Saçınızla oynamaya başladınız, bakışlarınızı karşınızdakinden kaçırıp çevreye göz atıyorsunuz veya kollarınızı kavuşturuyorsanız dikkat! Farkında olmadan beden diliniz sizi ele veriyor demektir.
İlişkilerimizde söylediklerimizle bunları ifade ederken kullandığımız beden dili arasında ne kadar uyum olursa karşımızdaki insanı ikna kabiliyetimiz aynı oranda artar. Oysa çok az sayıda insan beden diliyle sözleri arasındaki mükemmel uyuma ulaşabilir. Bu konuda kendini eğitmek ve bol pratik yapmak faydalıdır, ancak zaman alan bir çalışmadır. Öte yandan beden dilimiz kimi zaman bizi çok zor durumlara sürükleyebilir. Her ne kadar doğru cümleler kurarak, kendimizi ifade etsek de karşımızdaki insan beden dilimiz nedeniyle bizden uzaklaşabilir.
Şöyle bir örnek verelim: Marketten çıkarken aynı apartmanda oturduğunuz komşunuzla karşılaştınız ve sizi esir aldı. Gün boyunca başına gelen olaylardan bahsediyor ve durmak bilmiyor, oysa sizin hemen yetişmeniz gereken bir yer var, ama komşunuz sizi bırakacak gibi görünmüyor. Yine de kibarlıkla onu dinlerken yüz ifadenizi korumaya çalışarak, “Seni anlıyorum” gibi cümleler kuruyorsunuz. O ise aniden konuşmasını kesip “Seni sıkıyorum galiba kusura bakma!” gibi bir tepki veriyor! Aslında gayet iyi idare ediyorum diye düşünürken, hiç de öyle olmadığını fark ediyorsunuz. Çünkü muhtemelen bakışlarınızda ya da el kol hareketlerinizde canınızın sıkıldığını hissettirdiniz veya açıkça gösterdiniz.
Kontrol edilemeyen detaylar
İnsanlar genelde söylediklerinizden daha çok yüz ifadenize, fark etmeden ortaya çıkan mimiklerinize ve bedensel hareketlerinize dikkat eder. Bunlar aniden ortaya çıkan ve çoğunlukla kontrol edemediğimiz detaylardır. Farkında bile olmadan hislerimizi ortaya koyarız ve karşımızdaki insan bunları gördükten sonra artık ne dediğimizle çok fazla ilgilenmez. Örneğin soru ustası polisler, suç araştırmaları esnasında sorguladıkları insanın sözlü ifadelerine pek önem vermezler, konuşurken mimiklerine, etrafa kayan bakışlarına ve sürekli değişen beden diline dikkat ederek detayları analiz etmek isterler.
Yale Üniversitesi tarafından 2021 senesinde yapılan bir deneyde; arkadaşlarından yardım isteyen bir öğrenciye, yardım etmek istemese de kötü duruma düşmemek için, “Elimden geleni yaparım” diyen deneklerin beden dilinde şu ortak hareketler gözlemlenmiş: Saçlarla oynama, bakışları kaçırıp etrafı izlemeye başlama, kolları göğüste kavuşturan sıkılgan bir ifade ve yüzde hoşnutsuzluk gösteren mimikler. Bütün bunlar insanı ele veren hareketlerden sadece birkaçı ve söylenen sözlerin hiçbir değeri olmadığını gösteriyor. Çünkü beden dili kendini her zaman ele veriyor.
Açıkça kandırma güdüsü
Dikkatle gözlemlendiğinde, beden dilinde hangi hareketin hangi söze karşılık geldiği rahatlıkla anlaşılabiliyor. Birisi bizimle konuşurken onun gözlerinin içine bakarak dinlememiz, ilgimizin onda olduğunu gösteren işaretlerden biridir, ancak tek başına yeterli değildir. Bunun ötesinde, bedenimizin ona dönük durması ve ayak uçlarımızın ona doğru bakması da gözden kaçmaması gereken detaylar arasında. Araştırmalara göre, bir insanı dinlerken dikkatimiz onda olmadan zoraki dinlemeye çalışmak, ona açıkça müsait olmadığımızı söylemekten çok daha olumsuz bir davranış biçimi. Çünkü dinlermiş gibi yaparken başka şeylerle ilgilenmek insanları daha fazla yaralıyor diyebiliriz. Bu davranışta, hem sahte bir samimiyet gösterisi hem de karşımızdaki insanı açıkça kandırma güdüsü yer alıyor. Sanki beden dilimizde ortaya çıkan ilgisiz işaretleri çözemeyecek kadar naif bir insan olduğunu düşünmemiz onu yaralıyor. Bu durumda konuşurken sadece karşımızdaki insana değil, aynı zamanda farkında olmadan ortaya koyduğumuz beden dilimize de dikkat etmemiz yerinde olacaktır.
İşin enteresan tarafı, söylediklerini tamamen bir kenara bırakıp beden diline bakarak insanları gözlemlediğimiz zaman, çevremizdeki insanların bile kimi zaman bize maske takıp konuştuklarını fark ederiz. Bunun yaşattığı hayal kırıklığı bir yana, artık gerçekleri görmek ve yüzleşmek bize iyi gelecektir. Yönetmenler iyi oyuncuları tespit etmek için daha önce oynadıkları filmleri sesini kısarak izler; çünkü beden dili asla yalan söylemez.