Ekranlarımızda estirilen dizi noktalama fırtınası izleyiciyi öylesine şartlandırdı ki, bir yapım herhangi bir nedenle yayınlanmayınca ilk akla gelen soru ‘Acaba yayından kaldırıldı mı’ oluyor. Nitekim aynı durum en son 29 Aralık’ta beşinci bölümüyle karşımıza çıkan ‘Cesur Hemşire’ için de yaratıldı.
Yılbaşı sonrası yüzünü göstermeyen ‘Cesur Hemşire’nin altıncı bölüm tanıtımı da ATV’nin sitesinde bulunamayınca takipçilerini, sevdikleri çifti ekranda görememe telaşı sardı. Bu konuda bana da pek çok mesaj geldi.
CESUR HEMŞİRE’Yİ YEDİRTMEYİZ
İzleyici mesajlarına geçmeden önce vurgulamak isterim ki, son zamanlarda sıkça karşımıza çıktığı gibi takipçilerinin istekleri önemsenmeden, reyting alamıyor bahanesinin ardına sığınılarak dizilerin apar topar yayından kaldırılması hiç hoş değil! Ekranlar, reyting abartısı yüzünden deneme yanılma tahtası haline getiriliyor. Ama kimin umurunda… Kanallar bildiğini okuyor.
Şimdi bu saptamanın ardından birkaçını özetlediğim mesajlara geçecek olursak içlerinde ‘Yoksa sevgili Cesur’umuz da Tatar Ramazan gibi yollanıyor mu?’ diyen de vardı…
‘Hakan Yılmaz’la Şebnem Bozoklu ne güzel çift olmuştu. Onlara da mı kıyıyorlar’ şeklinde sitem eden de…
Kimi, ‘Bıktık bu kanalların reyting derdinden. Hakan Yılmaz’ı ağız tadıyla seyredemeyecek miyiz? Oynadığı dizilerden ne istiyorlar?’ şeklinde dile getiriyordu kızgınlığını…
Kimi de, ‘Hep kara suratlı, ağlayan insanlar mı seyrettireceksiniz. Cesuru yedirtmeyiz’ sözleriyle gösteriyordu tepkisini…
Anlayacağınız gülmeye hasret kalan izleyici kesimi, ‘Cesur Hemşire’yi sevmişti ve bitmesini istemiyordu.
Doğrusu ben de, sadece Hakan Yılmaz ve Şebnem Bozoklu’yla değil, diğer oyuncularıyla da güzel bir ekip oluşturan dizinin kaldırılmayı hak etmediğini düşünenlerdendim. Neyse ki, gelişmeler kaygıların tersine oldu… Hem de büyük sürprizini beraberinde getirerek.
SENARYONUN BÜYÜK BOMBASI
Öncelikle bu köşeden ‘Cesur Hemşire’ sevenlere ilk müjdemi vereyim… Dizi kalkmıyor! Yeni bölüm, 19 Ocak Pazar saat 20.00’de yayınlanacak.
Bu haberin ardından da hemen başlıktaki ‘şok’ durumuna sebep olan ikinci müjdeye geçeyim… ‘Cesur Hemşire’nin senaristleri, öyle bir senaryo değişikliği yaratmışlar ki, altıncı bölümü izleyenlerin şok olmaması imkânsız!
Oyuncularına bile büyük şaşkınlık yaşatan bu değişim, sürprizli ve bol kahkahalı yeni bölümde her şeyi tersyüz edecek türden…
NTC Medya’dan aldığım bilgiye göre ‘Cesur Hemşire’nin altıncı bölümünü değerlendirecek olursam, en kısa tanımla ‘Bomba gibi’ diyorum.
Bu bombanın patladığı an ise Cesur Hemşire’nin uykudan uyandığı dakika! Dizinin yeni bölümünde Cesur, uyanır ve karşımıza bambaşka bir hayat öyküsüyle çıkar…
MEĞER HER ŞEY BİR KÂBUSMUŞ…
Beş bölüm boyunca izlediğimiz her sahnenin ‘Cesur Hemşire’nin gördüğü uzun kâbusun bir parçası olduğu sürprizini yaparak izleyicide şok etkisi yaratan senaryonun en büyük değişimi, Cesur’u Ceyda ile henüz evlenmemiş bekâr bir karakter olarak sunması!
‘Meğer her şey bir kâbusmuş’ dedirten şok gelişmede Cesur ile Ceyda, karı-koca değil iki sevgilidir… Ceyda’nın babası Fethi Bey, Cesur’u yine sevmiyordur… Sevgilisi Suzan’ın arkasından işler çeviren cingöz Kenan ise Ceyda’yı kapmak için türlü oyunlar yapmaktadır… Kızlarını evlendirme meraklısı Hülya Hanım, Kenan’ı müstakbel damadı olarak görmeye heveslenirken Cesur, cesaret örneği sergileyip Ceyda’ya olan aşkını şok etkisi yaratacak bir şekilde açıklar… Dananın kuyruğu da yeni maceralara uzanmak üzere kopar.
Anlayacağınız, bu sürprizle kendine bir başlangıç doğuran ve yeni haliyle ‘Cesur ile Ceyda kavuşabilecek mi? Karakterleri ne gibi güçlükler bekliyor?’ merakını uyandıran ‘Cesur Hemşire’nin altıncı bölümü, verilen molanın ardından beklendiğine değen bir sunumla huzura gelecek.
Gerçek şu ki; ekrandaki yarış kızıştıkça, dizilerin de izleyiciyi çekmek için kendilerini sürekli yenilemeleri gerekiyor. Dolayısıyla ‘Kurtlar Vadisi Pusu’, ‘Kaçak’, ‘Tatar Ramazan’ ve ‘Karadayı’ gibi çatık kaşlı yapımlarıyla öne çıkıp ağır abi havası estiren ATV’nin komedi yüzü olarak dikkat çeken ‘Cesur Hemşire’ de bu gerekliliği kısa yoldan fark edip sürpriz bombasını patlatmış işte. Dileyelim de yankısı büyük olsun.
Diziyi sil baştan yaparak hem şaşırtmaca avantajı yaratan, hem de öykü gelişiminin yolunu açan Fethi Kantarcı, Saygın Delibaş ve Barkın Şenüren’den oluşan senaryo ekibini de bu akılcılıklarından dolayı ayrıca tebrik etmek lazım. Zorlu mücadelede, ‘Cesur Hemşire’ gibi cesur yürekli olmak gerek. Hadi hayırlısı…
Anibal GÜLEROĞLU