Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       KOMŞUMUZ Yunanistan'da yüzlerce lisede öğrenciler isyandaydı. Gerekçesi de üniversite giriş sisteminin değiştirilmesi. Öğrenci ve velilerin baskısı giderek yoğunlaşınca Milli Eğitim Bakanı Arsenis, sınavları kaldırma kararı aldı. Eğer yalan olmazsa, gelecek yıldan itibaren üniversiteye orta öğretim başarı puanına göre öğrenci alınacak. Olaylar şimdilik dinmiş gibi gözüküyor, ama yeni sitemin de çok büyük haksızlıklara neden olabileceği şimdiden yeni tartışmaların odağını oluşturuyor.
Sınavsız üniversite gerçekten hayal. Yunanistan bunu başarabilcek mi? Evet demek gerçekten çok zor. Daha önce benzer yöntemi pek çok ülke denedi, ama altından kalkamadı. Kalkması da mümkün değil. Hele hele bizim gibi üniversite önünde milyonların yığıldığı ülkelerde sınavsız üniversite hayalden de öte bir fantezi.
Ortaöğretim başarı puanın geçerli bir ölçüt olabilmesi için, ortaöğretimin standart bir yapıya sahip olması gerekir. Almanya, İsveç, İsviçre, Danimarka, Kanada, Hollanda gibi çok az sayıda ülke dışında ilk ve orta öğretimde standart eğitimi yakalamış ülke sayısı çok az. Bizim gibi, İngiltere, Fransa ve ABD'nin en önemli eğitim sorunlarından biri de bu...
Başkaları bu sorunu nasıl çözer? Bu onların meselesi, ama bizimkinin çözümü gerçekten kolay değil. Bırakın bölgesel farklılıkları, İstanbul'un yan yana iki sokağındaki okullarda bile çağ farkı var. Onun da ötesinde oratöğretim kurumları öylesine çeşitlendirilmiş ki, ortak bir nokta yakalamak mümkün değil.
Sınavsız üniversite modelini bir dönem İtalya denedi. İsteyeni istediği bölüme kaydetti. Ama bir kuralı vardı. Hukuk fakültesine 50 bin kişi kayıt yaptırabilir, ama ikinci sınıfa sadece 5 bin, üçüncü sınıfa 3 bin öğrenci geçer gibi. Sonuçta iflas etti.
Şimdi böyle bir model Türkiye'de uygulandığında İstanbul Hukuk Fakültesi, kendisini tercih eden 65 bin kişiyi nasıl bir sıralamaya sokacak merak ediyorum...
Hele hele 300'den fazla lise birincisinin ÖSS barajını bile aşamadığı göz önünde bulundurulursa, konu çok daha şenlikli hale gelir.
Bütün bunları niye yazıyorum? Çiller'li hükümet modelleri konuşulmaya başlandığında hemen sınavsız üniversite vaatleri aklıma geldi. Yakında yine aynı vaatlere başlarsa hiç şaşırmayın...
Dünya, sınavsız üniversiteyi tartışa dursun, Türkiye bu noktaya gelebilir mi, gelemez mi? İsterseniz biraz da bu konuda beyin jimnastiği yapalım:
Şu andaki koşullarla sınavsız üniversite olanaksız. Ama 10 yıllık uzun vadeli proramlarla üniversite önündeki yığılma üçte bir oranına kadar indirilebilir. Gençler de, şu anda olduğu gibi hiç akıllarında olmayan fakültelere değil, en çok istedikleri mesleklerden birine yönelebilir hale gelebilirler.
Önerilerin neler olduğunu yarın uzun uzadıya ele alacağız. Bu arada sizlerin de Çiller'inki gibi hayali olmayan önerileri varsa, iletin bize tartışmaya açalım.




Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr