Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       MİLLİYET'in sadece kağıt üzerinde gerçekleşen ama, devamı gelmeyen satışının hikayesini diğer arkadaşlarımız uzun uzun yazdı. Gerçekten büyük bir badire atlattık.
Özetin özeti: Milliyet, bir onur mücadelesinden yüzünün akıyla çıktı. Kurumsal kimliğini, benzeri kurumlarla kıyaslanmayacak şekilde bir kez daha ortaya koydu. Umarız çetelerle, kara parayla, kirli siyasetçiyle, polisle onur savaşı veren Türkiye de aynı mutlu sona ulaşır...
Milliyet, Aydın Doğan'la bütünleşmişti. Ayrılmaz sanıyorduk ama, ayrılır gibi oldu. Oysa son gelişmeler gösterdi ki, bu yapay bir ayrılıkmış. Aydın Bey'in ve çalışanların yüzlerindeki ifade her şeyi öylesine güzel anlatıyor ki, görenler için fazla lafa gerek yok. 10 gün öncesinin gergin yüzleri, hüzünlü sesleri artık yerini coşkuya bıraktı. Umarız, yüzlerdeki bu gülücük, gönüllerdeki bu sevgi hep daim kalır...
Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı'nı 'ne de güzel yazmışsın' diyenlere, 'Allah bir daha o satırları yazdıracak ortamı bizlere yaşatmasın', şeklinde karşılık verirmiş. Biz de şu günlerde onunla aynı duyguları paylaşıyoruz...
Zor günlerde akşamdan sabaha çok gelişmeler oldu. Zor günlerde dost bildiklerimizin meğerse iyi gün dostları olduklarını gördük. Zor günlerde Milliyet'ten çok kendini kurtarmaya çalışan ucuz kahramanların gerçek yüzlerini tanıdık...
Böyle bir ders, patronundan ofisboyuna kadar hepimize gerekiyordu. Acılı da, sancılı da olsa biz dersimizi aldık.
Peki ya başkaları?..
Son bir aydır gündemimizde hep satış olayı vardı. Kiminle karşılaşsak hep bu konu konuşuluyordu. En büyük destek, her zaman olduğu gibi siz sevgili okuyuculardan geldi. Kararınızı verin, 'Siz neredeyseniz, biz de oradayız' diyenlerin sayısı o kadar çoktu ki. Hepinize bir kez daha gönülden teşekkür ederiz.
İki farklı toplantıda, tesadüfen şu anda Türkiye'yi parmağında oynatanlarla beraber olduk. Biri Başbakan'ın gölgesi konumundaki bir bakan, diğeri de en kilit parti lideriydi. Hep Milliyet konuşuldu. Milliyet'in satışına, toplu istifanın ardından yok olup gideceğine üzüldüklerini söylemek pek doğru olmaz.
Onlar da bazıları gibi, akıllarınca biz burnu havada gazetecilere bir ders verdiklerini sanıyorlardı. Ama ders yarım kaldı. Üstelik geri tepti. Keşke şu andaki samimi olduğunu sandığımız duygularını o zaman da yansıtabilselerdi...
Milliyet, 'Temiz toplum diye yıllarca öncesinden haykıran ilk kurum. Milliyet basında güvenin ve onurlu olmanın bir sembolü. Milliyet, çocuklarımıza iyi bir eğitimle birlikte bırakacağınız en iyi miras...'
Dededen toruna, kuşaklar boyu evlerde çok şey değişti. Ama Milliyet okuma alışkanlığı hiç değişmedi. Dedem de, babam da, annem de, ağabeyim de, ablam da, öğretmenim de Milliyet okurdu, diyenlerin sayısı o kadar çok ki... Bu yarın da hep böyle olacak.
Evet, Milliyet'in MİL'i, Aydın Doğan'ın AD'si ile yeni bir MİLAD başlıyor. Milliyet, 75. yılını kutlayan Cumhuriyetimizle birlikte var olmanın coşkusunu tüm benliğiyle bir kez daha yaşıyor. Yarınlar hem Cumhuriyetimiz, hem Türkiye hem de Milliyet için çok farklı olacak.
Bir kez daha teşekkürler Aydın Bey.





Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr