Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Çok büyük felaketler yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Görünen o ki devamı da gelecek. Bilim insanları, içinde bulunduğumuz dönem için “Felaketler Yüzyılı” öngörüsünde bulunmuşlardı, ne söyledilerse bir bir çıkıyor.

Başta deprem olmak üzere doğal felaketleri önleyemeyeceğimize göre onlarla yaşamayı öğrenmeliyiz.

Son yaşananlar, bize bir kez daha gösterdi ki yaşam hakkı her şeyden çok daha önemli. İşte bu yüzden ilk çağlarda olduğu gibi ilk önceliğimiz, yaşam hakkını güvence altına almak olmalıdır. Almalıyız ki diğerlerine de sıra gelsin.

Haberin Devamı

Eğer bunu başaramazsak, ağıt yakmanın ötesine geçip yaşam kalitemizi yükseltecek moral ve motivasyona sahip olamayız.

Doğru teşhis, doğru tedavi

Yaşananlardan ders almaz, geleceği doğru okuyamazsak, alacağımız önlemler yine yetersiz kalabilir.

Doğa kendisine karşı yapılan haksızlıklara adeta isyan ediyor. Kuraklık diye kıvranırken, bir anda sel felaketiyle yüz yüze geldik.

Daha pandeminin yaralarını saramadan, depremin yarattığı yıkımla acıların en büyüğünü yaşadık.

Görünen o ki dün ve bugün olduğu gibi yarın da öyle ya da böyle benzeri felaketlerle yüz yüze gelmeye devam edeceğiz.

İşte bu noktada, bir yandan yaralarımızı sararken öte yandan aklın ve bilimin sesine kulak vererek geleceğe odaklanmalıyız. Hem de hemen. Peki, yaşananlardan ders aldık mı, ihmalleri, yanlışları sona erdirecek düzenlemeler yaptık mı?

Yaşamın her alanında, başta yaşam güvenliği olmak üzere yaşam kalitemizi yükseltecek adımlar attık mı ya da bu yönde sinyaller var mı? Sorgulamaya, isterseniz gelin önce eğitimden başlayalım.

Örneğin seçim beyannameleri içerisinde yaşam güvenliği ve yaşam kalitesine yönelik olarak eğitime düşen görevler konusunda herhangi bir ayrıntıya rastlayan var mı?

Örneğin MEB, nasıl bir insan, nasıl bir yurttaş yetiştirileceği konusunda yeni bir arayışa girdi mi?

Örneğin felaket bölgelerinde açılan sınavlara hazırlık kurslarında deprem gibi benzeri felaketlere bir kez daha hazırlıksız yakalanmama konusunda bir eğitim veriliyor mu?

İstanbul gibi olası depremlerin beklendiği kentlerde alınacak diğer önlemlerin yanı sıra böylesi felaketlere moral ve motivasyon açısından da hazır olma konusunda hangi eğitimler veriliyor?

Haberin Devamı

Felaketler yüzyılında, felaketleri sınavlar kadar ciddiye almayacağız da ne zaman alacağız?

Bu konuda devletin ve kurumların ihmalleri var da en büyük acıları bizzat yaşayan bizlerin hiç mi sorumluluğu yok? Ne olur bu konuda herkes gibi kendimizi de sorgulayalım, attığımız her adımda bugün kadar yarını da düşünelim. Doğru olan ne ise ona odaklanalım.

Önceliklerimiz neler?

Eğitimde olduğu gibi hemen her alanda öncelikler konusunda yeni bir değerlendirme yapmanın zamanı geldi de geçiyor.

Evet, önceliklerimiz ne olmalı? İyi bir okul, iyi bir üniversite ve iyi bir meslek mi yoksa yaşam güvencesi mi?

Bol kazanç mı, güvenilir bir kent ve güvenilir bir ev mi?

Lüks bir yaşam mı yoksa güvenilir sağlık sistemi mi?

Sorgusuz, sualsiz itaat mi, sorgulama mı?

Sınavlar için eğitim mi yoksa yaşam güvenliği ve yaşam kalitesi için eğitim mi?

Haberin Devamı

Daha yüzlerce soru sıralamak mümkün ama Anayasamızın ilk dört maddesi gibi istisnasız hepimiz için eğitimde de asla değiştirilemeyecek öncelikler olmalı. Örneğin iyi bir insan, iyi bir yurttaş ve yaşam odaklı olması gibi. Bütün bunlar o kadar zor ve gereksiz mi ki bugüne kadar hep sınavların çok gerisinde kaldılar?..

Özetin özeti: Yapacak çok iş var ve öncelikler sıralamasında eğitim sonlarda değil ilk sırada yer almalıdır. Yoksa...