Ülkemiz adeta mağdurlar cehennemi!
Herhangi bir konuda mağdur olmayan birini bulmak gerçekten çok zor. Hata olmaz mı, elbette olur. Ama biz ne yapıyoruz?
Hatadan dönmek bir erdemdir diyerek hatamızı düzeltip, mağdurlardan özür dileyeceğimize, hataları halının altına süpürüp, mağdurların canına okuyoruz.
Hele ki bu durum, gençlerin hayatını altüst edecek boyutlara ulaşıyorsa, acısı daha da büyük oluyor!
İşte size, gençlerin geleceğine yön veren iki önemli kurumumuzun yaptığı hata, sergilenen vurdumduymazlık ve yıkılan hayaller:
Kızım için mücadele veriyorum ama tek başınayım ve bu gerçekten çok zor.
Sesimi ve haklılığımı duyurmak için yardımlarınıza ihtiyacım var.
Kızım, geçen sene okul birincisi oldu fakat ÖSYM’nin kayıtlarına geçmemiş.
Bu konuda bizim hiçbir hatamız yokken, üstelik MEB de hatasını kabul ettiği halde, ÖSYM, mağduriyetimizi gidermiyor.
Sınava girdiğimiz 2015 kılavuzunda okul birinciliği maddesinde, öğrencinin kontrolü ve bu konuya yönelik yayınlayacağı duyuruyla ilgili bir bilgiye kesinlikle yer verilmedi. Ama bu sene, bu hatasının farkına vardı ve 2016 kılavuzundaki okul birinciliği maddesinde düzeltme yaptı ama hâlâ bizim durumumuz düzeltilmiyor.
Şu an davamız devam ediyor. Anlamadığım şey, biz suçlu muyuz? Okul birincisi olduk hata mı ettik!
Özür dileyip durumumuzu düzelteceklerine, davayla uğraşıyoruz. Bizim kaybolan zamanımızın bedelini, kızımın emeklerinin karşılığını kim ödeyecek? Yok canımızdan yaptığımız yol ve dava masraflarından geçtim, neden hiç kimsenin umurunda değiliz!
Biz de bu ülkenin vatandaşıyız, bu eğitim kurumlarına güvendik, ne torpil istedik ne de başkasının hakkını yedik, kendi hakkımızı istiyoruz.
Kızım şimdi Boğaziçi Üniversitesi’nde okuması gerekirken başkalarının hatası yüzünden alt tercihine yerleştirildi. Kızımın Boğaziçi hayallerini gasp etmeye hiç kimsenin hakkı yok, üstelik o bunu hak etmişken.
Kılavuzdaki değişiklik!
ÖSYM, mahkemelik olunca yeni başvuru kılavuzunda düzenlemeye gitti ve öğrencileri daha net bir dille uyardı.
Gelin önce 2015 kılavuzundaki ilgili maddeye bir göz atalım:
2015: Ortaöğretim okullarını birincilikle bitiren adaylar, öncelikle genel kontenjandan, genel kontenjandan yerleşemedikleri durumlarda yükseköğretim programlarında okul birincileri için ek olarak ayrılacak kontenjanlardan yararlandırılacaklardır. 2014-2015 öğretim yılı okul birincileri bu kontenjanlardan, 2015-ÖSYS’ye girmek koşuluyla, sadece 2015-ÖSYS’de yararlanırlar. Okul birincileri bilgisi, MEB e-okul sisteminden elektronik ortamda alınacaktır. Okul birincileri için ayrılan kontenjanlar sınırlıdır. Bu nedenle, tercihlerinin tümünü çok istenen programlar arasından yapan okul birincileri, puanlarının yüksek olmaması durumunda hiçbir programa yerleşemeyebilirler. Kılavuzda yer alan tüm genel kurallar okul birincileri için de geçerlidir.
Ve işte 2016 kılavuzuna bu yönde yapılan ekleme:
Adayların bu bilgilerini hem kendi okullarından hem de ÖSYM’nin https://ais.osym.gov.tr internet adresinden kontrol etmeleri ve varsa düzeltmeleri ilgili kurumlardan, LYS puanları hesaplanmadan önce (ÖSYM tarafından duyurulacak tarihe kadar) yaptırmış olmaları gerekmektedir.
Düzeltmek yetmez!
Yukarıdaki örnekte de görüldüğü gibi, ÖSYM eksik bir bilgilendirme yapıyor, MEB okul birincisi mezununun hakkının yenilmesine seyirci kalıyor ve sonunda hata düzeltiliyor.
Peki ya yaşanan mağduriyetler, kaybolan yıllar, çekilen üzüntüler?..
Birileri artık bu yanlışa dur demeli!..
Gençler en ufak bir hata yaptığında bedeli çok ağır oluyor. Ama devlet ya da kurumlar bir değil, bin hata yaptıklarında hiçbir şey olmuyor!..
Özetin özeti: Dünyanın en iyi anayasasını da getirseniz, bu kafayla değişen bir şey olmaz!..