Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Abbas GÜÇLÜ

LİSE tercihi konusunda nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini dün açmaya çalıştık. Bugün de üniversite giriş sınavlarının en önemli aşaması olan tercih sıralamasını ele alacağız.
Yanlış bir tercih, yanlış bir meslek seçimidir ve en az 4 yılınıza mal olur. Yanlış meslek seçimi ise mutsuzluk demektir ve ömürboyu sizi rahatsız eder.
Bu açıdan bakıldığında üniversite sınavlarında, "kazanayım da neresi olursa olsun" mantığı yerine, kazandığınızda severek öğrenim göreceğiniz ve sonrasında da severek o mesleği sürdüreceğiniz fakülte seçimene önem vermek gerekiyor.
Üniversiteye girişin en önemli aşamalarından birisi olmasına karşın tercihler, hep son güne ve son dakikaya bırakılıyor. Sonuçta da istenmeyen bir fakülte ve mutsuz geçen öğrencilik yılları.
Ortaokul son sınıftan itibaren üniversite, fakülte ve meslek seçimi konusunda ciddi ciddi kafa yormak gerekiyor. Lise 1'de fakülte ve meslek seçimi arayışlarının, 2'de netleşmesi gerekiyor. Son sınıfa gelindiğinde "hangi mesleği seçeyim" diye düşünmek için artık zaman çoktan geçmiştir.
Üniversiteye girişte ağırlıklı alanlar belli. Fen puanına göre kendini hazırlayanlar tıp, eczacılık, diş hekimliğine, Matematik'te yoğunlaşanlar mühendisliklere, Türkçe ve Matematik puanında iddialı olanlar iktisat ve işletmeye, Türkçe ve Sosyal'de iyi olanlar da iletişim ve sosyal bilimlere yönelebilirler.
Üniversite giriş sınavlarında 5 ayrı testen soru soruluyor. Türkçe, Matematik, Fen, Sosyal ve Yabancı Dil. Bu testlerden Türçe ve Matematik herkes için zorunlu. Diğerleri ise isteğe bağlı. ÖYS'de aday isterse aynı zaman diliminde 3 testi, isterse 4, 5 testi cevaplayabilir. Ama zamanı iyi değerlendirmek için tercihleri aynı puan türünde toplayıp, 3 test almak en avantajlısı.
Tercihler belirlenirken, girilen fakültelerin bugünkü konumlarından çok 5, 10 yıl sonraki işlevleri göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin 80'li yılların başında tıp, eczacılık, mühendis ve mimarlık çok popülerdi. Ama son yıllarda hiçbir cazibeleri kalmadı. Mutsuz üniversitelilerin başında, tıpta uzmanlık sınavnı bir türlü aşamayan doktorlar geliyor.
Her yıl ortalama 200 bin civarında öğrenci üniversitelere yerleştiriliyor. Giren bu öğrencilerden yaklaşık 60 bini yeniden sınava giriyor. 4 yılın sonunda giren ilk 200 binin içinden mezun olan sayısı 50 bini geçmez. Çoğu fakülte değiştiriyor. Kimi yarıda bırıkyor. Önemli bir kısmı da 4 yıllık fakülteyi 6, 7 yılda bitiriyor.
Öğrenci ve anne - babalarla konuştuğunuzda gençler için en önemli konunun üniversiteyi kazanmak olduğu dile getirilir. Oysa üniversite öğrencilerine mikrofon uzattığınızda mutlu olanı bulmak adeta imkansızdır. Hemen hemen hepsi bir şeylerden şikayetçidir.
Özetin özeti: Üniversiteye hazırlanırken, fakülte ve meslek seçimini son dakikaya ve tesadüflere bırakmayın. Aksine testlerden çok daha fazla zamınınızı kendinizi ve meslekleri tanımaya ayırın!..


Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr