Adil Yıldırım

Adil Yıldırım

yazaradilyildirim@gmail.com

Tüm Yazıları

Geçmişi kurcalamanın ilişkilerde yararı görülmüyor; aksine partneriniz tepki göstermese bile öğrendiklerini zihninde büyütüp kafasında senaryolar kurabiliyor. En iyisi bu tip sorulara baştan itibaren tavır koymak.

Sizlerden son dönemde en çok aldığım soruların başında ilişkisinde partnerinin geçmişini merak edenlerin kafasındaki soru işaretleri geliyor. Bu konuda çok fazla soru soran oluyor. Günümüzde her konuda olduğu gibi ilişkilerde de bir güvensizlik sorunu yaşanıyor. Fakat bu güvensizliği ortadan kaldırmanın yolu partnerin geçmişini sorgulamak olmamalı. Öncelikle şu sorunun yanıtı üzerinde durmak gerekiyor: “Tanıştığım insanın geçmiş takıntısı olup olmadığını nasıl anlarım?”

Haberin Devamı

Bunu daha ilk görüşmeden anlayabilirsiniz. Özellikle geçmişle ilgili yaşantıları merak edenler, şu soruyla başlar: “Ne zamandır yalnızsın?” Bu soru anahtar niteliğindedir ve onun zihninde merak ettiği çok daha fazlası olduğunu size gösterir; sadece tüm soruları aynı anda sıralamak istemez ve sabırla kendi oyununu oynamaktadır. Bu klasik soruya eğer detaylı yanıt vermek gibi bir hataya düşerseniz bu ve benzeri sorulara yanıt vermek istediğinizi düşünecektir. En iyisi bu sorudan itibaren tavrınızı koymak ve “Geçmişle ilgili konuşmamıza gerek olduğunu sanmıyorum, ben sadece geleceğe odaklı yaşıyorum” gibi bir cevapla konuyu kapatmak olacaktır.

Geçmişten konuşma oyunu

Yüzyılın hatası

Öte yandan, bazı kadınlar detaylı bilgi vermeyi ve daha ilk görüşmede tamamen şeffaf olmayı sever; bunun erkeğin gözünde olumlu bir intiba yaratacağını düşünerek yalnız geçirdiği süreci anlatmakla kalmaz, en son ilişkisinin neden ve nasıl bittiğini roman okur gibi anlatır. Buna yüzyılın hatası diyebiliriz. Partnerinin geçmişini merak eden bir erkek, bunu şeffaflık olarak algılamaz, iyi niyetle hiçbir bağ kuramaz; o kadının hâlâ eski sevgilisini düşündüğünü ve hatta onu özlediği duygusuna kapılır. Erkek beyni, böyle bir durumda şöyle çalışır: “Bir konuda ne kadar fazla bilgi veriyorsanız o konu sizin için o kadar önemlidir.” Eğer eski sevgilinizden olur olmaz yerlerde konu açıyorsanız, onun hakkında kötü konuşsanız bile erkeğe göre burada devam eden bir duygusal bağ olabilir ve bir erkek bunu hissettiği anda oradan uzaklaşmayı tercih eder.

Haberin Devamı

Boşanma sonrası eski karısından bahseden erkekler için de aynı durum geçerlidir. Son derece olumsuz tabirler kullanıp eski karısını kötüleyen bir erkeğin zaten prensip olarak ahlaklı davranmadığı ortada değil midir? Ama bunun ötesinde eski karısına duygusal anlamda halen bağlı olduğu açıkça görülebilir. Boşanmış ve halinden memnun (mutlu boşanmış) bir erkeği en çok rahatsız eden ise “Neden yürümedi?” sorusudur. Zaten bu boşanmadan dolayı son derece memnun olması ve eski eşini asla aklına bile getirmemesi nedeniyle bu tip konulara girmeyi kesinlikle tercih etmez.

Çeşitli senaryolar 

Bugüne kadar geçmişe ait soruların ve bu sorulara verilen detaylı yanıtların kimsenin yararına olduğunu görmedim tam aksine o anda tepki gösterilmese bile aldığı bilgileri zihninde büyütüp sürekli kafasında çeşitli senaryolar kurmaya başlayanların sayısı hiç de az değildir. Örneğin şöyle vakalar vardır: “Biz evleneceğiz ve aramızda her şey yolunda gidiyor. Sevgilim bugüne kadar geçmişimle ilgili asla hiçbir şey sormadı ama ben vicdanen rahat değilim ve ona bazı şeyleri anlatmak istiyorum.” Bu durumda iyi giden bir ilişkiye zarar vermek dışında hiçbir işe yaramayacak bilgileri bence kendine saklamak ve aradaki sinerjiyi korumak daha mantıklıdır. Belki de partnerinizin geçmişinizle ilgili hiçbir şey sormamasının nedeni, kendisinin de bu konuyu açmayı istememesidir. Herkesin geçmişinde gizemli anılar vardır.