyting ve dizi yarışına tutuşan TRT 1 de bayram ekranında tekrarlara gitmeyi seçti. Bir izleyici olarak, hiç değilse TRT’in fark yaratmasını ve bayrama özel işler sunmasını beklerdim doğrusu. Ama maalesef o da diğerleriyle aynı kolaycılık yoluna gitti. ‘Elimi Bırakma’, ‘‘Ege’nin Hamsisi’’ diyerek yayın akışını sevilen dizilerin tekrarlarına teslim etti. Arada tek kayda değer nokta, ‘Ertuğrul 1890’ filmi oldu. Ne diyelim...

SONUÇTA; Acısıyla tatlısıyla, bol kazasıyla, çok yönlü bunaltan tablosuyla ve zayıf karneli ekranlarıyla bir bayramı daha bıraktık ardımızda. Gittikçe özenden yoksunlaşan televizyon yayıncılığında sinema filmlerinin ağır basmaya başladığını ve yeni sezona yaklaşan kanallardan bundan kelli çok şey beklememek lazım geldiğini de iyice gözlemledik bu arada. Eski tatların ve ekrandaki bayram heyecanlarının unutulması adına çok yazık!

Her günün, savsaklanmadan yaşanan gerçek bayram tadında geçmesi ve yaratıcılıktan yoksunlaşarak eğlencesiz eğlence aracı haline gelen televizyon dünyasının kabak tadı veren bunaltılardan vazgeçmesi dileğiyle…

Anibal GÜLEROĞLU

www.twitter.com/guleranibal