Türkiye'yi sarsan intihar girişimiyle ilgili pek çok görüş ortaya konuyor. Ancak Uluğbay sağlığına kavuşmadan, hatta kavuştuktan sonra da gerçek nedenlerini öğrenmek biraz zor. Çünkü o ser verip sır vermeyenlerden...
Başbakan Ecevit, son ekonomik gelişmelerin kendisini bunaltığını söylüyor. Ama hiç inandırıcı değil. Evet sıkıntılı günler geçirmiş olabilir. Ancak son bir ayda yaşadıkları, 8 yıllık kesintisiz eğitim yasasının çıkartıldığı dönemde çektiklerinin yanında devede kulak kalır.
Uluğbay'ı yakından tanıyanlar, herhangi bir belgeyi sızdırmayacağını, konumu ne olursa olsun hiç kimseye farklı bir uygulama yapmayacağını ve karşı taraf ne kadar kırıcı olursa olsun hiç kimseyi üzmeyeceğini çok iyi bilirler.
Milli Eğitim Bakanlığı döneminde özellikle İslami kesimin boy hedefi haline geldi. ANAP ve DYP'in en fazla eleştirdiği bakan oldu. Ama o hep sabırlıydı.
Çiller'den ve Ecevit'in kıramayacağı tarikatlardan gelen rica doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığı'ndan ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı'na kaydırıldığında çok üzüldü. Eğitimi sevmiş ve sorunları çözme noktasına gelmişken bir dayatmayla koltuk değiştirmesi, istifa noktasına getirmişti. Ama Ecevit'e karşı öylesine saygılı ve bağlıydı ki, bunu gerçekleştiremedi...
Benim tanıdığım Uluğbay, başarısızlık yüzünden intihar etmez. Çünkü, zoru seviyor. Onu bu noktaya getirebilecek tek neden: sadece ve sadece gururunun incitilmesi olabilir.
"Devlet adamı gibi, adam" sözcüğünün hakkını verenlerden birisi olduğu konusunda hemen herkes hem fikir. Yarattığı üzüntü bu yüzden. Umarız sağlığına bir an önce kavuşur ve sevenlerine derin bir oh çektirir.
Çok yakın çalışma arkadaşlarından birisi dün "politika ona göre değildi" dedi. Çok haklıydı. Onca yamyamın, onca değer erozyonuna uğramışların içinde dürüstlük ve çalışkanlık abidesi olarak kalmak kolay değildi. Hele bir de güvenilen dağlara kar yağarsa!..
Onurlu olduğunu kanıtlaması için illa da silahı çenesine dayaması gerekmezdi. Kamuoyu önünde o sürekli ertelediği istifasını verip gerekçelerini de açıklasaydı, eminim Türkiye'ye çok daha fazla katkıda bulunurdu. Başkalarını üzmemek için kendi canına kastedecek kadar bir inceliği, anlayacaklar mı sanıyorsunuz! Eğer biraz duyarlı olsalardı, sizi bu noktaya getirirler miydi?..
Yüz kere, bin kere geçmiş olsun.
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr