Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapay zekâ stratejisini tamamlamak üzere olduğunu, hazırlanan taslak metnin yakında kamuoyuna açıklanacağını belirten Ziya Selçuk, “Bugün doğan çocuklarımızı, bugün okula başlayan çocuklarımızı 2040 sonrası
dünyaya hazırlamamız şart” dedi
Yapay zekâ... Teknoloji yarışı ve insan... Tüm ülkelerin üzerinde çalıştığı konuların başında geliyor.
Türkiye’nin de özel bir yapay zekâ stratejisi olacak.
Her kurum her bakanlık yapay zekâ ile ilgili özel çalışma yapıyor.
Bu kurumlardan biri de Milli Eğitim Bakanlığı. Türkiye’nin de özel bir yapay zekâ stratejisi olacak.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yapay zekâ stratejisini konuştuk. Yapay zekâ stratejisinde son aşamaya gelindiğini ve kısa zamanda açıklayacaklarını belirten Selçuk, “Önümüzdeki 20 yılı düşünüyoruz. Yapay zekâ eğitiminde dünya lideri olacağız. Yapay zekâ ile yapay zekâ çağı için insan odaklı nesiller yetiştireceğiz. Teknoloji şirketleriyle işbirliği yapacağız. Ürün ve süreç odaklı olacağız. Teknoparklarda MEB ofisler açacak. AR-GE yapacağız. Girişimcilik ve inovasyon ekosistemiyle bağlantımızı kuvvetlendirmemiz lazım. Bugün doğan çocuklarımızı, bugün okula başlayan çocuklarımızı 2040 sonrası dünyaya hazırlamamız şart” diyor. Bakan Selçuk, MEB’in yapay zekâ stratejisi ile ilgili sorularımızı şöyle yanıtladı:
- Yapay zekâ çalışmalarınız ne aşamada? Neler öne çıkıyor?
Yapay zekâ stratejimizde son aşamaya gelindi. Yakında kamuoyu ile paylaşacağız. Konusunda uzman isimler hazırlıyor. Zaten elimizde önemli birikim oluştu. Taslak metni tartışmaya açacağız. Her türlü katkıya açığız. 2020-2040: önümüzdeki 20 yılı düşünüyoruz. Yapay zekâ eğitiminde dünya lideri olacağız. Yapay zekâ ile yapay zekâ çağı için insan odaklı nesiller yetiştireceğiz. Teknoloji şirketleriyle işbirliği yapacağız. Ürün ve süreç odaklı olacağız. Teknoparklarda MEB ofisler açacak. AR-GE yapacağız. Girişimcilik ve inovasyon ekosistemiyle bağlantımızı kuvvetlendirmemiz lazım. Onların mentörlüğüne bazı zamanlarda ihtiyacımız olacak. Teknoparklardaki araştırma ofislerimizde öğretmenlerimiz çalışacak. MEB’in daha fazla dışarı açılma zamanı geldi. Teknoloji, girişimcilik ve inovasyon ekosistemiyle daha fazla alışverişte bulunmalıyız.
‘Amacımız bilgelik’
- Hangi alanlarda yapay zekâdan faydalanılacak?
Bugün doğan çocuklarımızı, bugün okula başlayan çocuklarımızı 2040 sonrası dünyaya hazırlamamız şart. Çünkü kırılma, değişim, dönüşüm daha önce görülmemiş biçimde geliyor. 2023 vizyonu sadece bir tarih değildir. 2023, 2053, 2071’e açılan kapı şeklinde okunmalıdır. Büyük veride kalmayacağız, büyük bilgi ve büyük bilgelik. Bizim amacımız bilgelik. Bakanlığın her aşamasında yapay zekâdan faydalanacağız. Personel işlerinden rehberliğe kadar. Bakanlığın
kronik bazı sorunlarını elimizdeki datayı yapay zekâya öğreterek sorgulayacağız. Yapay zekânın rasyonel çözümleri ve stratejilerine yönlendirmelerine bakacağız.
- Yapay zekâ niye önemli?
Sayın Cumhurbaşkanımızın da son dönemlerde yapay zekâ konusunda açıklamaları oldu. Kendileri de açıkça belirttiler: Bugün artık gücün belirleyicisi, sahip olunan veri ve bunları işleme kabiliyeti. Verinin değere dönüşmesi ise ancak yerli ve milli bir anlayışla sahiplenilmesiyle mümkündür. Yapay zekâ, her alanda dünyanın geleceğine damga vuracak bir devrimdir. Böylesi bir değişim sürecine hazırlıksız yakalanmamalıyız. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, yapay zekâ konusunda nereye varılırsa varılsın, insan her şeyin merkezinde olmaya devam edecektir. 2023 Eğitim vizyonumuzu ortaya koyarken belirttiğim gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki liderliği hayati önem taşımaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı olarak Yapay Zeka Stratejisi’nde insanlık yararına, insan odaklı,
insanı merkeze alan bir bakış açısını benimsiyoruz. Yapay Zekanın etik boyutuna, sorumluluk denen boyutuna, insanlık yararına olan boyutuna odaklanıyoruz.
‘Çocukların geleceği’
- Yapay zekâ dünya teknoloji tartışmalarında hangi konumda?
Yapay zekâ dünya teknoloji tartışmalarının merkezinde yer alan, her alanda etkilerinin olacağı öngörülen bir konudur. Mevcut teknoloji trendleri içerisinde her 10 başlıktan yarısı doğrudan veya dolaylı olarak yapay zekâ teknolojileri tarafından şekillendirilmektedir. Özellikle ses ve görüntü tanıma teknolojilerindeki hızlı gelişme, gerçeğe yakın ses, görüntü modellemesi, analitik ve öngörü konusundaki ilerleme ile beraber yapay zekânın eğitim ve öğrenmenin geleceğindeki etkisinin son derece fazla olacağı düşünülmektedir. Bu temelde, 2023 Eğitim Vizyonu’nun en önemli çıkış noktalarından ve cevap aradığı sorulardan birisi Dördüncü Kırılma dediğimiz dönemde eğitim ve öğrenmenin geleceğidir. Bu çocuklarımızın geleceği demektir. Yapay Zeka Stratejisi, dünyanın gitmek istediği, götürülmek istendiği yeri anlamak ve aynı yönde gitmek konusundaki sorgulamalarımızdan birisidir. Yapay zekâ kaynaklı fırsatlar ve avantajlar kadar tehdit oluşturabilecek ve zarar verebilecek boyutlarını da takip etmekteyiz. Halen eğitim ve öğretim faaliyetlerine devam eden öğrencilerimiz kadar daha doğmamış yavrularımız için de bu soruları soruyoruz. Biliyoruz ki, bugün okula başlayan, yeni doğan yavrularımız 2040 sonrası dünyada istihdama katılacaktır. Onları en iyi şekilde geleceğe hazırlamak sorumluluğumuzu her alanda olduğu gibi bu alanda da taşıyoruz.
‘Kayıtsız kalamayız’
- Eğitim vizyonu ile ilgili nasıl çalışmalar yapıldı?
2023 Eğitim Vizyonu hazırlık sürecinde onlarca toplantı yapıldı. Bulma konferansımız, tematik çalıştaylarımız, il toplantılarımız, akademinin katkısı… Hepsinde yapay zekâ alanındaki gelişmelere kayıtsız kalamayacağımız sonucu çıktı. Dijital, fiziksel, biyolojik ve siber olanın beraberliğinden doğan bir tekillik gündemi insanlığı kuşatmış durumda. Bu sebeple bendenize Bakanlık tevdi edildiği andan itibaren yeni teknolojiler alanında görevlendirdiğim özel bir ekip bu gelişmeleri çok yakından takip ediyor. Bu ekipteki isimler teknolojiyi yeni takip etmeye başlayan isimler değil. Toplumun yakından bildiği tanıdığı çalışmalarını yakından takip ettiği isimler. Yapay zekâ, otomasyon, otonom teknolojiler, dijitalleşme, blok zincir, 5G, API, kuantum bilgisayar, e-spor, sosyal medya gibi birçok alanda beni sürekli bilgilendirdiler. Bu bilgilendirmeler sonucunda gördük ki yapay zekâ ve onu çevreleyen konularla ilgili ayrı bir stratejiye ihtiyacımız var.
‘İlk kurumsal strateji olacak’
- Sizin bakanlığınız ilk strateji açıklayan bakanlık mı olacak?
Yapay zekâ ülkeler için yeni bir rekabet alanı haline gelmiştir. Devletler ve stratejik kurumları teker teker stratejilerini açıklamaktadır. Biz her birisini takip ediyoruz. Sadece eğitimle ilgili değil genel stratejilerine de vakıfız. Bu konuda önemli bir birikimimiz var. 50’ye yakın ülkenin stratejilerini inceledik. MEB, dünyada halihazırda Çin ve Avustralya haricinde yapay zekâyı eğitim ve öğrenme başlığı altında strateji haline getirecek üçüncü Bakanlık olacaktır. Diğer ülkelerde de bazı bakanlıkların çalışmaları olduğunu bilmekteyiz. Ülkemizin Yapay Zeka Stratejisi hazırlık aşamasında. Biz de eğitimle ilgili alanda tamamlayıcı ve detaylandırıcı olacağız. Gerek kamuda gerekse özel ve sivil toplum sektöründe ilk kurumsal strateji olma özelliğine sahiptir.
İşte strateji başlıkları
- Yapay zekâ stratejiniz hangi başlıklardan oluşacak?
Stratejimiz, MEB’in yapay zekâ çağına uygun yapılanması, eksponansiyel, çevik bir organizasyona ve personel yapısına sahip olmasını, yapay zekâ çağındaki beceriler, ders içerikleri, ölçme, değerlendirme, rehberlik, yönlendirme, öğretim, etik, kamu, özel sektör ile sivil toplumla işbirlikleri, öngörü ve politika çalışmaları, ürün geliştirme gibi başlıkları içermektedir. Yapay zekâyı sürdürülebilir, sorun çözmeye yönelik bir bakış açısı ile eğiliyoruz. Eğitim sistemimizde 2023 Eğitim Vizyonu’nda işaret edilen imkan, beceri farklarını kapatmak konularında yapay zekâ teknolojilerinin sağlayacağı katkıyı hesaba katıyoruz.