ABD Senatosu’nda 45. Başkan Donald Trump’ın azledilmesi için yapılan 5 günlük görüşme ve oylamadan beraat kararı çıktı. Bu hafta hem Senato hem de Temsilciler Meclisi bir hafta kapalı olacak. Kongre, gelecek haftadan itibaren kendi gündemine dönecek. Gündemde Başkan Joe Biden’ın ajandasındaki icraatlar için Kongre ile pazarlıklar, bakan adaylarının onaylanması, ekonomik paketin geçirilmesi gibi konular olacak.
Trump aklandığından, bu hafta içinde kendisine yakın Amerikan kanallarında bolca açıklama yapmasını bekliyorum. Tabii, özellikle Kongre’deki Cumhuriyetçilerin bundan sonra Trump ile ilişkilerinin ne şekilde olacağı da merak konusu.
Bu haftaya dikkat!
Tüm bunların arasında Biden yönetimi, ilk 25 gün içinde Türkiye’ye ilişkin yazılı ve sözlü toplam 5 açıklama yaptı. Açıklamalar “Türkiye bizim için önemli müttefik ama ...” diye başladı. Bu “ama...”ların ardından, devamında insan hakları, S-400, 15 Temmuz darbe girişimi ve “SDG’ye (YPG-PKK) desteğe devam” açıklamaları geldi.
Bu arada Trump’ın azil davası sürecinde, 54 senatör Türkiye aleyhine çok ağır bir mektup yazdı. Türkiye-ABD Parlamentolar arası Dostluk Grubu Başkan Mehdi Eker, insan haklarından duyulan memnuniyetsizliğe FETÖ’cü Enes Kanter’i örnek gösteren, Türkiye’nin Azerbaycan’a desteği dahil her konuda eleştiriler yönelten mektuba AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti milletvekillerinin de imza attığı ortak bildiriyle cevap verdiklerini açıkladı. Bu yazılı cevap önemli ama ABD başkentine partiler üstü ziyaretlerin ivedilikle yapılması anlamlı olacaktır.
Geçen hafta bazı görüştüğüm Kongre üyeleri, Türkiye aleyhine ikinci bir mektubun, Temsilciler Meclisi’nde imzaya açıldığını söyledi. Yani bir haftada 2 mektup olacak...
Durum neden kötüleşiyor?
- Partiler üstü ortak tavır,
- İmza atan senatör sayısının yüksek rakamlara ulaşması,
- Joe Biden yönetiminin “Kongresiz adım atmayacağım!” mesajı,
- Türkiye karşıtı gruplarının ortak çalışmalarının artması,
- Türkiye’nin lobi eksikliği,
- Eyaletlerde parçalanmış yerel Türk diasporası...
Türkiye’nin, partiler üstü hukuk reformu ile kimseye koz vermemesi gerekiyor. Aynı şekilde, Kongre ile TBMM arasındaki bağların tekrar inşası lazım. Yoksa ikili ilişkiler, freni patlamış bir araba gibi bayır aşağı gidiyor!
KOVİD-19 ‘GÖZDE VALİ’Yİ KOLTUĞUNDAN EDEBİLİR
ABD’nin en sevilen valilerinden biri olan New York Valisi Andrew Cuomo, şu aralar zorda. Bill Clinton döneminde bakanlık dahi yapmış olan Cuomo’nun, eski başkan Trump ile zaman zaman Kovid-19 ile mücadele nedeniyle atışmaları medyada yoğun şekilde yer almıştı. Şimdilerde New Yorklu Demokrat bazı vekiller, onun istifa etmesini ya da görevden azledilmesini istiyor.
New York, 1.5 milyon Kovid-19 vakası ve 48 bin can kaybı ile salgından en fazla mağdur olan eyaletlerin başında. New York Valiliği, bakım evlerinde 8 bin 500 kişinin hayatını kaybettiğini açıklarken, gerçek rakamın 15 bin olduğu ortaya çıktı. Aynı şekilde 9 bin 56 Kovid-19 hastasının tedavi gördükleri hastanelerden taburcu edilerek bakım evlerine geri gönderildiği belirtildi. Yetmezmiş gibi, Cuomo’nun kendi çalışanı Melissa Rosa da, Demokrat vekillere valiliğin bazı rakamları dondurduğunu, gerçek rakamların kendileri aleyhine kullanılmasından duyulan endişe nedeniyle açıklanmadığını söyleyerek Vali’yi iyice zora soktu. New York Başsavcılığı de, valiliğin verdiği rakamlarla gerçek ölüm rakamları arasında ciddi farklar tespit edildiğini açıkladı.
Kovid-19 öncesi Vali Cuomo ile bir araya gelmiştim. İleride ABD Başkanı olabilecek kapasitesi olduğuna da inanmıştım... Ancak ABD kamuoyu, yalan söyleyen politikacıları asla affetmiyor, geçmişte yaptıkları yüzlerine vuruluyor. Herhalde Biden da Cuomo’nun Kovid-19’la mücadelede başarısızlığını görmüş olacak ki, Adalet Bakanı adayları arasından ismini çekmişti.
BIDEN TÜRKİYE’DEKİ YEŞİL KART SAHİPLERİNİN SESİNİ DUYMALI!
Donald Trump, ülkeye göçmen girişini askıya alan ve 60 gün geçerli olan kararnamenin süresini 31 Mart 2021’e kadar uzatmıştı. Trump’ın buna gerekçe olarak da, ABD’ye gelme planı olan göçmenlerin ülke istihdamını tehdit etmelerini göstermişti.
7 bin Yeşil Kart talihlisi (700’ü Türkiye’den), Başkan Joe Biden’dan Trump’ın kararının iptal edilmesini istiyor. Çünkü Yeşil Kart kazandıktan sonra aldıkları vizelerin tarihi geçmiş olacak ve bu da ABD’ye girişlerini imkansız hale getirecek. Aynı şekilde, 2021 Yeşil Kart talihlilerinde de benzer sıkıntıyı gördüğümüzü söyleyebilirim. Türkiye’deki ABD konsoloslukları, şu anda kendi vatandaşları ve acil vize talebi olanlar dışındaki kimseyle vize görüşmesi yapmıyor. Anladığımız, Ağustos ayına kadar da bu şekilde gidecek.
Tabii ki Kovid-19 tedbirleri kapsamında dünya çapındaki birçok ABD temsilciliği, vize işlemlerini askıya aldı. Ancak, temsilcilikler, acil vizeler gibi, 2021 Yeşil Kart talihlilerinin vizeleri için de çalışabilir. Çünkü bu kişilerin de kısıtlı zaman yüzünden aciliyetleri olduğunu biliyoruz. Göçmen olmaya hak kazanan ve göçmen olmayan vize sahiplerinin, kaygılarını ABD İç Güvenlik Bakanlığı’na, Kongre’ye ve göçmenlikle ilgili çalışmalar yapan STK’lara da bildirmeleri yerinde olacaktır. Göçmenlere karşı sıcak bir politika uygulamaya başlayan Biden yönetiminin, Trump döneminde alınan bu yanlış karardan döneceğini umuyorum.
ABD’DE GÖZDEN KAÇANLAR:
- Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ilk yurtdışı gezisine Mart ortasında çıkıyor. Avrupa ve Asya Pasifik’teki bazı ülkeleri ziyaret edecek,
- ABD Hava Kuvvetleri, yedek motor eksikliğinden dolayı F-35’lerden oluşan gösteri takımının etkinliklerini askıya aldı,
- Amerikan donanma gemilerinden “USS Porter” ile Türk donanmasından “Turgutreis” ve “Oruçreis”, deniz eğitimi icra etti,
- Kraliçe Elizabeth, Başkan Biden’ın da katılacağı Haziran’daki G7 Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak,
- Kovid-19 aşı anketine göre ABD’lilerin yüzde 67’si aşı yaptırmayı planlıyor,
- Savunma Bakanlığı Pentagon, Çin’e karşı bir “görev gücü” ekibi kuracak.
KADİR TOPBAŞ İLE UFAK BİR ANI
Yıl 23 Nisan 2012. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Birleşmiş Milletler’de yapılacak program için New York’a gelmişti. Bu vesileyle, o dönemde başkanlığını yaptığım ve 1956’da kurulmuş ABD’nin en eski çatı kuruluşu olan Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonu’nun ofisine geliyor. Başkan Topbaş’a, oturduğum koltuğa geçmesini rica ediyorum. “Olur mu, sana misafirliğe geldim” diyor. Israr edince koltuğuma oturmaya razı oluyor ve “Biz size nasıl yardımcı olabiliriz?” diyerek söze başlıyordu. O kadar samimi ve mütevazı bir kişilikti ki, Türk-Amerikan toplumunda sevilirdi. Çok kişi bilmez ama Topbaş döneminde New York Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında zaman zaman güzel ortak çalışmalara imza atılmıştı. Hayatını kaybeden Kadir Başkanı, rahmet ve minnetle anıyorum.