Bodrum deyince günümüzde akla ilk gelen turizmdir. Seçim konuşmalarına baktığınızda ise su sıkıntısı, kanalizasyon ve yol tartışmalarının ötesine geçilebilinmiş değil. Örneğin bir sanat köyünden, sanat konseyinden bahseden oldu mu? Görmedim, duymadım.
Oysa Bodrum’u Bodrum yapan tarihi, kültürü, sanatı, bilim insanları, filozofları ve özellikle de kadınlarıdır. Binlerce yıllık görkemli bir tarihe sahip olan Bodrum, bugün olduğu gibi tarih boyunca da farklı özellikleriyle hep dikkatleri üzerine çeken bir ışıltıya sahip olmuştur. Dünyanın 7 Harikası’ndan biri olan Halikarnas Mozolesi gibi tarihin babası olarak kabul edilen Herodot ve daha niceleri Bodrum’u Bodrum yapan değerlerdir. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla önceki gün başlayan ve dün de devam eden etkinliklerin ana teması “Fark yaratan Karyalı kadınlar”dı.
Günbatımı Söyleşileri Platformu tarafından organize edilen, tarihini, sanatı ve kadını olmazsa olmazlarımızdan biri olarak kabul eden Bodrum’daki diğer sivil toplum örgütleri ve kurumlarca da desteklenen etkinlikte, söyleşilerin yanı sıra Cumhuriyetimizin 101. Yılında 101 kadın ressam tarafından resmedilen Karyalı Kadınlar ve onların hikayesini şiirleştiren Hamdi Topçuoğlu ve arkadaşlarının yaşadığı tapraklara, tarihine, insanlarına verdiği değeri ve bu konuda verdikleri mücadeleyi böylesine zarif, etkileyici ve öğretici bir şekilde anlatana bugüne kadar hiç rastlamadık dersek yalan olmaz.
Oysa ülkemizin her karış toprağı benzer özellikler taşıyor ve pek çoğundan haberdar bile değiliz…
Medeniyetler beşiği
Bodrum, Antik Çağ’dan günümüze Leleg, Karia, Pers, Dor, Helen, Roma, Bizans ve Osmanlı gibi çeşitli kültür ve uygarlıkların izlerini barındırıyor.
Bilmediğimiz Karyalı Kadınlardı.
Bodrum’un dünyaya armağan ettiği 4 sözcükten birisi de ‘Karyatid’dir. Karyatid, kadın heykeli biçiminde yapılmış sütunlardır.
Bu sütunlar Antik Yunan’dan sonra Roma ve Ege uygarlıklarının da sembolü haline geldi.
Tapınaklar ve kapı alınlıklarında taşıyıcı olarak konuldu.
Hikayesi de ilginç mi ilginç:
MÖ dönemin en büyük imparatorlukları olan
Persler ile Antik Yunanlılar kanlı bir savaşa başlar.
Karyalılar Persler’in yanında yer alır. Savaşı kazanan Antik Yunanlılar olur. Yunanlılar Karyalı tüm erkekleri kılıçtan geçirip, kadınları da esir alarak Atina’ya götürüp kendilerine eş edinirler.
Sonrasını Herodot’an alıntıyla Hamdi Hoca’dan dinleyelim:
“Karyalı kadınlar Atina’daki yeni kocalarını, isimlerini hiç anmayarak ve onlarla sofraya oturmayarak cezalandırdılar. Böylece öldürülen kocalarının ve çocuklarının intikamını aldılar. Bu onların arasında anneden kıza geçen ve yüzyıllar süren bir gizli yemindi…”
Onlar, dünya tarihine damga vuran ilk kadın direnişçiler olmanın yanı sıra Dünyanın 7 Harikası’ndan birini yaptıran, dünyanın ilk kadın amirali olan Artemisia’lar, adına şehirler kurulan Stratonikeia’lar, dünyanın ilk psikoterapi merkezini kuran Hemithea’lar, Hekate’ler, Selene’ler ve daha yüzlercesidir…
Hekate’nin olduğu gibi Cumhuriyet öncesi ve sonrası Karyalı kadınların birbirinden çarpıcı hikayeleri var.
Sergi bitmeden Bodrum’daysanız mutlaka gidin görün, başka bir kent ya da ülkedeyseniz de baharın her türlü güzelliğinin doğuşunu yaşamak için Bodrum’a yolunuzu düşürün ve bu ziyareti gerçekleştirin.
Dünden bugüne
Sergide dünden bugüne Karya topraklarında yetişmiş 101 kadın “savaşçı”nın kendi alanında verdikleri mücadelenin destansı hikayeleri var.
Ressamlar hayallerindeki onları çizmiş, Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir, Şadan Gökovalı geleneğinin bir devamı olan günümüz filozoflarından Hamdi Topçuoğlu’nun dizeleriyle de destansı bir dille ölümsüzler arasına katılmışlardır. Hamdi Hoca, söyleşisinin bir yerinde zaferin, iyiliğin, aşkın, gücün, üretimin sembolü olan kadınlar “Erkek egemen maço Antik Yunanlılar tarafından yok edilmeye, ikinci plana itilmeye çalışılsa da bu asla mümkün olmadı. Kadınlarımız Cumhuriyetle birlikte hak ettikleri konuma yeniden kavuştular” dedi…
Özetin özeti: Görülmeye, dinlemeye değer o kadar çok detay var ki, en iyisi gidip yerinde görmek. İşte o zaman Bodrum’un sadece turizm olmadığını göreceksiniz…