Seçimler geldi çattı. Boş oy kullanmayı aklımdan bile geçirmediğim için sandık başına gidip mutlaka birilerine oy vermek gerekiyor. Öyle beşikten mezara takım tutanlar gibi illa da şu partiye oy vereceğim diyenlerden değilim. Zaten birbirlerinden pek farkları da kalmadı. Kim daha iyi hizmet ediyorsa, kim verdiği sözün gereğini yerine getiriyorsa gönlüm ondan yana. Ama ara ki bulasın. Bu yüzden oy vermeye koşa koşa değil, kerhen gideceğim.
Yalancılığı artık karakterinin bir parçası haline gelen Çiller DYP'nin başında bulunduğu sürece bu partiye oy vermem. Değiştiğini, eski imajını terk ettiğini gözlerimle görmedikçe MHP için de oy kullanmam. Dini bir sömürü aracı olarak kullanan, imam hatipli ve türbanlı gençler dışındakileri görmemezlikten gelen Fazilet için de oy vermek içimden gelmez.
Uç partileri de şimdilik düşünmediğim için geriye ANAP, CHP, DSP kalıyor. Geçen seçimde kandırıldığımız için ANAP konusunda ağzım yandı. Kadıköy'de oturuyorduk ve "Refaha karşı laikliğin kalesi biziz" dediği için oylarımızı ANAP'a verdik. Sonuç olarak, Yılmaz'ın liste başı yaptığı Korkut Özal ve Ali Coşkun, ANAP'tan istifa edip Refah'a gitti. O kadarla da kalınmadı. Bugün zehir zemberek eleştirdiği CHP aylarca hükümet olmalarını sağlarken, TBMM'ye soktuğu Büyük Birlik Partisi, DYP ve RP ile ortak hareket ederek en büyük muhalefeti gösterdi. Belediye başkanlığı için aday gösterdiği İlhan Kesici'yi ise son seçimde listeye bile almadı. Aslında Ali Talip Özdemir iyi bir isim ama ANAP'lı. Dedim ya kandırılmak çok kötü bir şey!..
Eleye eleye DSP ile CHP kaldı. Gözü kapalı bu partilerden biri için oy kullanmayı da kendime yediremiyorum. Çünkü hak etmediler. Aslında Baykal'a ne kadar yüklenilse az. Bugüne kadar ne yaptı ki diyorlar ama ben buna katılmıyorum. Öncekiler bir yana REFAHYOL'un yıkılmasını, ANASOL / D'nin iki yıla yakın hükümet olmasını o sağladı. 8 yıllık kesintisiz eğitimde en fazla gayreti o gösterdi. İstemeyerek de olsa Ecevit'e başbakanlık ve birinci parti olma yolunu yine o açtı. Dahası MHP'nin olduğu bir Meclis'te CHP de mutlaka olmalı. Bu yüzden genel seçimlerde oyum CHP'ye. Ama şartlı. Ya Baykal değişir ya da genel başkanı. Yoksa gelecek seçimde zor oy alırlar. İstanbul'da ise oyum DSP'li Temizel'in. Çünkü rantçıları değil, İstanbul'u düşünüyor...
Pazartesi günü kesinlikle bir değişim rüzgarı esecek. Türkiye gelecek seçimlere liderlerden en az dördü değişmiş olarak girecek. Gönül ister ki bu değişimi Demirel başlatsın ve Cumhurbaşkanlığı'na bir kez daha aday olmayacağını şimdiden açıklasın.
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr