RADYO Televizyon Üst Kurulu RTÜK ile Levent Kırca arasında günlerdir süren tartışma kişisellikten çıkıp Türkiye'nin sorunu oldu. Çeteler, Susurluk, enflasyon, Apo, hepsi unutulup gitti. Evde, kahvede, işyerinde her yerde Levet Kırca ile RTÜK arasındaki sonucu nereye varacağı belli olmayan inatlaşma konuşuluyor. Her iki taraf da kendisinin yüzde yüz haklı olduğunu savunuyor ve kamuoyunun arkalarında olduğunu söylüyor. İşin garibi, başta yasayı çıkartanlar olmak üzere, anlı şanlı büyüklerimizin çoğu iki tarafa da mavi boncuk dağıtıyor...
RTÜK yaptıklarını yanlış da bulsa hukuk devleti olmanın gereğini yerine getirip, "Değişinceye kadar biz bu yasayı uygulamak zorundayız" diye dursun, Levent Kırca açlık grevine çoktan başladı. Oldukça da ciddi görünüyor. Gündem böyle olnuca, M.Ü. İletiş Fakültesi'deki dersimizde de güncel konuları işlerken laf dönüp, dolaşıp bu tartışmaya geldi. 3. sınıf öğrencileri arasında her görüşten gençler var. Üstelik geleceğin gazetecileri pek çok konuda büyüklerinden çok daha duyarlılar.
Sözü fazla uzatmayıp bu konuda neler düşündüklerini yazmalarını istedim. Görüşleri bir anlamda genel tartışmaların da bir özeti olacaktı. Samimiyetle yazdılar. İşte görüşleri:
Yavuz Aktaş: Levent Kırca, Işılay Sangın'la ilgili parodisi nedeniyle kapatma cezası aldıktan sonra bir anda parladı. Bundan önce o kadar kanal kapatılırken neden ortaya çıkmadı. Acaba bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diye mi düşünüyordu? Işılay Saygın'a gelince: Halk ahlak kurallarını Işılay Hanımefendi'den mi öğrenecek?..
Ayla Özer: Bakan böyle bir konuşma yaparsa Levent Kırca da onu skeç olarak kullanır. Kırca'yı haklı buluyorum.
Cevat Aynas: RTÜK artık istediği gibi kanal kapatamayacak. Kendine biraz çekidüzen verecektir.
Göksel Akbaş: Kırca'yı haklı buluyorum. Ama hicvi biraz ağırdı.
Sema Davaz: Eylemi destekliyorum. Çünkü demokrasiden bahsedilen bir ülkede bu tür cezalar verilmemelidir.
Dilek Bakırcı: RTÜK üyelerini siyasiler seçmemiş olsaydı, bu tür tartışma konuları yaşanmazdı.
Orhan Ayhan: Kırca iğne kendine batırılınca mı sansürü hatırladı? Saygın'ın açıklaması bir bakana yakışmayacak düzeysizlikte...
Berfin Özgür: Saygın açıklamalarıyla sanatçılara malzeme olmaya zemin hazırladı. Kırca'nın arkasındayım.
Zafer Çebi: Toplumsal ahlak kurallarının hiçe sayılarak böyle bir espiri yapılması doğru değil. Ama RTÜK'ün, işi ekran karartmaya kadar götürmesi de doğru değil.
Selin Ertürk: RTÜK kanala değil, programa ceza vermeliydi. Ahlak kurallarını koruduğuna da inanmıyorum. Başka programları galiba izlemiyorlar.
Müzeyyen Pandır: Kıraca'ya karşı olanların bile RTÜK yasasının değişmesine destek vermesi gerekir...
Banu Atakul: Bakan çıkıp 54 yaşında bakire olduğunu söylerse, Kırca da onu parodi yapar.
Serpil Birlikseven: Kırca'nın amacı RTÜK yasasının güncelleştirilmesi.
Melis Dabaoğlu: RTÜK'le girdiği tartışmalarda haklı olduğu noktalar olsa da bunları biraz saygı sınırlarını aşarak savundu...
Evet öğrencilerin görüşleri böyle. Ya sizinkiler?..
Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr