Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       TÜRKİYE'de şu anda yüzlerce televizyon kanalı var. Bu kanallarda binlerce yapımcı ve teknik personel çalışıyor. Hemen hepsi de TRT kökenli... Oysa ratinglere baktığınızda TRT ilk 5 kanal arasına bile giremiyor...
Kafaları karıştıran konu, diğer kanalları kanal yapan kişileri yetiştiren TRT nasıl oluyor da kendisini toparlayamıyor!..
Şimdi aynı soruyu İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü için sormamız gerekiyor. Kardiyoloji Enstitüsü, son yıllara kadar Türkiye'nin en gözde kalp merkezlerinden biriydi. Amerikan Hastenesi, Florence Nightingale, Bayındır, Alman ve İnternational Hospital ondan sonra düşünülüyordu. Zaten oralarda görev yapan uzmanların çoğu da Kardiyoloji Enstitüsü'nün hocalarıydı...
Oysa şimdi, dünün bir numaralı kalp merkezi çökme noktasına geldi. Enstitü, önceki rektör Cem'i Demiroğlu ile özdeşleştiği için ondan sonra gelen rektörler adeta intikam alırcasına Kardiyoloji Enstitüsü'nü gözden çıkarttılar. Merkez şimdi yoklar ve yoksunluklar içinde çırpınıyor. Kendilerini bilime ve insana adayan kadrolar da hızla eriyor.
Bu duruma kolay gelinmedi. Enstitüye ilk büyük kazığı Demiroğlu attı. Burayı devletin değil de sanki kendi özel mülkiyetiymiş gibi kullandı. Ondan sonra gelen Berkarda da aynı yanlışa devam etti ve enstitüyü Demiroğlu'nun tekelinden kurtaracağına, yok etmeyi tercih etti. Alemdaroğlu'nun ilgisizliği ise hala devam ediyor. Kardiyoloji Enstitüsü'nü yine Türkiye'nin en gözde kalp merkezlerinden biri haline getireceğine, eriyip gitmesine seyirci kalıyor.
Alemdaroğlu'na şunu sormak gerekir. Peki Kardiyoloji Enstitüsü hepten yok olup giderse sizin #########karınız ne olacak?..
Özetin özeti: Kardiyoloji Enstitüsü'nün nasıl yok olup gittiğine ilişkin elimizde pek çok veri var. Bunları kamuoyu önünde tartışmadan önce, İstanbul Üniversitesi'nin kendi içinde tartışmasında sonsuz yarar var. Var olanı yok etmekten daha kolay bir şey yok. Önemli olan her türlü olumsuzluğa rağmen kurumları yaşatmaktır. Eğer benzer nedenlerle Köy Enstitüleri kapatılmamış olsaydı Türkiye'nin kaderi bugünkünden çok daha farklı olurdu!..
İstanbul Üniversitesi'nin bu konuda atacağı adım ileride kendisi için çok önemli bir referans olacaktır...
ST. JOSEPH VE EYÜPOĞLU KOLEJİ
Birkaç gün arayla St. Joseph, Uluğbey ve Eyüpoğlu Koleji öğrencileriyle birlikte oldum. 8 yıllık kesintisiz eğitimden üniversite sınavlarına, çetelerden politikacıların duyarsızlığına kadar hemen her konuyu konuştuk. Öylesine cıvıl cıvıl ve heyecan dolular ki, kasetlerin yarattığı tüm kasveti üzerinizden alıyorlar. Keşke anne babalar da onlar kadar eğitim konusunda duyarlı olabilseler. Bu yüzden diyorum ki, her şeye rağmen bu cıvıl cıvıl duyarlı gençler sayesinde Türkiye'nin geleceği bugünkünden çok daha parlak olacak. Gelecek nesiller, bugünkü yetişkinler gibi her şey kokuşma noktasına gelmeden tedbirini alıp tepkisini, tavrını ortaya koyabilecek.




Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr