ABD ile İran bu hafta sonu Umman’da buluşacak. Ana gündem nükleer kapasite ve iki ülke arasındaki gerginliğin bitirilmesi.
Bu, bölgede yeni bir sıcak çatışmanın da önlenmesini sağlama açısından önemli.
Bu görüşme öncesi Türkiye’den İran’a 5 uyarı gitti.
İlk uyarı, ABD’nin İran’dan beklentileri iletildi.
İkincisi ise bölgenin yeni bir çatışmayı kaldırmayacağı ve masada sorunların çözülmeye çalışılması.
Bunların dışında ayrıca Türkiye’nin beklentileri ve talepleri de var.
O da PKK’ya verilen destek ve Suriye’de İran’ın rahatsızlık verici çalışmaları.
Beşinci olarak da İran’ın yıllardır Türkiye’ye verdiği sözleri tutmaması.
ABD Başkanı Trump’ın dünyaya getirdiği vergiler birçok küresel krizi de başlatabilir.
Öncelikle ekonomi savaşlarında yeni bir dönem başlatan hamle özellikle Çin’in atacağı adımlarla daha büyük küresel boyut kazanacak ve her ülkenin ekonomisini etkileyecek.
Bir de ABD ile Çin arasındaki gerilim, risklerin arttığı yeni bir ekonomi dönemine girildiğini gösteriyor.
ABD rahat mı? Bence değil. Ekonomi onları da etkileyecek.
Trump “Bu bir ekonomik devrimdir, kazanacağız. Dayanın, kolay olmayacak” dese de ABD halkının nasıl bir tepki vereceğini enflasyon yükselmeye başlayınca göreceğiz.
ABD ile Ukrayna nedeniyle krizler yaşayan AB ülkeleri de yaşanan gelişmelerden etkilenecek.
Vergiler Türkiye’yi nasıl etkileyecek?
Hükümetten gelen ilk tepkiler “şu an için bizim avantajımıza” oldu.
Ekrem İmamoğlu’nun neden tutuklandığı hiç tartışılmıyor.
Yolsuzluk iddialarının CHP içinden gelen bilgi ve belgelerde olduğu hiç tartışılmıyor.
Hatta bazı tanıkların CHP içinden olduğu hiç tartışılmıyor.
Ya da bunlar suni gündemlerle unutturulmaya çalışılıyor.
Yani gençlik sokağa çağrılıyor, boykot çağrısı yapılıyor, kutuplaşma yaratılmaya çalışılıyor, ekonomi batırılmaya çalışılıyor. Hem de aynı gemide olduğumuz unutularak.
Ekonomi batınca, sokaklar karışınca, gençler birbirine düşünce, kutuplaşma olunca kim kazanacak?
12 Eylül öncesini nasıl unuttunuz.
Sağ-sol çatışması en çok öğrencileri etkilemişti o dönemde.
Yıl 2017.
Sıfır Atık Projesi’nin başlama tarihi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın öncülüğü ile başladı.
Yakın takibi ve sahip çıkması ile dünyaya yayıldı.
“Külliye’ye çöp kamyonu girmeyecek” denilince ben bile “Nasıl olacak bu?” demiştim merakla.
Sonra dünyaya örnek olan bir proje oldu. Dünya liderlerinin eşleri Emine Erdoğan’a hep bu projeyi sordu.
Uluslararası ödüller aldı.
Sürdürülebilir gelecek için dünya ülkelerinin olduğu BM’de büyük takdir topladı.
Vandallık, şiddet ve provokasyon.
Sokak olayları, maskeli yüzler ve polisle çatışma.
Kutuplaşma ve sağ-sol krizleri.
Türkiye bunlardan geçmişte çok çekti ve çok şeyler kaybetti.
CHP’nin sokağa çağırmasının ve boykot mesajlarının ardından tekrar bir kutuplaşma olmaya başladı.
“O böyledir, şu şöyledir” diyerek kapılara çarpı atma dönemine gidersek ne olacak?
Çarpı koyduklarınız da sokaklara dökülürse ne olacak?
Özellikle gençler ve üniversite öğrencileri sokaklarda.
Yolsuzluk soruşturması ve Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması CHP’de yeni bir dönemi başlatıyor.
Ön seçim, kongre derken bir süre daha CHP ve tartışmaları devam edecek.
Bu süreçte CHP’ye büyük görevler düşüyor.
Kutuplaşma, sokaklara çağırma, provokasyon ve sonuçları.
Bunlar tarihteki örneklere de bakarsak çok hassas ve dikkat edilmesi gereken başlıklar.
Öncelikle dava sonuçlarını sokaklar çözmez ve çözmeyecek.
Provokasyonlar artarsa sokaklarda istenmeyen sonuçları olabilir.
Bu da kutuplaşmayı büyütür.
İsrail birkaç gündür saldırılarını artırdı.
Ateşkesi bozdu, 3 günde 200’e yakın çocuk öldü.
Evleri yok, yiyecekleri yok, suları yok.
Hastalıklar artıyor. Hastane yok, doktor yok.
İnsanlık nerede? Vicdanlar nerede?
Batı nerede? İnsan hakları nerede? Avrupa kriterleri nerede?
Çocuklar ölürken neden gözlerini kapatıyorlar?
Neden bir türlü durmuyor İsrail?
Sıfır atık, israfın önlenmesi, kaynakların verimli kullanılması, geri kazanım.
Yani sürdürülebilir gelecek.
Yani genç nesillere yaşanabilir dünya bırakmak.
Bunun için herkesin taşın altına elini koyması gerekiyor. Dün yaptığımız çevreci olmayan eylemleri yarın tek tek bırakmamız gerekiyor.
2017 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın öncülüğü ile başladı Sıfır Atık Projesi.
Emine Erdoğan “Ben merkezli anlayıştan, insan merkezli anlayışa geçmezsek her şey için çok geç olacak. İşte bu nedenle, sizleri çevre sorunlarının çözümünde rol almaya davet ediyorum” diyerek Sıfır Atık Projesi’ni başlatmıştı.
Sıfır Atık Projesi dünyaya örnek oldu, BM’de büyük takdir topladı.
Emine Erdoğan’a lider eşleri bu projeyi sordu, bilgi aldı.