2006’dan bu yana şarkıcılık yapan Murat Boz, Diyarbakır’da ilk kez sahne aldı. Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin açılış konserinde Boz’u izlemek için on binler akın etti Nevruz Meydanı’na...
“Diyarbakır’a ilk kez geliyorum. Bu da benim ayıbım olsun. Niye bu kadar geç kaldım bilmiyorum” diyen Boz’un her şarkısına alanı dolduranların koro şeklinde eşlik etmesi güzeldi. Şarkıcı, Diyarbakırlıların gösterdiği sevgiyi karşılıksız bırakmamak için sahneden inip, aralarına bile girdi.
Çok güzel giden konseri sabote etmeye çalışanlar oldu. Boz, şarkı söylerken sahneye fırlatılan ve önüne düşen cep telefonunu alıp, “Bir insan sahneye neden cep telefonu atar ki?” diye söylendi. Açık olan cep telefonundan kendi fotoğrafını çekip, görevlilere teslim eden Murat Boz, ‘Sallana Sallana’ şarkısını söylerken fırlatılan çakmağın yüzüne isabet etmesine rağmen sahneden inmedi. Şarkıcı konserden sonra, “Bireysel bir hareket oldu, keşke olmasaydı ancak bunu tüm Diyarbakır halkına mal
Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin 14’üncü durağındayız. 12-20 Ekim arasında Türkiye Kültür Yolu Festivali’ne üçüncü kez ev sahipliği yapacak Diyarbakır’dan sonra İzmir ve Antalya ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın festival maratonu sona erecek.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yurt dışında olduğu için Diyarbakır’daki festivalin açılışını Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ile Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu yaptı. Diyarbakır’daki festival açılışında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın üst düzey bürokratları da vardı.
Kimler mi?
Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk, Sinema Genel Müdürü Birol Güven ile Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin Direktörü ve Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi...
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın üç sanatçı genel müdürü göreve
Kadınlarla çocuklara yönelik şiddet, taciz ve cinayetlere vicdan sahibi hiçbir insan duyarsız kalamaz, kalmamalı... O nedenle bazı ünlü kadınların son günlerde toplumda infial yaratan bu tür olaylar üzerine görüş beyan etmeleri güzel. Çünkü anında geniş kitlelere ulaşacağı için bu mesajlar toplumsal duyarlılığa katkı sağlar.
Bunu, ister sosyal medyalarından kendiliğinden, isterse katıldıkları bir etkinlikte basın sorunca yapsınlar fark etmez; geniş kitlelere ulaşacağı için toplumsal duyarlılığa katkı sağlar bu mesajlar.
Ancak ünlü kadınlar bunu yaparken sevenlerine, “Ben de sizin gibiyim. Sizden bir farkım yok” mesajı verip, yüreklerine su serpmek adına da olsa gerçeği göz ardı etmemeli ve yok saymamalı.
Kameralar karşısında bu konuda görüşlerini açıklayan ünlülerin kendilerini sokakta güvende hissetmediklerini söylemeleri mesela...
Alkışlanan ve linç edilenler
Defne Samyeli, Gülse Birsel, Hande Erçel, Hadise, Hande Yener ve Sıla’nın sokakta kendilerini güvende hissetmediklerini
5 Ekim’de başlayan ve 12 Ekim’de sona erecek 61. Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne Gaziantep seyahatim nedeniyle iki gün geç katıldım. Hafta sonu Diyarbakır’da başlayacak Türkiye Kültür Yolu Festivali’ni takip etmek için Antalya’dan iki gün erken ayrılacağımdan ‘Altın Portakal’daki açığımı meslektaşlarım sayesinde biraz olsun kapattım.
9 Ekim’e kadar izlediklerinden beğendiklerini sorduğum Mutlu Hesapçı, Oya Doğan, Olkan Özyurt, Sayım Çınar, Suzan Demir, Taha Feyizli, Ali Can Sekmeç, Sadi Çilingir ve Caner Ural, ‘Mukadderat’ın ‘En İyi Film’, Nur Sürer’in ‘En İyi Kadın Oyuncu’ olduğunu söyledi. Coşkun Çokyiğit ve Arzu Değer’e göre ise ‘En İyi Kadın Oyuncu’ Binnur Kaya. Ali Can Sekmeç, bu konuda ilginç bir şey söyledi:
“Binnur Kaya’ya sordular ödül işini, ‘Nur Abla varken bana vermezler’ dedi.”
Jüri, 12 Ekim’de ‘Altın Portakal’a kimleri layık görürse
Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, “Lale Devri bitti, çalışmayan istifa etsin” dediğinde ona tepki gösterenlerden biri de Selçuk Yöntem’di:
“Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü; Muhsin Ertuğrul, Cüneyt Gökçer, Ergin Orbey, Turgut Özakman, Raik Alnıaçık, Bozkurt Kuruç, Yücel Erten, Tamer Levent, Lemi Bilgin...
Sanatı ve sanatçılarını daha iyiye teşvik eden bir kurum nereden nereye geldi. Yazıklar olsun.”
DT eski Genel Müdürü Nejat Birecik, verdiği şu çarpıcı örnekle Karadağlı’ya destek çıktı:
“Dönemimde 21 yıl hiç oyun oynamamış, adres bilgisi, telefon bilgisi bile yanlış çok ünlü bir oyuncu tespit ettik.”
Birecik isim vermedi, ama çok geçmeden o oyuncunun Meral Oğuz olduğu ortaya çıktı.
Oğuz’un en son 1997-1998 sezonunda ‘Ben Anadolu’da oynadığı, o tarihten sonra 21 yıl hiç görev almadan 2017’de emekli olduğu medyaya yansıdı.
Ticaret Bakanlığı’nın desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) koordinasyonunda Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB) tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen ‘Doku Kumaş Tasarım Yarışması’ sonuçlandı.
‘Dokuma’, ‘Örme’ ve ‘Baskı’ kategorilerinde finale kalan toplam 30 eser ve yarışmacı arasından jüri ödüllerini şöyle belirledi:
Dokuma Kumaş Tasarımı
1.Emir Nur Sakar
2.Büşra Çeltikçi
3.Zeynep Lara Köroğlu
Örme Kumaş Tasarımı
Pazar söyleşilerinde bu haftaki konuklarımız ekranların en uzun soluklu dizisi “Arka Sokaklar”da komiser olarak izlediğimiz Oya Okar ve Özlem Çınar… İki oyuncunun “Arka Sokaklar” dizisinde komiseri oynamalarının yanı sıra bir ortak özellikleri daha var… İki oyuncu da ayrıldıkları “Arka Sokaklar” dizisine yeniden döndü.
“Arka Sokaklar” ekibinin ilk üyelerinden komiser Aylin Aydın’ı oynayan Özlem Çınar ve Şevket Çoruh’un canlandırdığı komiser Mesut komaya girince onunla birlikte diziden ayrılan komiser Selin Demirci Güneri’ye hayat veren Oya Okar’la Beykoz’daki sette buluştuk. Gün batımının ardından ışıl ışıl parlayan İstanbul ve Boğaz’a tepeden bakan Beykoz Karlıtepe’de soğuk bir sonbahar akşamında sıcak bir sohbet yaptık iki oyuncuyla…
Özlem Çınar’la daha önce röportaj yaptığım için tanışıklığım vardı ama bunca yıllık meslek hayatımda ‘Sanatta Yeterlilik’ üzerine doktora yapmış bir oyuncuyla tanışıklığım ve sohbetim olmamıştı, Oya Okar sayesinde bu da oldu.
-
Serenay Sarıkaya, AD dergisinin Orta Doğu baskısına (AD Middle East) evinin kapılarını açtı. Dergi, çekilen fotoğrafları, “Oyuncu Serenay Sarıkaya’nın İstanbul’daki evi!
Sinematik, endüstriyel lüks bir sığınak” başlığıyla yayınladı. Oyuncu, derginin Instagram paylaşımını RT yapınca sosyal medyada olay oldu!
Sarıkaya’nın paylaşımına yazılan yorumlara baktım, beğenenlerden çok eleştirenler vardı. X platformunda konuya dair paylaşım yapanların hiçbiri Sarıkaya’nın evini beğenmedi. İşte sosyal medyada Sarıkaya’nın evini beğenenler ve beğenmeyenlerden çarpıcı örnekler:
“Çok soğuk ve çok kasvetli bir ev.”
“Evin de sana benziyor. Zevkli ve benzersiz.”
“Fotoğraflara bakarken ruhum daraldı.”
“Hiç sevmedim, Allah affetsin mutfak morg gibi.”