RTÜK cezalarına yargı yolu açık mı?
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun yani RTÜK, Anayasa ve Kanunla teşekkül etmiş düzenleyici ve denetleyici bir bağımsız otorite olmasına rağmen televizyon kanallarına verdiği idari para ve yayın durdurma gibi cezaları karşısında yargı yolu açık mı?
Evet...
Çünkü kanun düzenleyici, yönetiminin alacağı keyfi kararlarla televizyon kanallarını mağdur etmemesi için yargı yolunu açık tuttu. Yayıncı kuruluşların, RTÜK’ün verdiği cezalara karşı 15 gün içinde Ankara İdare Mahkemeleri’nde işlemin iptaline ilişkin dava açma hakkı var.
Televizyonlar bu hukuk yolunu kullanıyor mu?
Evet...
RTÜK’ün kanallara verdiği cezalardan iptal olanlar da var, kabul edilenler de...
Yargıya taşınmış her davada taraflardan biri kazanır,
diğeri kaybeder.
Show TV, RTÜK’ün ‘Kızılcık Şerbeti’ne verdiği cezanın
iptali için yargıya gitti mi?
Gitti...
Günün sonunda ne oldu?
Mahkeme, RTÜK’ün kararını yasaya uygun bulunca, kanal dizinin yeni bölümü yerine ceza olarak belgeseli yayınlamak zorunda kaldı.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, kadına şiddet sahneleri nedeniyle ‘Kızılcık Şerbeti’ne cezai müeyyide uygulama kararı verdiğinde, RTÜK üyesi İlhan Taşçı’nın attığı tweet’teki iddia neydi?
“RTÜK, sorumluların deprem sonrası istifa etmemesini eleştiren Ali Sunal’ın sunucusu olduğu ‘Güldür Güldür’e ceza veremeyince programın yayıncısı Show TV’ye bir dizideki kadına şiddetten yüzde beş para, beş kez de program durdurma cezası verdi.”
RTÜK yönetimi, ‘Güldür Güldür Show’a kızıp, ‘Kızılcık Şerbeti’ne ceza yağdırmış olsaydı, bu keyfi yaptırım yargıdan dönerdi.
Yargı, RTÜK’ün cezasını onadığına göre Taşçı’nın iddiası boş çıktı.
RTÜK’ün kestiği cezalar arasında yargının, ‘yürütmenin durdurulması’ kararı verip, yapılan itirazı da reddettiği birçok örnek var.
Daha yeni RTÜK’ün Halk TV’ye kestiği cezayı yargı iptal etti.
Mahkeme dava açanı haklı bulduğu zaman, “Ülkede bağımsız yargıçlar var ve yargı RTÜK’e dur” deyip, aleyhte bir karar çıktığında, “Hukuksuzluk bu. Yargı iktidarın sopası gibi” demek sadece yaman bir çelişki değil, çifte standarttır.
RTÜK’ün verdiği ceza yargıya taşınmış ve son sözü yargı söylemişse, bunu ‘hukuksuz karar’ olarak eleştirenlerin ne hukuktan haberi var, ne de ‘Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’ metnini bir kez bile okumuşluğu... Sosyal medya bunlarla dolu. Bilgileri yok, ama fikirleri çok!
Alişan neden isyan etti?
“Şarkıcı Alişan’dan Millet İttifakı’na: Olur da iktidara gelirseniz beni Türk vatandaşlığından çıkarın.” Alişan’ın, “Böyle bir açıklamam yok” demesine rağmen iki seçimdir şarkıcıya bunu yapanların amacı ne olabilir?
Yalanla kamuoyu oluşturup, sosyal medyada linç edilmesini sağlamak.
O tweet’i atan amacına ulaşmış olmalı ki, Alişan sonunda isyan etti:
“Hakkımda yalan, dolan, iftira atan herkesle hukuk önünde hesaplaşacağım. Her seçimde bunu yapmaktan bıkmadınız... Kime demişim bunu? Benim bir tane vatanım var ve vadem dolduğunda vatanımda öleceğim. Sayın Cumhurbaşkanına olan sevgimi ve saygımı herkes bilir.”
O tweet’i atan kişi, iddiasını ispat etmek yerine ne yaptı?
Alişan’ı engelledi...
Gelecek yapay zekâda
‘Yapay zekâ üretimi kadını gerçek sananlar, onun çıplak fotoğraflarını satın aldı.’
‘Yapan zekâ, Arizona’da çocuk kaçırma dolandırıcılığı için kullanıldı.’
‘Anne adayı, bebeğe koyacakları adı uygulama programına soran eşini şikayet etti: Baba o mu yoksa yapay zekâ mı?’
Aynı gün yapay zekâ üzerine okuduğum bu üç haberden sonra haber sitelerinde sörf yaparken, bakın ne çıktı karşıma?
‘Elon Musk, şimdi de yapay zekâ şirketi kurdu.’
Musk, 187.9 milyar dolar’lık servetiyle tesadüfen dünyanın ikinci zengini olmamış!
Gelecekte neyin para edeceğini iyi biliyor!
GÜNÜN SÖZÜ
“Herkes herkesi aynı sevemez. Kimileri gururunun yettiği kadar sever, kimileri de ömrünün yettiği kadar.” (Charles Bukowski)
