YÖK kuyuya bir taş attı, şimdi 50 akıllı o taşı, o kuyudan çıkartamıyor. Konuyu anlamışsınızdır: Üniversite giriş sınavı...
YÖK Başkanı Kemal Gürüz, öyle bir düzenleme yaptı ki, sınava hazırlanan 1.5 milyon öğrencinin bir milyondan fazlasını mağdur duruma getirdi. İşin garibi, yanlışı düzeltmesi için başvurulan Danıştay da öğrenci itirazlarını, yani yürütmeyi durdurmayı reddetti. Sanıyorum dava şimdi bir üst mahkemede. Oradan da ret kararı çıkarsa hiç şaşırmam.
Yeni sınav sistemini baştan beri savunan biri olarak eleştiri haklarımı da hep kullandım, kullanmaya da devam edeceğim. Alan seçimi konusunda YÖK'ün tam bir dayatma içerisinde olduğunu zaman gelecek herkes görecek. Ama olan bu yıl sınava giren öğrencilere olacak.
Henüz başvurular başlamadığı için sınava girecek 1.5 milyon adaydan bir milyondan fazlası hala yiyeceği kazığın farkında değil. Çok duyarlı öğrenci, öğretmen ve velilerin dışında yeni sınav sisteminin mantığını anlayan da pek yok.
Bu arada, üst düzeyde öylesine bir kanı oluşmuş ki, anlayana aşkolsun. Bakana, parti liderlerine, miletvellerine, hukukçulara, kime öğrencilerin mağduriyetini anlatsak, "Aman! bu kritik bir konu, dikkatli olmak gerekir" diyorlar. Peki krtiklik nereden kaynaklanıyor, yeni sınav sistemini ne kadar incelediniz, diye soru yönelttiğinizde de maalesef YÖK'ün taraflı yönlendirmesi dışında fazla bir bilgilerinin olmadığını anlıyorsunuz.
Her gün yüzlerce imzalı faks, mektup ve telefon geliyor. Küskünler, kızgınlar, kırgınlar. Bırakın YÖK'ü, devlete olan güvenleri sarsılmış. Tek istedikleri haksızlığın giderilmesi. Mağduriyetlerinin haklı bir gerekçeyle açıklanması.
Meslek liselerinden mezun olanlar, en fazla haksızlığa uğrayanların başında geliyor. İkinci mağdur kesim kredili sistem mezunları. Kolay diploma alsınlar diye spor bölümünden mezun edilen öğrenciler şimdi ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Dahası farklı alanlara yönelmek isteyenlerin şaşkınlığı da hala devam ediyor.
YÖK Başkanı Gürüz, yeni sistemin dershaneye olan bağımlılığı azaltacağını söylüyordu. Ama öyle görülüyor ki söylediklerinin tam aksi çıktı. Öğrenciler YÖK'ün gasbettiği puan kaybını telafi edebilmek için daha yoğun bir şekilde dershanaye yöneldiler. Yasayı bilinçsizce savunanların ya da karşı çıkmayanların sarıldıkları ikinci nokta ise, imam hatiplerin önünü kesmesiymiş. Bu konu da tam bir fiyaskoya dönüşüyor. Evet imam hatiplerden büyük bir öğrenci kaçışı var. Ama bunun nedeni sadece yeni sınav sistemi değil. Onlar adına tezgahlanan çirkinlikler de bu okullardan kaçışın en önemli nedenlerden biri. Ama asıl ilginç olanı adı imam hatip olmayan ama onlardan daha kontrolsüz vaziyette çoğalan islami kolejler. Kağıt üzerinde diğer kolejlerden hiçbir farkları yok. Üstelik yeni sınav sisteminin nimetlerinden en fazla yararlananlar da onlar. Anlayacağınız YÖK ve MEB, kaş yapayım derken göz çıkartmak üzere.
Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr
