Bu pazar seçim zamanı. Demokrasi zamanı.
Herkes sandığa gitmeli ve oyunu kullanmalı.
Yurt dışında oy verme oranı artmış. Pazar günü de aynısı olmalı.
Kimse kimsenin oyunu tehditlerle değiştirmeye çalışmamalı.
Geçen hafta Van’daydım. PKK seçimlere yönelik baskılara başlamış. Oyların özgür irade ile verilmesini tehditlerle önlemeye çalışıyormuş.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bölge illerinde buna yönelik “Kardeşlerim, devletinize güvenin, bize güvenin. Huzurunuza ve hatta namusunuza göz diken terör örgütü bir daha sizin kılınıza bile ilişemeyecek” diyerek zaman zaman mesaj vermişti.
Erdoğan dün de net bir şekilde “Benim Kürt kardeşimi kimse tehdit edemeyecek, silah zoruyla kimse iradesine ipotek koyamayacak” diyerek gereken mesajı verdi.
Seçim dönemlerinde özgür iradeyi önlemeye yönelik çeşitli tehdit ve ayak oyunları olur. Ama halk sandığa giderek bu tehditlere gereken cevabı verir.
Tehditlere hayır.
Provokasyonlara hayır.
Kaset tartışmalarına hayır.
Yurtdışından müdahalelere hayır.
Herkes Türkiye için oyunu kullanmalı.
Koalisyonlar ne getirir?
Koalisyon hükümetleri zordur. En ufak bir anlaşamama halinde hemen ‘seçime gidelim’ tartışmaları başlar.
Şimdiden başlamış koalisyon ve bakanlık tartışmaları.
Çok partili koalisyon olursa sürekli kriz olur. Bunu geçmişte çok yaşadık.
Sık sık seçimler yaşadı Türkiye.
‘Bu bakanlığın karşılığı bu bakanlıktır’ söylemleri yeni krizlere neden olacak gibi gözüküyor.
Küçük partiler bakanlık alacak mı almayacak mı?
Bir de 7 başkan yardımcılığını unutmamak lazım.
Türkiye bunlarla ileriye gider mi gitmez mi onu da düşünmek gerekiyor.
Suriye toplantılarının etkileri
Dışişleri bakanlarının katıldığı Moskova’daki 4’lü Suriye zirvesi çok önemli.
Hem bölgeye hem de terörle mücadeleye olumlu etkisi olacak.
Bölge ekonomisine hareket gelecek.
Geri göç hızlanacak.
Bunlar bölgede huzur ve istikrar getirecek.
Suriye’nin Tel Abyad ilçesinde bir gün geçirmiştim.
Orada terör temizlenmiş ve geri dönüşler başlamıştı.
Tel Abyad Türkiye’nin Suriye’de ve bölgede neler istediğini göstermek açısından hem örnek hem model.
Suriye’de birçok ülke var. Keşke bu ülkeler de Türkiye gibi hareket etse.
Suriye görüşmelerinde şimdi sıra liderler zirvesinde.
4 yılda 666 ürün millileştirildi
Savunma sanayiinde yerlileşme yüzde 80’lere yaklaşıyor.
Geçtiğimiz günlerde ASELSAN Genel Müdürü Haluk Görgün ile bir araya geldim.
ASELSAN yerlileşmede önemli şirketlerden biri.
Görgün, 2018’den bu yana 666 ürünü millileştirerek ülke ekonomisine büyük katkı sağladıklarını dile getirdi.
Geçen yıl 160 ürün millileştirdiklerini belirten Görgün, son 4 yıl içinde 500 milyon doların üstünde tutarın Türkiye’de kalmasını sağladıklarını vurguladı.
Şu anda 400’e yakın ürünün millileştirme çalışmalarının da devam ettiğini belirten Görgün, 82 ülkeye ihracat yaptıklarını kaydetti.
Yurt dışından da büyük talep aldıklarını belirten Görgün, “sadece geçen sene 38 farklı ülkeyle sözleşme imzaladık. 415 milyon doları buldu. 50 farklı ürünü ihraç ediyoruz” diyor.
ASELSAN’ın 2022 cirosu ise 35.3 milyar lira olmuş.
Diyarbakır annelerine bakın
Teröre destek verenler Diyarbakır annelerini dinlesin. Evlatlarının nasıl kaçırıldığını ve baskı altında olduklarını onlar dünyaya haykırıyor zaten.
PKK bebek katili, öğretmen katili, sivil katili...
Masum insanları öldüren terör örgütü PKK’nın yaptıklarından bazıları.
Yurt dışından destekleniyorlar, besleniyorlar.
Bitmeli artık bu vekalet savaşları.
Ülkeler bırakmalı PKK’yı barındırmayı ve beslemeyi.
MİT her gün büyük operasyonlar yapıyor, tek tek topluyor.
Mehmetçik gece gündüz ülkesini korumak için görev başında.
Batılı ülkeleri Diyarbakır annelerinin feryadını duymaya ve teröre destek olmamaya davet ediyorum...