Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay koltuğuna ısınmaya başladı. İnatçılığı ve yanlışları yanında yaptığı doğrular da var ki, alkışlanmaya değer. İleride bu konulardaki eleştiri haklarımız saklı kalmak kaydıyla yeni projelerini anlatlamaya devam edeceğiz.
Hatırlayacaksınız, dün Teknoloji Destekli Eğitim Projesi'ni uzun uzun anlatıp, ilk ihalenin aralık ayı başında gerçekleşeceğinden söz etmiştik. Bugünkü proje ise Türk eğitiminin ve Türk insanın öteden beri hayalini süsleyen yabancı dil konusu olacak.
Bakan Uluğbay, bu konuda sizlerin de benim gibi hafif bir tebessümle olaya yaklaşacağınızı bildiği için ihtiyatlı konuşuyor. "İnandırmak güç ama yabancı dil sorununu çözeceğiz. Hem de birkaç yıl içerisinde" diyor.
Böyle bir temenninin gerçekleşmesini kim istemez ki? Ama inandırıcı da olması gerekiyor. Uluğbay bu konuda da şunları söylüyor:
"Yapacağımız milyarlarca dolarlık teknolojik yatırımın önemli bir amacı da yabancı dil öğrenmeye yönelik olacak. Bu konuda alacağımız ve sipariş vereceğimiz yazılım prgramları hem öğretmenlerin işini kolaylaştıracak hem de dil öğrenmeyi öğrenciler açısından zevkli hale getirecek. Ayrıca video destekli eğitimle de kulak dolgunluğa sağlanacak..."
Uluğbay dil öğrenme konusunda kendi başından geçen bir anısını da hatırlatarak, veli ve öğrencilere şu mesajı verdi:
"Ortaokula başladığımda İngilizce sınıfları dolduğu için Fransızca okumak zorunda kaldım. Ardından lisede de Fransızca okudum. Ama ikinci dil olarak da İngilizceyi aldım. Daha sonra Siyasal'da İngilizcemi geliştirdim ve şu anda mükemmel durumda. Ayrıca kendimi ifade edecek kadar da Fransızcam var. Bu açıdan bugün Fransızca ve Almanca'ya dudak bükenlere bir öneride bulunmak istiyorum. Gelin bu dilleri severek öğrenmeye çalışın. Fransızcayı öğrenen biri, İngilizceyi de rahatlıkla öğrenebiliyor. Ama önce İngilizce öğrenen birinin gereksinim duymadığı için ikinci dili öğrenmesi çok zor oluyor..."
Uluğbay, lisede iki dili esas aldıklarını ve diğer tüm branşlarda olduğu gibi yabancı dil konusunda da iki branşa hakim öğretmenler yetiştirileceğini söyledi...
Uluğbay, her ilçede en az iki ilköğretim okulunun bilgisayarlı teknoloji destekli eğitim projesi kapsamına alınacağını, 3 bine yakın okulun hem kendi içlerinde hem de bakanlıkla direkt bağlantılı olacağını, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin de yine bir başka elektronik ağ ile donatılacağını ve bütün bunların birkaç yıl içerisinde tamamlanacağını altını çize çize vurguladı.
İlk akla gelen "peki ya öğretmenler teknolojik eğitime hazır mı?" Sorunun cevabı da hazırdı. 30 bin öğretmen her türlü sanal eğitimi gerçekleştirebilecek şekilde yetiştirildi. Herkese açık teknoloji destekli projenin uygulanacağı pilot okullarda da bu öğretmenler görev yapacak. Bu konudaki çalışmaların son beş yıldır devam ettiğini de hatırlatmakta yarar var...
Bekleyelim görelim. Çirkinliklere öylesine alıştırıldık ki, artık görmediğimize inanamıyoruz.
Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr
