Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       MİLLİ Eğitim Bakanlığı son üç ayda üç kez öğretmen alımı yaptı. Ama hiçbirisinde de hedefe ulaşamadı. Son öğretmen alımı için başvurular bu ay içerisinde gerçekleşti. Sonuç: Yine fiyasko. 18 bin 410 kadroya karşın, 4 bin 688 başvuru yapıldı. Bunlardan en ez dörte biri, tıpkı daha önceleri olduğu gibi tayin yerini beğenmediğinden göreve başlamayacağı için 18 bin 410 kadronun 15 bini yine boş kalacak. Yani binlerce okulda dersler yine boş geçmeye devam edecek...
20 yıl önce öğretmen açığı vardı. Yine var. Bu kafayla gidildiğinde 20 yıl sonra da öğretmensiz okulları, boş geçen dersleri tartışıyor olursak hiç şaşırmayalım.
Yabancı dil, özellikle de İngilizce günümüzün olmazsa, olmaz kurallarından biri. Peki bu konuda yeterli öğretmen yetiştiriliyor mu? Kesinlikle hayır. Bırakın gerçek İngilizce öğretmenini, yabancı dille eğitim yapan üniversite mezunlarına bile İngilizce öğretmenliği yolu açıldığı halde 5 bin 945 kadroya sadece ve sadece 672 başvuru oldu.
Bu durum karşısında Milli Eğitim Bakanlığı muhtemelen önümüzdeki ay yeni öğretmen alımı yapacak. Sonucun, alım koşulları değişmediği takdirde bugünkünden farklı olmasını beklemek ise hayal olur.
Bu arada derslerin boş geçmemesi için Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütün dikkatlerini bu yöne yönelterek YÖK'le birlikte acilen bir çözüm üretmesi gerekiyor. Bu çözüm artık tezsiz mastır mı, yoksa setrifika programları mı olur bunu kendileri bilir. Ama, öğretmensiz okullara, boş derslere artık ne öğrencilerin, ne de velililerin tahammülü kaldı...

Üniversite başvuraları 18 Kasım'a kadar devam edecek. Ancak, ÖSS'ye girmeyi düşünenlerin hiç zaman geçirmeden bir an önce başvurularını yapmalarında yarar var. Bu konuda değişik okullarda, öğrencilerle sık sık bir araya geliyoruz. Kafaları karmakarışık. Üstelik yeni sistemin adil olduğuna da inanmıyorlar. Halbuki iyi anlatılabilse ve zamanlaması iyi olabilseydi. En büyük savunucusu onlar olabilirdi.
YÖK Başkanı Gürüz'ün en ufak bir taviz vermediği yeni sistem daha şimdiden yamalı bohçaya döndü. Sistemin zaaflarından yararlanıp işi haksız rekabete dökenlerin sayısı da giderek artıyor.
Her şeyden önce sistem dershaneye olan bağımlılığı azaltacak derken, dershanecilerin "karşı çıkmak bize zarar verir, en iyisi mevcut sisteme sahip çıkmak" mantığı nedeniyle ilgi daha da artı. İmam hatiplerin önü kesilecek dendi, ama sayıları her geçen gün çoğalan İslami kolejler bu boşluğu çoktan doldurdu. Üstelik yeni sınav sisteminin avantajlarından en iyi şekilde yararlanarak. Bu arada işi ticarete döken özel okulların sayısı da giderek artıyor. Orta Öğretim Başarı Puanı ve okulların ÖSS ortalamasının önem kazanması, bu durumu da istismar konusu yaptı. Bazı okullar başarılı öğrencilere, gelin hem ortalamanız yükselsin, hem de okul ortalamasının yüksekliğinden yararlanın davetiyesi çıkartıyor...
Anlayacağınız, daha sistem uygulamaya başlanmadan cambazları çoktan harekete geçti.





Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr