Felsefe, sosyoloji, din ve bilim alanında çok farklı araştırmalara imza atan ve 12 kitap yazan Yıldız Teknik Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Caner Taslaman önceki gece Genç Bakış’ta öğrencilerin sorularını cevaplandırdı.
İşte programdan önemli satır başları:
İslam’ın altın çağı
- Kuran, çok yeni bir medeniyetin olduğu dönemde indirildi. Mekke’de sadece ticaret vardı. Kâbe vardı. Astronomi ve felsefe yoktu. 7. yüzyılda Kuran çorak bir ortamda vahyedildi. 9. yüzyıla gelindiğinde dünyanın en üst medeniyetinin olduğunu tarafsız bilim tarihçileri söylüyor. 14.-16. yüzyılda durgunluk olduğunu, 17. yüzyıldan günümüze de Batı medeniyetinin İslam medeniyetinin önüne geçtiğini görürüz.
- Peygamberimiz ile sıfır noktasından itibaren bir çalışma başladı. Devralınan bir miras yok.
- Biruni bu dönemde çıkıyor. Antropolojik metodu ilk uygulayan kişi. Işığın hızı ne olacak gibi bilim açısından oldukça zor bir konuyu tartışıyor.
- Abbasi halifelerinden Memun’un sevk ettiği ekip hiçbir yerde olmayacak şekilde haritacılıkta ilerliyor.
- 9. yüzyılda Zahravi ortaya çıkıyor. Bugün hâlâ tıpta bir kısmı geliştirilerek kullanılıyor. İnsan vücuduyla kaynaşan ameliyat ipliklerini buluyor.
- 9. yüzyılda Cabir Bin Hayyam’ın deneysel kimyada yaptıklarını aşmak ancak 17. yüzyılda oluyor.
- İslam’ın içinden belli kimseler kendi otoriteleri sarsılır diye bilimin, felsefi düşüncenin önünde olmaya çalışmışlar.
- Yunus Suresi 100. ayette “Allah akıllarını çalıştırmayanların üzerine pislik yağdırır” diyor. “Bugün aklını çalıştırırsan imanın zayıflar” diye bağıranlar var.
Neden geriledi?
- Haçlılar ile 11.-13. yüzyıl arasında, 13. yüzyılda Moğollar ile savaşın da bir etkisi vardır. Ekonomik bir güç, moral kaybettirmiştir. Bologna, Sorbonne, Oxford, Cambridge üniversitelerinin ortaya çıkmaları 12.-13. yüzyıla dayanıyor.
- İlk üniversitenin kurulmasında İslam dünyasından giden malzemelerin de katkısı var. Birçok bilgiye Aristo ve Platon ile İbn-i Sina ve İbn-Rüşd’ün yorumları üzerinden kavuşuyorlar. Fransız üniversitelerinde İbn-Rüşdçülük okutuluyor. İbn-Rüşd, daha çok Batı dünyasında etkili olmuştur. İbn-i Sina hem Batı, hem İslam dünyasında etkilidir.
Kuran’ın indirilişi
- Kuran 22-23 yıllık bir dönemde vahyedildi. 610-632 yıllarında. Peygamberimizin döneminde yazıldı, bugünkü sıraya getirildi. Kuran’ın sırası, vahiy ediliş sırası değil. Hemen yazıya geçiyor, ezberleniyor ve hayata geçiriliyor.
- Kuran’ın korunmuşluğuyla ilgili iddia bir tek Kuran’ı kapsar. Geri kalan hiçbir kaynak, hiçbir hadis kitabı için bu iddiayı söyleyemeyiz.
- Hz. Ali, Hz. Ömer, Hz Osman hepsi öldürülüyor. Peygamberin torunları da öldürülüyor. On İki İmam’ın çoğu öldürülüyor. Birçok kişi kendi pozisyonunu desteklemek için birçok şey uyduruyor.
- Kuran’da tek bir yerde namazı zorla kıldır, orucu zorla tuttur ifadesi yoktur. Dinde zorlama yoktur.
- Kuran’da insanın istediği dine geçme özgürlüğü var. Allah onlara dünyada hiçbir azap öngörmüyor. Ahiret ile tehdit ediyor.
- Doğru İslam, Kuran’ın anlattığı İslam’dır.
- Hadis demek, peygamberin söylediği iddia edilen söz demektir.
Kuran’ın içindeki mucizevi ifadeler
- Kuran’da bazı önemli iddiaların evrende olduğunu görüyoruz. Big Bang Teorisi evrenin başlangıcı olduğunu destekliyor.
- Zariyat Suresi 47. ayette evrenin sürekli genişlemekte olduğunu söylüyor. Stephen Hawking’e göre bu kozmolojinin en önemli bilgisi evrenin genişlediği.
- Kuran, birçok şeyi sonuç olarak söylüyor. Bunların bilimle de alakası çıkıyor. Kuran, evrenin sonu gelecek diyor. Bu çok açık, dev bir iddia.
İnsanoğlu nasıl yaratıldı?
- Kuran Adem çamurdan yaratıldı, topraktan yaratıldı demiyor. Hepimize çamurdan yaratıldınız diyor. İnsan vücudunda olan elementlerin hepsi toprakta. Biyolojinin de söylediği bu. Buğday oluşumu da topraktan, buğdayı yiyoruz. Hammadde yani.
- Kuran’da ilk insanın nasıl yaratıldığı var ama süreç geçmediği için evrim teorisine karşı çıkmak için bir sebep yok. Kuran, evrim teorisini anlatıyor demiyorum. Evrim teorisine karşı çıkacak bir ayet yok.
Türkçe ibadet
- İlk dönemlerden itibaren İslam’ın başka dillerde de yapılacağı söylenmiştir.
- Farisi’nin Farsçaya Fatiha Suresi’ni çevirmesini biliyoruz. Hanefi mezhebinin içinde birçok kimse Kuran’daki duaların tercümesinin okunacağını, hatta Kuran’ın özüne aykırı olmayan Tevrat’tan, İncil’den pasajların bile okunabileceğini söylemiştir.
- Kuran’da her şartta namaz kılmak geçer. Korku durumunda atın üstünde gidiyorsa bile atın üstünde kılabilir. Tek durumda namaz kılınmasını istemiyor. O da sarhoş iken yani ne söylediğinin farkına varmıyorsa. Kuran namaz kılanın, namazın farkında olmasına önem veriyor. Türkçe ibadet yapılmasında sorun yok.
Kuran’da mezhep yok
- Kimsenin peşine düşmeyeceğiz. Kuran’ın, fıtratın ve aklın peşine düşmeliyiz. Kuran’ın onay verdiği tek kişi peygamberimizdir. Peygamberimizin vefatıyla Kuran’ın onay verdiği kişi devri kapanmıştır. Kuran’da mezhepler ve kişiler yoktur. Birçok kimse şeyhe ölü gibi teslim ol diyor. Kendini şeyhe teslim edenlerin başına, namusuna, parasına ne geldiğini biliyoruz. İslam’da olmayan tanımlar, İslam’ın içine sokulmuştur.
- Birçok kişiye göre kız ile erkeğin bir arada olmaması gerekiyor. Fakat Kuran’a baktığınız zaman tek bir yerde bile böyle bir ifade yok.
- Tarikatlar aslında kurumdur, yapıdır. Tasavvuf öğretidir. Geniş kitlelere tasavvuf üzerinden gidilmiştir. Kuran’da bir şeyhe bağlanmanın farzlaştırılması yok. Günümüzde bununla ilgili yanlış uygulamalar var. Tasavvuf başlığı altında açılan Kuran’a aykırı bazı başlıkları eleştiriyorum. Güzel şeyleri reddetmiyorum.
Özetin özeti: İslam’ı doğru zamanda, doğru zeminde, doğru kişilerle konuşmanın zamanı hâlâ gelmedi mi?..