Evlilik programlarını niye yapıyor kanallar?
Hesapta amaç, evlenmek isteyenlere fırsat yaratmak.
Bir evlilik programında bir sezon boyunca kimse evlenmiyorsa, demek ki o zaman amaç başka!
Hangi programının kaç çifti evlendirdiğini alt alta yazdığınızda da zaten her şey çıkıyor açığa...
Merve Yurtyapan’ın önceki gün Günaydın’a manşet olan haberinin başlığı şuydu:
“Esra Erol, yedi sezonda 329 çifti evlendirdi.”
Peki, Esra Erol’un adeta aynı kefeye bile konmak istemediği “diğer” programların evlendirme rakamları ne?
Habere göre Show TV’de Uğur Arslan’la birlikte program yapan Seda Sayan, üç sezonda 16 çifti nikâh masasına oturttu.
Vezir Parmağı” filmi için yapılan karşı propaganda, bazı belediyelerin filme getirdiği yasak önce eserin yazarı ve yönetmeni Mahsun Kırmızıgül’ü isyan ettirdi, ardından da yapımcısı Murat Tokat’ı...
Kırmızıgül, filmine ve kendisine yapılanlara videoyla yanıt verdi, Tokat ise basın bülteniyle...
Tokat, “Yasaklara ve sansüre hayır” başlıklı basın açıklamasını şu sözlerle bitirdi: “Vezir Parmağı için yapılan karalama, yasaklama ve sansüre karşı, sinema sektörünün tüm kurumsal yapılarını, dernek, vakıf, sendika ve meslek birliklerini, sanatçıları, sinemacıları, sinemaya emek veren tüm dostlarımızı, yapımcıları, yazar, yönetmen, müzisyen ve oyuncuları ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ düşüncesine kapılmadan, düşünceyi ifade etme ve sanat hürriyetine sahip çıkmaya, ‘Yasaklara ve sansüre hayır’ demeye davet ediyoruz.”
Kulak veren, katılan oldu mu bu çağrıya?
Hayır...
Tokat’ın çağrı yaptıklarından vazgeçtim, “Vezir Parmağı”nın oyuncuları bile “Yasaklara ve sansüre hayır” demedi. 70 civarında oyuncudan sadece Orçun Kaptan, “Vezir Parmağı öyle bir film değil” diye yazdı.
Orçun Benli’den başka oyuncuların “Vezir Parmağı”na ve Kırmızıgül’e sahip çıkmaması düşündürücü...
Ali’ce’yi takip edenler bilir, Yılmaz Erdoğan’ın “Organize İşler” filmini tek geçtiğimi…
21 Aralık 2016 tarihli yazımın başlığı “Erdoğan, Organize İşler’in devamını çekmeli”ydi…
Demet Akbağ’ın Beşiktaş Kültür Merkezi’nde (BKM) sahnelediği “Bir Demet Muhabbet”i izlemeye gelenler arasında Yılmaz Erdoğan da vardı.
Akbağ, barkovizyondan mini bir bölüm gösterdiği “Organize İşler” filmiyle ilgili, “İstanbul’u da bu film sayesinde gördük. Yalan mı? 50 kere seyrettiğim halde bu filmi televizyonda görünce oturup yine izlerim” dedikten sonra seyircilere sordu:
“Çok güzel film değil miydi?”
Akbağ’ı izlemeye gelenlerden alkış tufanı kopunca, “Organize İşler”in devamının çekilmesini isteyen biri olarak fırsatı kaçırmadım.
“Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” dercesine, niye devamı gelmiyor dedim Akbağ’a…
O da, “Hazır kendisi buradayken sor” diyerek topu Erdoğan’a attı… Erdoğan’dan gelen yanıt, “Organize İşler” filmini sevenler için müjde gibiydi:
19 yaşındaki bir genç…
Profesyonel bir müzisyen değil…
Üstelik arkasında bir müzik yapımcısı, onu yönlendiren bir PR’cısı yok…
‘Gece Gölgenin Rahatına Bak’ adında bir şarkı yazdı ve bunu iznini aldığı bildik bir bestenin üzerine okudu, ardından da YouTube’a yükledi…
Sonra ne mi oldu?
12 Aralık’tan bu yana Çağatay Akman’ın bu klibinin YouTube’daki izlenme rakamı
110 milyona yaklaştı. İnternetin her mecrası gibi YouTube da suistimale açık.
O nedenle bu rakama kuşkuyla yaklaşanlar olabilir. Sadece abonelerine hizmet veren şarkı dinleme platformları Fizy, Spotify ve Deezer’ın listelerinde de en üst sıralarda Çağatay Akman’ın ‘Gece Gölgenin Rahatına Bak’ şarkısı. Parayla şarkı indirilen i-Tunes’da da üst sıralarda 19 yaşındaki Çağatay Akman.
Giresunlu işçi Bülent Kalpakçıoğlu ile İkizdereli Hamdu Sena Bilgin, hayvanlara karşı gösterdikleri sevgi ve şefkatle, son yılların gözde sloganını gerçek anlamda hak eden iki isim oldu.
Soğuk havada üşüyen ve aç kalan köpeği görünce ona yiyecek vermekle yetinmeyip, üşümesini engellemek için montunu çıkarıp onun üstüne örten işçi Kalpakçıoğlu, hepimize insanlık dersi verdi...
İkizdere’nin Yağcılar köyünde yaşayan 11 yaşındaki ilköğretim 5. sınıfı öğrencisi Hamdu Sena Bilgin’in doğum yapan keçiye ve yavrusuna gösterdiği ilgi ve şefkat “insanlık dersi” verecek türden... Doğum yapan keçiyi okul çantasına koyan, yavrusunu ise köpeği Tomi’nin sırtına bağlayan ilkokul öğrencisinin bu halini 15 yaşındaki abisi Ali Rahman çekip sosyal medyaya yükleyince, olay oldu.
Çünkü, değil hayvanlara, insanlara karşı bile sevginin azaldığı, karşı fikre saygının kalmadığı günümüzde hepimizin içini ısıttı bu kareler...
ALKIŞI HAK EDEN TÜRK SANATÇILAR
“Bir Megastar Tarkan” kitabını çıkardığımda, sosyal medyada ünlü sanatçının henüz biyografisi yazılacak yaşta ve kariyerde olmadığını açıklayanlar, New York sokaklarında tepelerinde Tarkan reklamıyla dolaşan taksileri gördünüz mü?
Gerçi siz ona da “Parayı ba
Ekranlardaki dizi sirkülasyonu 2017’de de hız kesmeden sürüyor...
Yeni yılda ilk dizi hamlesi ATV’den geldi. Kanal, önce Kerem Bürsin’li “Bu Şehir Arkandan Gelecek”i, ardından Engin Akyürek, Fahriye Evcen’li “Ölene Kadar”ı yayına soktu.
Star TV ise bitirdiği “Kiralık Aşk”ın yerine Canan Ergüder, Berk Cankat ve Mesut Akusta’lı “Yıldızlar Şahidim”i koydu.
Star TV’nin yenilerinden Merve Boluğur, Gizem Karaca, Yusuf Çim, Burak Yamantürk, Tarık Pabuççuoğlu ve Hatice Aslan’ın oynadığı “İçimdeki Fırtına”nın ilk yayını ise 11 Şubat’ta; O3 Medya’nın çektiği Özcan Deniz ve Aslı Enver’li “İstanbullu Gelin” ise pek yakında!
FOX’un, çektirdiği altı yeni diziden “Şevkat Yerimdar”, “Çoban Yıldızı”, “Kırlangıç Fırtınası”, “Savaşçı” ve “Esaretim Sensin” sırada; Ece Uslu ve Cansel Elçin’in oynadığı “Dayan Yüreğim”in ilk bölümü bu akşam ekranda.
Ocak ayında Erdal Beşikçioğlu, Gökçe Bahadır ve Rojda Demirer’li “Adı Efsane” dizisini yayına sokan Kanal D’nin ikinci yeni dizisi “Evlat Kokusu” var sırada. Hande Soral, Barış Kılıç, Sedef Avcı, Murat Han ve Yeşim Salkım gibi isimler var dizinin kadrosunda.
“O Hayat Benim” ve “Kalbimdeki Deniz” gibi reytingi iyi dizileri çeken Pastel Film de iki yeni dizi hazırlığ
10 günde kayıp çocuklardan 5’ini bulup, ailesine teslim etmek, alkışlanacak bir başarı... Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı, bu amaçla kurulan bir dernek veya böyle bir sosyal sorumluluk projesi yürüten bir vakıf değil, FOX TV’nin yeni programı “Kaybolan Çiçekler” ekibi buldu 10 günde kayıp 5 çocuğu.
“Kaybolan Çiçekler” üstelik 10.00-13.00 saatleri arasında rakiplerine reyting bırakmayan “Müge Anlı ile Tatlı Sert” gibi fenomen karşısında, düşük başlayan reytingini yavaş yavaş artırarak yaptı bunu.
Düne kadar kayıp olan Poyraz Efe Taşkın (4), Can Barışer (16), Elif Tepe (15), Özlem Ataseven (15) ve Şerife Avşar (14), sunuculuğunu İnci Ertuğrul’un yaptığı “Kayıp Çiçekler” sayesinde artık ailelerinin yanında...
Kaçırılan küçük bir kızın izini sürerken İzmir Kiraz’da gizlenen bir gerçeği de ortaya çıkaran ekip, evlenmek için kaçırılan kızların yaşları küçüldükçe ailelerine ödenen paranın yükseldiğini, bu bedelin 30 bin ile 100 bin lira arasında değiştiğini söyledi.
Van’da kan donduran cinsel istismar sonucu öldürülen 38 günlük bebek olayını ilk ortaya çıkaran ekip, Tokat Reşadiye’de kaçırılan Bayram ve Dursun gerçeğini aydınlatıncaya kadar konuyu işlemeye kararlı.
KANADALI
Instagram yeni bir uygulama başlattı. Şimdiye kadar sadece fotoğraf ve videonun paylaşıldığı mecrada artık canlı yayın yapmak mümkün. Takipçilerininin tümü “organik” olanlara göre fevkaladenin fevkinde olan bu uygulama, sahte takipçi ve beğeni satın alanlar için hiç de iyi olmadı...
Instagram, her canlı toplam kaç kişinin izlediğini sonunda rapor olarak veriyor çünkü…
“Sahte takipçi”, “sahte beğeni”yi keşfedenler, “Şu kadar paraya bu kadar canlı yayın izleyicisi” servisine başlamadan takipçi sayılarıyla şaşırtanlar Instagram’dan canlı yayın yapsalar da, kamuoyu öğrense gerçek reytinglerini. Fenaolmaz değil mi?
TRABZONSPOR EFSANESİ YENİDEN MÜMKÜN MÜ?
Trabzonspor’un şampiyonluk kupasını son kez kaldırdığında Avni Aker’deydim.
Şenol, Turgay, Necati, Tuncay, K. Şenol, K. Hasan, Güngör, İskender, Osman, Kemal ve B. Hasan’dan oluşan kadro Trabzonspor’u 1983 – 1984 sezonunun lig şampiyonu yaptığında, 23 yaşında acar bir muhabirdim. Mesleğe başladığım Karadeniz gazetesinin poster olarak verdiği şampiyon kadroyla basın mensuplarının çektirdiği hatıra pozunda ben de vardım.
Ogünkü Trabzonspor’la bugünkü Trabzonspor arasındaki farkı anlatmama gerek yok.