Uzay çağında evlilik baskısı

Bu hafta özellikle evlilik başlığı altında gelen sorularda sizlere farklı pencereler açmak istiyorum


1) Yaklaşık iki senedir bir ilişki içerisindeyim ancak erkek arkadaşım evlilik konusunu hiç açmıyor, sizce neden?

İki senelik ilişki gayet ciddi bir süreyi kapsıyor, bu süre zarfında evlilik konusu açılmalıydı ama eğer bu konuya girmediyse en büyük sebep sizin beklentinizi ona söylememiş olmanızdır. Bazı kadınlar bu konuyu erkeğin açmasını ister, ancak son yıllarda erkeklerin evlilik konusunda çeşitli endişeleri var; örneğin maddi endişeler, sorumluluktan kaçınmaları ya da özgürlüğe düşkün olmaları. Eğer bir adım atmasını istiyorsanız ona şunları söyleyebilirsiniz: “Seninle ilişkimizde mutluyum ve bizi bir aile olarak düşünebiliyorum, ancak eğer senin evlilik niyetin yoksa lütfen bana söyle çünkü önümü görmek istiyorum.” Bu rest çekmek değildir, sadece size net bir şekilde niyetini söylemesini istiyorsunuz ve bu konuda sonuna kadar haklısınız.

2) Sevgilimle aramızda mükemmel bir uyum var ancak aileler anlaşamıyor, sorun olur mu?

Ülkemizde evlilik kurumu sadece iki kişi arasında yapılan bir anlaşma değildir, kâğıt üzerinde öyle görünse bile gerçek hayatta işler o şekilde yürümüyor çünkü ailelerin de çok iyi anlaşmaları ve aralarında sağlıklı bir diyalog bulunması, evliliğin sağlamlığı için en büyük şartlardan biri. Bunun nedeni de evlilik süresince akrabaların evliliğe karışmalarıdır, dolayısıyla aileleriniz arasındaki diyaloğu güçlendirme imkânınız varsa mutlaka bu yolları deneyin.

3) Erkek arkadaşım çok cimri bir adam, sizce evlendiğimiz zaman bu durum değişir mi?

Bu soruda cimrilik yerine farklı olumsuz özellikleri koyabilirsiniz, örneğin yalancılık, kararsızlık veya öfke sorunu. Hepsi de yapısal özellikler olduğu için bunları tedavi etmenin yolu o kişinin terapiste başvurmasıdır. Yıllardır cimri davranışlarıyla tanınan bir insanın bu özelliğini evlenince aniden ve kendiliğinden bırakması mümkün değildir. Öncelikle cimriliğin büyük bir problem olduğunu anlaması ve bu sorunuyla yüzleşmesi gerekir.

4) İdeal evlilik yaşı diye bir şey var mıdır?

Ergenlik yaşı olarak görülen 18 yaşını geçmiş her birey evlilik yapma hakkına sahiptir. Öte yandan istatistiklere bakarsak boşanmaların özellikle 25 yaş öncesi evlenen çiftlerde artış gösterdiğini görüyoruz; çünkü hiçbir hayat tecrübesine sahip olmadan evliliğin sorumluluğunu almak kolay değildir. Yapılan analizlere göre, otuz yaşından sonra evlenen insanların hayata ve aile kurumuna dair daha fazla bilgi ve deneyime sahip olmaları nedeniyle boşanma oranları düşüyor.

5) Ben evlenmek istemiyorum ancak bu konuda aile baskısı yaşıyorum, ne yapmalıyım?

Boşanma öncesi son çare olarak bana başvuran danışanlarımın genelde evlilikleriyle ilgili kurdukları ilk cümle şudur: “Ben zaten aile baskısıyla evlendim, bizi zorla tanıştırdılar ve kısa zamanda evlendirdiler. Kendi kararımı verebilseydim onunla evlenmezdim, çünkü beğendiğim bir insan değildi.” Dolayısıyla baskıyla yapılan evliliklerin yürüme ihtimali, sizin kendi iradenizle seçtiğiniz bir eş adayıyla mutlu olma ihtimalinizden çok daha azdır. Dünyada bir yandan uzay çağı yaşanırken ve bunca teknolojik gelişmeler varken öte yandan bir yerlerde kendi hayatını kurmaya çalışan kadınlara hâlâ evlilik baskısı yapılması şaşırtıcı bir durumu gözler önüne seriyor.