İkinci tura damga vuran en önemli söylem Milliyetçilik oldu. Tüm taraflar kim daha Milliyetçi yarışına girdi.
Milliyetçilik bir kavram mı yoksa bir yaşam biçimi mi?
Söylemler ile uygulamalar birbiriyle ne kadar örtüşüyor?
Şimdilik bunu soran, sorgulayan yok.
“Seçim öncesi bu kadarı olur” deyip geçilebilir.
Peki ya daha sonra?..
Binlerce yıllık tarihimizi, yaşadığımız coğrafyayı, Milli Mücadele’yi, Nutuk’ta ve ‘İstiklal Marşı’mızda verilen mesajları algılamadan, ders sayısını azaltıp, sınavlardaki soru sayısını 3’e, 5’e indirerek değersizleştirdiğimiz Tarih’e ve Coğrafya’ya eski itibarını kazandırmadan bu kutsal kavramın altını nasıl dolduracağız?
Milliyetçilik, dar kalıplara sığmayacak kadar engin bir içeriğe sahip.
Tarihimizi bilmez, tarih yazanlarımızı tanımaz ve tarihimize saygı duymazsak, bunu gelecek nesillere nasıl aktaracağız?
Unutmak ve unutulmak, başımıza gelen en son şey olmalı!
“Tarih, tekerrürden ibarettir” derler.
Çok doğru.
Aynı senaryoyu yaşadığımız çok olmuştur.
Hele ki kadim bir Ulus olarak.
Milli Mücadele yeniden varoluşun, Cumhuriyet de bizim biz oluşumuzun destanıdır ve güya 100. yılını kutluyoruz.
Milliyetçilik bunlara sahip çıkmak değilse ne?..
Bazı milli ve manevi değerler vardır ki onla, bunla, şunla ölçülemez. Varsa vardır, yoksa yoktur.
İstiklal Marşımız bir anlamda Mustafa Kemal ve Arkadaşlarının gerçekleştirdiği Milli Mücadele’nin destanıdır.
Sandığa gitmeden önce 10 kıtasını bir kez daha satır satır okuyup ne masajlar vermek istediğini anlayalım, anlatalım, kafalara kazıyalım. Tıpkı ülkemizin kuruluş belgesi olan Nutuk’u hazmetmemiz gerektiği gibi.
Okuyup, iliklerimize kadar hissedelim ki Mehmet Akif’in dediği gibi bir daha asla böylesi destanlar yazdıracak günler yaşamayalım.
Milliyetçilik nedir?
Milliyetçilik kişiden kişiye, kurumdan kuruma, partiden partiye farklı şekillerde algılansa da sonuçta o ülkenin ve o milletin en önemli ortak paydalarından biridir.
Nereden baktığınıza göre de onlarca hatta yüzlerce bakış açısı vardır. İşte onlardan bazıları:
Milliyetçilik dik duruştur.
Milliyetçilik üretimdir.
Milliyetçilik paylaşmaktır.
Milliyetçilik, sevgi, saygı, hoşgörüdür.
Milliyetçilik herkesten çok çalışmaktır.
Milliyetçilik hak, hukuk, adalettir.
Milliyetçilik son kuruşuna kadar vergi vermektir.
Milliyetçilik liyakattir.
Milliyetçilik saygınlıktır.
Milliyetçilik ülkesine ve milletine âşık olmaktır.
Milliyetçilik sevgidir.
Milliyetçilik milli ve manevi değerlere sahip çıkmaktır.
Milliyetçilik fedakârlıktır.
Milliyetçilik akıldır, bilimdir, inovasyondur.
Milliyetçilik geleceğe umutla bakmaktır.
Milliyetçilik ortak değer etrafında birleşmektir.
Milliyetçilik bağımsızlıktır.
Milliyetçilik gelenektir, kültürdür.
Milliyetçilik medeniyettir.
Milliyetçilik yılmadan hizmet etmektir.
Milliyetçilik egemenliktir.
Milliyetçilik özgürlüktür.
Milliyetçilik doğaya saygıdır.
Milliyetçilik eşitliktir.
Milliyetçilik sürdürülebilirliktir.
Milliyetçilik “ben” değil “biz”dir.
Milliyetçilik acıda ve sevinçte tek vücut olmaktır.
Milliyetçilik milletin devletini, devletin de milletini yüceltmesidir.
Bakış açısı
Milliyet yazarları olarak, yine bir seçim öncesi Milliyetçiliğin sembol isimlerinden Alparslan Türkeş ile sohbet ederken, konu Milliyetçiliğe gelmiş ve farklı bir bakış açısı dile getirdiğimde yanındakiler çok sinirlenmiş, o ise hoşgörüyle karşılamıştı.
Türkeş, sohbet bittiğinde yanındakilerin şaşkın bakışları arasında boynuma sarıldı ve “İktidara gelirsek Milli Eğitim Bakanımız sen olmalısın” dedi. Bu da “O daha Milliyetçi selamı vermeyi bile bilmiyor” gerekçesiyle büyük itirazlara neden oldu. Bunun üzerine yanındakilere ayaküstü de olsa bir kez daha Milliyetçiliğin dar kalıplar içerisine sıkıştırılamayacağını anlattı.
O geceden aklımda kalan, Türkeş ne kadar hoşgörülü ise kurmaylarının o denli katı oluşuydu.
Rahmetli, bugünkü bu yarışı görse kim bilir neler düşünürdü…
28 Mayıs’ın ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olması hepimizin en büyük dileği olmalı.
Özetin özeti: Milliyetçilik konusunda referans arayanların uzağa gitmelerine hiç gerek yok. Fabrika ayarlarına dönmeleri ve Atatürk’e kulak vermeleri yeter de artar.