GEÇTİĞİMİZ hafta Ankara'da mesleki ve teknik eğitim adına çok güzel günler yaşandı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın düzenlediği fuarda, Türkiye'nin dört bir yanında mesleki eğitim yapan okullar, hem kendilerini tanıttılar hem de el emeği göz nuru beyin harikası ürünlerini sergilediler.
Biri Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay ile olmak üzere fuarı iki kez gezdim. Bir de konferans verdim. Yaşadıklarım tek kelimeyle harikaydı.
Ezberci ve tüketici eğitimden, üretici eğitime belki tam anlamıyla geçemedik, ama bu konuda ciddi adımlar atıldığını ve epeyce bir yol alındığını gururla gördük.
Neredeyse attığı her adımda eleştiri konusu olan Milli Eğitim Bakanlığı, bu fuarla bir ölçüde övgüye değer işler de yapmış olduğunu kanıtladı.
Fuarda yüzlerce reyonda farklı bir mesleki eğitim kurumu kendisini tanıtıyordu. Örgün ve yaygın eğitim veren öğretim kurumları bazen bir arada, bazen de sektör olarak aynı reyonda buluşmuşlardı.
Robotların sergilendiği reyon en çok ilgi çekeniydi. Turizm sektörü için yetiştirilen öğrenciler ise, bardan restorana, kat hizmetlerinden ikrama kadar profesyonelleri aratmıyorlardı.
Hele hele Olgunlaşma Enstitüleri ile Halk Eğitimi kurslarında yapılıp sergilenenler, el sanatlarımızın yaşatılması ve geliştirilmesi konusundaki gurur verici tabloyu öylesine güzel yansıtıyordu ki...
Sanayi ile işbirliği çerçevesinde geliştirilen projelerin de sergilendiği fuarda; trikotajdan mimariye, endüstriden kozmetiğe kadar hemen her konuda artık okullu teknik elemanların yetiştirildiğine de şahit oluyorsunuz.
Cilt Bakım öğrencileri, ziyaretçilerden isteyenleri güzellik senslarında güzelleştirirken, kuaförlük öğrencileri de anında isteyenlere istediği saç modellerini kazandırıyorlardı.
Gemilere miço yetiştiren deniz adamı yetiştirme bölümü ise ziyaretçilere farklı bir dünya sunuyordu. Beslenme bölümü öğrencileri de hiç bıkıp usanmadan dengeli ve sağlıklı beslenmenin önemini anlatıyorlardı.
Bilgisayar hemen her alana girmişti. Tekstil öğrencileri desenlerini, inşaat öğrencileri de projelerini artık bilgisayarla çiziyorlardı.
Öğrencilerin kendilerinin dikip sergiledikleri defileler ise, profesyonellere adeta taş çıkartıyordu.
Fuara herhangi bir nedenle de olsa gelen gençler, çıkarken meslek adamı olma konusunda kararlarını vermiş oluyorlardı.
Mesleki eğitim, daha önceki bakanların da ilgisini çekiyordu. Ama, Uluğbay çok daha yakından ilgileniyor. Eğer o zamana kadar görevde kalırsa, şubatta bir de sadece mesleki ve teknik eğitimin tartışılacağı Milli Eğitim Şurası düzenleyecek.
Özetin özeti: MEB, bugüne kadar hep eleştirdiğimiz yanlışının yanı sıra, gerçekleştirdiği güzellikleri de en iyi şekilde anlatabilmelidir. Örneğin; Ankara'daki bu fuar başta İstanbul olmak üzere diğer kentlerde de mutlaka tekrar edilmelidir. Bu arada, öğrencilerin en fazla şikayet konusu olan mesleki ve teknik okul mezunlarının üniversiteye girişteki mağduriyetleri de dikkate alınmalıdır.
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr