Ali Nail Kubalı

Ali Nail Kubalı

ankubali@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

SON günlerde basınımızda ve dış kaynaklı haberlerde TL ve TL ile satılan kağıtların iyi yatırım fırsatları doğurmakta olduğu pompalanıyordu. Yani TL’nin değerinin artacağı müjde(!)leniyordu.....
Aslında astronomik boyutlara erişmiş bulunan uluslararası spekülatif fonlar, ileriye yönelik kısa vadeli tahminleri kökten olanaksız kılıyor. Piyasalar, ekonominin gerçek verilerinden değil, daha çok paniklerden ve spekülatif manipülasyonlardan etkileniyor. İşte bu türden haberler de bu maniplasyonların etkili bir aracı!...
Bugün dünya borsalarında, günde birkaç “Trilyon Dolar” boyutlarına ulaşan bu spekülatif alışveriş olmasa, tüm döviz ve yerli para birimlerinin fiyatlarını ülkeler arasındaki ticaret belirleyecek idi. Örneğin, ithalat ihracatı geçip, Dolar ihtiyacı dolar kazancını aşınca da dolar fiyatları yükselecek, yerli paranın değeri düşecek idi.
Ama bu, kendini dengeleyen bir seri gelişmeyi de tetikleyecek idi. Dolar fiyatlarının yükselmesi ithal ürünlerinin fiyatlarını yükseltip, ihracatı ucuzlatacaktı. Böylece hem dış ticaret dış hem de döviz ve yerli paranın karşılıklı değerleri dengelenecek idi...
Ama bu gün, spekülasyon ve manipülasyon amacı ile ülkeden ülkeye, piyasadan piyasaya hareket eden bu büyük fonlar, olması gereken değerleri tamamıyla alt üst ediyor. Bir ülkeye spekülasyon amacı ile giren milyarlarca dolar kısa vadede dolar fiyatlarını düşürüp, ithalatı ucuzlatıyor. Ülkeye giren ithal malları ile yerli sanayici ve çiftçi rekabet edemiyor. İşsizlik, iflaslar artıyor. Ama bu arada ucuz ithalat enflasyonu aşağıya çektiği için ortaya çıkan sanal refah ortamında kimseler üreticinin derdi ile ilgilenmiyor.
Bu dalga, bir gün bu spekülatif dövizleri ülkeye getirenlerin panikleyip aniden ellerindeki hisse senedi, tahvil, devlet tahvili ne varsa satarak, aldıkları paraları dövize çevirip milyarlarca doların ülkeyi terketmesi ile son buluyor. Sonuç büyük bir ekonomik kriz!
Bu anlattıklarım bizim de Türkiye’de 1994, 98, 2000, 2001 ve en son da 2008-2009’da seyrettiğimiz filmdir.
TL değerlenecek edebiyatı, sanki ekonomi güçleniyor da ondan TL de güçleniyormuş gibi lanse ediliyor. Ekonomi gerçekten de güçleniyor, küçülme durdu, büyüme başladı. Bunlar iyi alametler. Ama TL’nin değerlenmesi üzerinde ne yazık ki kısa vadede doğrudan etkileri yok.
TL önümüzdeki aylarda yazıldığı gibi değerlenirse bunun nedeni ülkeye yeniden, aynen eski krizlerden önce olduğu gibi, spekülasyon ve manipülasyon yapmak için girecek olan dövizlerdir.
Bu dövizlerin girmesinin ise hayra değil, şerre alamet olduğunu öğrenmek için daha kaç kriz yaşamalıyız?
Ekonomi ile ilgili söylenebilecek tek akıllı şey, dünya bu büyük spekülatif fonu bir şekilde “sterilize” etmeden bu çalkantıların süre gideceğidir, değerli okurlarım!