Türkler, 21 Aralık’ı, “güneşin ağacı” veya “doğan gün” anlamına gelen “Nardugan” isminde özelleştirir. Ağaç kültü altında tanrıya hediyeler sunma ritüeli ise yüzyıllar sonra Hristiyan Batı toplumuna Noel ağacı adıyla geçer
İnsanların, doğanın döngüsü ve gökyüzündeki değişimlerin anlamına yönelik sorulara buldukları cevaplar, nihayetinde inançsal takvim günleri ve bununla ilişkili ritüeller oluşturmalarını sağlar. Tarıma ve hayvancılığa dayalı ekonominin meydana getirdiği Türk kültür tarihi boyunca güneşin egemenliğinin doruk noktası 21 Haziran ne kadar önemliyse gecelerin egemenliğinin zirve zaman dilimi olan 21 Aralık daha da önemlidir. Çünkü beklenen; gündüzün egemenliğinin başlangıç günüdür. En uzun gecenin; karanlıkların son bulduğu, uzamaya başlayan gündüzün ve dolayısıyla ışığın egemenliğine doğru yönelişin ilk adımıdır.
Türkler, 21 Aralık sonrasında karanlıkların yerini aydınlıklar alacağı için, bugünü “Nardugan” isminde özelleştirir. “Güneşin ağacı” veya “doğan gün” olarak tercüme edebileceğimiz bugün boyunca birçok ritüel gerçekleştirilirdi: Tanrı Ülgen’in güneşi ve aydınlığı yeniden insanlara bağışladığı inancıyla gökyüzüne uzanan bir ağacın altında toplanır, kansız adaklarını, Tanrı Ülgen’in kendilerini bir araya getirdiği ağacın altında ona sunarlardı. Bu ağaç çam veya kayın ağacı olabilirdi.
Nardugan’dan Noel’e
Ağaç kültü altında tanrıya hediyeler sunma ritüeli, yüzyıllar sonra Hristiyan Batı toplumuna Noel ağacı adıyla geçer. Bugün boyunca Türkler nar meyvesini kırıp etrafa saçarlar ki, gelecek yıl binbir türlü bereketli olsun diye. Aynı ritüeli İranlılar da yapar, ancak yüklenilen imge farklıdır: “En uzun gece gibi ömrümüz, bahtımız uzun olsun derler”; geceden şikâyet etmez, onun uzunluğundan çıkarsamalar yaparlar. Çünkü İran ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı değildir.
Bir toplum kültür hafızasını canlı tutabilirse yılın birçok günü festivallerle geçer. Edebiyat ve sanatın arkasındaki gerçeklikler mitlerden ibarettir. Geçmişi her haliyle bilenler, anlayabilir ve onu korumanın yanı sıra aktivite ederek insanları bir sebeple birleştirir. Bu bağlamda Bodrum’un cennet köşesi Gündoğan’da, 21 Aralık’ta Nardugan Anıtı’nın açılışı yapılacak. Kültür tarihimizin bu özel günü için hayatta iken büyük emek vermiş, bugünü insanlara anlatabilmek için çaba sarfetmiş merhum Arif İsmet Vidinli’nin tüm arzularını saygıdeğer ailesi, Nardugan Anıtı’nı yaptırarak taçlandırmıştır.
Bodrum’da Nardugan Anıtı
Genç ve başarılı heykeltıraş Mert Ege Köse tarafından tasarlanan anıt; bir tam yuvarlak formun iki farklı dille anlatımıdır. Heykel form olarak bir bütünden içerik olarak iki farklı öge barındırır. Alt gri kısım soğuk günleri temsil eder. Üst kısımda yer alan kırmızı ve kıvrımlı yer ateşi, sıcağı ve aydınlığı; 22 Aralık’tan sonra uzayan günleri ve sıcak zamanları sembolize eder.
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’a, Nardugan Anıtı için uygun yer bulmasından ötürü Anadolu’da yol almış tüm sanatsever ve kültür yolcuları adına teşekkürlerimi iletirim. Öte yandan saygıdeğer Nilgün Vidinli ve evlatlarına, babalarının düşünce dünyasına yönelik duyarlıklarıyla Nardugan Anıtı’nı yaptırdıklarından dolayı sonsuz teşekkür ederim.
Merhum Arif İsmet Vidinli’nin kültür tarihine olan ilgisi nihayetinde bu anıta sahip olduk. Umarım Anadolu’da yaşayan herkes, Anadolu’da kültüre sanata ilgi duyar. İlgi olursa bilgi arkasına takılır. Bilgilendikçe de severiz ve sevdikçe de birbirimizi anlarız.