TAYYİP Erdoğan ve Sadettin Tantan'dan sonra dün de Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay'ı uzun uzadıya dinledik. Atay, oldukça eski bir politikacı. 30 yılı aşkın süredir meclis üyesi ve belediye başkanı olarak Beşiktaş'a hizmet veriyor. Girdiği her seçimden galip çıkmasının altında yatan neden, Beşiktaş'ı ve Beşiktaşlıları çok seviyor olması. O Beşiktaş'tan memnun, Beşiktaşlılar da ondan...
"Çok yoruldum. Baypas oldum, 5 damarım değişti. Artık köşeme çekilmek istiyorum. Ama daha önce olduğu gibi Beşiktaş sevgim yine ağır basarsa hiç şaşırmam" diyor...
Ayfer Atay'dan Beşiktaş'ın 2 bin 500 yıllık tarihini dinlerken, İstanbul adına bir kez daha kahroldum. Öylesine önemli tarihi bir mekanda yaşıyoruz ki, farkında bile değiliz. Öncesini bırakın Cumhuriyet öncesinde, tam 160 yıl Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti, yani yönetim merkezi olmuş. Bu yüzden 1980'lere gelinceye kadar bir hayli ihmal edilmiş. Ama Özal'ın İstanbul'u Beyrut yapma hayaliyle birlikte yeniden o eski görekmeli günlerine dönmüş. Beş yıldızlı oteller, göğü delmek için birbiriyle yarışan gökdelenler, büyük şirket ve holdinglerin merkezi olmuş. Ardından İstanbul'un bar ve diskotekleri bu bölgeye akın etmiş. Tarihi Ortaköy meydanı ise meyhanecilerin mekanı olmuş.
Ayfer Atay'ın altını çizerek gururlandığı olay ise Beşiktaş'ın bir üniversite beldesi olması. Boğaziçi, Yıldız, Mimar Sinan, Galatasaray ve bazı vakif üniversiteleri Beşiktaş sınırları içinde. On binlerce öğrenciye evsahipliği yapıyor.
İki saate yakın süren birifingde, o da Tayyip Erdoğan gibi eğitimi ve gençleri ağzına almadı. Sanki onun ilçesinde on binlerce öğrenci okumuyor!..
Söz sırası bize gelince bu duyarsızlığının nedenini sordum. Ama doyurucu bir cevap aldım desem yalan olur. Ama en azından bundan sonrası için bu konuda daha duyarlı olacağını söyledi. Öğrencilerin bu bölgede en fazla sıkıntı çektiği konu barınma. Birkaç yurt, öğrencilerin ucuz yemek yiyebilecekleri, ders çalışabilecekleri, spor yapacakları gençlik merkezleri yapsa fena mı olur?..
Başkan, halkın siyasetçiler üzerinde etkin olabilmeleri için "isteriz" noktasına gelmeleri gerektiğini söylüyor. Yani bu konuda öğrencilere çok iş düşüyor. Başkana bir şekilde ne istediklerini gidip ifade etmeleri gerekiyor. Ondan sonrası onun bileceği iş. Bende bıraktığı izlenim, istendiğinde, iyi anlatıldığında Beşiktaş'ta öğrenciler lehine pek çok yatırımın gereçekleşeceği...
Ayfer Atay'ı izlerken ilçe belediye başkanlarının adeta ellerinin, kollarının bağlı olduğunu anlıyoruz. Hele bu ilçe tarihi ve turistik bir konumdaysa işi daha da güçleşiyor. Beşiktaş'ı hayatında görmeyen ya da sokaklarından hiç geçmeyen Ankara'daki siyasi ve bürokratların aldığı kararların yanlışlığı başkanın en büyük sıkıntısıydı. Gökdelenlere, 5 yıldızlı otellere, iş merkezlerine, barlara, meyhanelere izin veren kendileri değil hep Ankara'dakiler ya da Anakent Belediyesi'ydi...
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr