Böyle bir tanım- lamayı çok ağır bulanlar olabilir. Ama milyonlarca veli ve öğrenci için YGS, LYS, KPSS, TEOG gibi sınavlar söz konusu olduğunda zulüm kelimesi çok hafif kalır.
Niye sorusunun cevabını, aynı zamanda bir veli olan bir öğretim üyesinin kaleminden sizlere aktaracağız. Ama gelin önce bu sınavların kime ne kazandırdığına bakalım.
Öğrenci ve velilere bir şey kazandırıyor mu?
Kesinlikle hayır.
Peki ya eğitim sistemine ya da öğretim kurumlarına?
Akademik başarı yerlerde süründüğüne göre evet demek mümkün değil.
Siyaseten bir getirisi var mı?
Olsa, sürekli sistem değişmezdi!
Kazananı kim o zaman diyenlere, dershanelerin ve dershanecilerin nereden nereye geldiklerine bakmalarını öneririm!..
Vicdanınız yok mu?
C.P., bir TEOG velisi. Bir baba olarak canı öylesine yanmış ki yaşadığı sıkıntıları yazıya dökmüş!
Eminim ki yüz binlerce veli ve öğrenci de altına imza atacaktır!
İşte o zulmün gerekçeleri:
1. Dört yıllık bir eğitimin son dönemi içinde, bir insanın bütün hayallerini bir defada ömür boyu yıkan, dünyada TEOG sınavının dışında bir sınav var mı?
2. Bir çocuğun bir hatasını veya bir rahatsızlığını (sosyal, ekonomik veya psikolojik nedenlerle sınav anında yaşadığı bir olumsuzluk), bir sınavla sınırlandırarak, ömür boyu onu mahkum eden TEOG sınavının dışında, bir sınav var mı?
3. Bir dönemin içinde, herhangi bir nedenden dolayı, hayalindeki okula gitmeyi elde edemeyen (kitapçıklar dağıtıldı, herkes neyi yapıp, neyi yapamadığını biliyor) bir çocuğun, psikolojisini altüst ederek, onu yıkarak ve rencide ederek, dönemin geri kalan kısmındaki eğitim hayatını yakan-yıkan TEOG sınavının dışında, bir sınav var mı? Öğrencilerin eğitim hayatlarıyla pervasızca ve sorumsuzca oynayan ve alay edenleri şiddet ve nefretle kınıyorum ve bunları önce Cenab-ı Allah’a, sonra millete havale ediyorum.
4. Geleceğimiz olan çocuklarımızı, hayatları boyunca, bir kez daha telafisi mümkün olmayan bu ölüm ve işkence girdabına mahkum eden TEOG sınavının dışında, bir sınav var mı?
5. Dönem içinde sınav yaparak, çocukları ümitsizliğe ve her türlü olumsuzluğa itmeye ne hakları var bunların?
6. Özellikle zor vs.... vsss. sorular sorarak, çocukları özel okullara gitmeye zorlayan anlayışın arkasındaki, içindeki ve derunundaki anlayışın gün yüzüne çıkarılması gerekmez mi? Neyin karşılığı? Bu nasıl bir vicdandır? Nasıl bir sorumsuzluktur? İstediği bir okula giremeyen bir çocuk, ancak bunu özel bir okula giderek telafi edebilecek. Parası yoksa ne yapacak? Uluslararası terör örgütleri pusuda beklemektedir. Onlara adam lazım. Vaatler, vaatler, vaatler... Sonuç bilinmektedir.
7. Madem bir sınavın yapılması gerekli ise, bu sınav, neden öğrenciler mezun olduktan sonra ya da dönemin son haftası içinde yapılmaz? Sınavın özellikle dönemler içinde yapılmasının, iyi niyet sonucu olmadığı aşikârdır. Kim nereye hizmet etmektedir?
8. Öğrenci 8. sınıfta TEOG sınavına girdi, istediği bir okula gidemedi, parası da yok, o zaman bu öğrenciye fırsat verilmesi gerekmez mi? Diyelim ki öğrenci önündeki yıl içinde hazırlanarak bir kez daha TEOG sınavına girecek. Hayır giremeyecek. Neden? Çünkü öğrencinin hayatını, varsan bir defada varsın yoksa yok olacaksın mantığıyla hazırlanan, çocukların eğitim hayatını katleden bir mevzuat var.
9. İnsanların geleceklerini, bütün ömrü boyunca telafisi mümkün olmayan bir sınava mahkum ederek, onları intihara ve her türlü olumsuzluğun içine sokan böyle bir sınavı hangi eğitim, hukuk ve din kuralıyla açıklamak mümkündür. Buna hangi vicdan dayanır? Edep yahu! Çocuğumun ömür boyu hayallerini, bir kez daha telafi edilemeyecek şekilde, yakan-yıkanları, ortadan kaldıranları, onun geleceğini karartanları, sizin aracılığınızla dünyaya şikâyet ediyorum.
Çözümü çok kolay!
Yukarıdaki satırları, özellikle de çocuklarımızı, OKS, SBS belasından kurtardık diyenler okumalıdır.
TEOG’la hâlâ yola devam edeceklerse söyleyecek sözümüz yok.
Ama eğer ille de TEOG diyorlarsa, bari tartışmasız, yanlışsız, sonucu yargının belirlemeyeceği doğru düzgün bir sınav yapsınlar!..
Özetin özeti: Çocuklarımıza yazık ediyoruz...