Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Dinime küfreden bari Müslüman olsa diye bir deyim var. Tam Çiller için söylenmiş. Kişi herkesi kendi gibi bilir derler ya o da halkı, medyayı, öğretmeni, öğrenciyi, veliyi kendisi gibi yalancı sanıyor.
Hiç sıkılmadan 49 yıllık Milliyet'e gazetecilik dersi veriyor. Oysa, onun gazetecilik anlayışı ortada. Eğer tüm basını, yalan, yağcılık, karalama, tek kutuplu yayıncılık ilkesi üzerine kurulan BTV ve Öncü gazetesi gibi besleme basın haline getirmek istiyorsa işi zor. Çünkü medya sektöründe bütün bulup bulacağı birkaç eksiği ile hepsi o kadar.
Çiller Hanımefendi, bizleri kurtarmak istiyormuş. Basını özgür hale getirecekmiş. Aman uzak dursun. Sömürmediği bir tek basının onuru kalmıştı, onu da ağzına almasın. Çünkü onur sözcüğü ağzına hiç yakışmıyor...
Çiller'in yalancılığı, ailesini, partisini ve ona oy verenleri ilgilendirir. Ama eğer devlet görevi üstleniyorsa ve hele hele gençlerin geleceği konusunda bir şeyler söylüyorsa bizi de ilgilendirir. Onda artık kişiliğinin bir parçası haline gelen medya düşmanlığı gibi bizim bir önyargımız yok. Yaptığı, yapacağı hayırlı hizmetleri elbette alkışlarız. Yeter ki eğer varsa göstersin. Gösteremez çünkü eğitim adına somut olarak gösterebileceği bir tek hizmeti yok.
Yeri geldiğinde 30 yıllık hocayım, ben bu işi bilirim diye meydanlarda duygu sömürüsü yapıyor. Ama siyasete atıldıktan sonra bir gün olsun eğitime sahip çıkmadı. Erbakan bile başbakanlığı sırasında rektörlele görüşüp sorunlarını dinledi ama o bir kez olsun bir araya gelmedi. Kendisine bütünü kapıları aralayan Boğaziçi hüviyetini bile unuttu. Yalan kulvarına girdikten sonra bir kez olsun üniversitesini ziyaret etmedi. Çünkü arkadaşlarının yüzüne bakacak hali yoktu.
8 yıllık kesintisiz eğitime ilk karşı çıkan oydu. İmam hatipler ve türbanı seçim meydanlarında oy uğruna yalan, yanlış bilgilerle çığırından çıkartan yine oydu. Başbakanlığı sırasında üniversite sınavlarını kaldırdım, artık isteyen istediği fakülteye girecek balonunu uçuran yine oydu.
Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Birkaç hafta önce askerliği zorunlu olmaktan çıkartan, paralı askerliği getiren yine ondan başkası değildi. Ağzından hiç düşürmediği en büyük yalanı ise YÖK'ü kaldırmak için söyledikleri. Bugüne kadar defalarca başbakan oldu, hükümet ortağı oldu. Ama nedense YÖK'ü kaldırmak hiç aklına gelmedi.
Çiller böyle de diğerleri farklı mı? Alın birini vurun diğerine. Politikacılara verdikleri sözlerin hesabı sorulmadıkca da bu yalan furyası devam edecek. Ama emin olun, Çiller, başbakanlığı bir daha ancak rüyasında görse bile "yalancı başı"lığı kimseye kaptırmaz...



Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr